Şuayb Ordu, Almanya’da serbest meslekle meşgul olan, ilahiyat fakültesi mezunu bir gönüllü. 

2024 başında, bölgeden gelen yıkıcı görüntüler karşısında derin bir vicdani sorumluluk hissettiğini söylüyor. 

Türkiye’deki deprem bölgesine giderek cenaze hizmetlerine ve enkaz altındaki kurtarma çalışmalarına katılan Ordu, “O ağır sahneler hâlâ gözümün önünde… Birkaç ay sonra Gazze’den benzer manzaralar görünce, bir şeyler yapmak şart oldu” diyor.

Madleen’e katılma sürecini eşiyle birlikte yürüttüklerini anlatan Ordu, Freedom Flotilla ile yaptıkları online başvuruların ardından davet edildiğini belirtiyor:

“Eşim, organizasyonun her ülkesine mailler attı, formları doldurdu. İsmimiz her başlıkta yazınca kabul edildik. Ben de uzun zamandır bu yapı içinde gönüllü çalışıyorum.”

Ordu, gemideki atmosferi ve önlerindeki yolu şöyle özetliyor:

“Şu an 12 kişiyiz ve kaptanlarımızla omuz omuzayız. Hava sakin ama drone’larla tespit edildik; psikolojik baskı yüksek. Planımıza göre 6-7 gün içinde Gazze açıklarında olacağız. Her an bir müdahale gelebilir, ancak korkudan çok sorumluluk bilinciyle hareket ediyoruz.”

Şuayb Ordu’nun bu yolculukta en büyük motivasyonu, “Parçalanmış çocuk cesetlerini her gün görmekten yoruldum. Bu bir insanlık görevi” sözleriyle özetleniyor. Gemi Gazze’ye ulaştığında, yardım malzemelerinin ve tıbbi desteğin paylaşımında aktif rol alacak.

***Gazze Şeridi’ne insani yardım ulaştırmak için yola çıkan ve 2’si Türk, 12 insan hakları savunucusu aktivistin bulunduğu Madleen gemisine, İsrail Ordusu’nun müdahale ettiği ve gemiyle irtibatın kesildiği bildirildi.