Meclis’te yaptığı basın açıklamasında Özdağ, vatandaşların günlük yaşamını etkileyen zamlar ve ceza uygulamalarının bilinçli bir politika haline geldiğini savundu. Özdağ, “Sosyal devlet olamayan bu iktidar, Türkiye’yi vergi, zam ve nihayet ceza ülkesi haline getirmiştir,” ifadelerini kullandı.

‘CEZA İLE BÜTÇE Mİ KAPANIR?’

Özdağ, geçen yılki bütçe görüşmelerine atıfta bulunarak, trafik cezalarının tahmini gelir kalemi olarak yer almasını da eleştirdi:
“Geçen yıl sordum, kimin ne kadar ceza alacağını nereden biliyorsunuz? Böyle bütçe mi yapılır? Ama hasta garantili hastane, geçiş garantili otoyol yapan bu zihniyetin trafik cezası tahmininde bulunması gayet doğal.”

‘TRAFİK CEZALARI TUZAĞA DÖNÜYOR’

Özdağ, uygulamaya alınan trafik denetimlerinin sürücülere tuzak kurulmasına dönüştüğünü belirterek, hız sınırı karmaşasına ve radar uygulamalarına tepki gösterdi:
“Bölünmüş yol 110 kilometre hız sınırı olması gerekirken, tabelada hâlâ 90 yazıyor. 30 kilometrede bir radar koyarak vatandaşı tuzağa düşürüyorlar. Yol berbat ama hız sınırı 70. Böyle bir çelişki içinde ceza kesiliyor.”

‘YOLLAR DEĞİL VATANDAŞ DENENİYOR’

Hükümetin trafik güvenliği bahanesiyle, kamu kaynaklarını denetlemek yerine vatandaşı kontrol etmeye çalıştığını söyleyen Özdağ, uygulamaların kamu hizmeti değil, gelir temini amacı taşıdığını ileri sürdü:
“Ceza kesmekten başka amacı olmayan bu iktidar, radarlar, yapay zekâ kameraları ve absürt hız limitleriyle hem vatandaşın cebini boşaltıyor hem de yandaş şirketlere kaynak aktarıyor.”

Açıklamasının sonunda hükümete “uyarı” gönderen Özdağ, “Bir yandan vergiler, bir yandan zamlar ve şimdi de absürt cezalar… Böyle giderse yollarda ceza kesecek sürücü de araç da kalmayacak. Gün ola harman ola. Bu sandık bir gün önümüze gelecek,” diyerek sözlerini tamamladı.