Geçtiğimiz hafta Sakız Adası’yla başladığımız “Ege’nin Karşı Kıyısın­dan” serisine, bu kez rotamızı bi­raz daha doğuya, Kuşadası’nın tam karşısında yer alan Samos Adası’na çeviriyoruz.

Ege’nin karşı kıyısında, Kuşa­dası’ndan sadece bir saatlik feri­bot yolculuğuyla ulaşılabilen Sa­mos, hızlı hayatın gürültüsün­den uzaklaşmak isteyenler için huzurlu bir kaçış noktası. Sessiz koyları, taş sokaklı köyleri, ber­rak denizi ve zengin mutfağıy­la Samos, fazla söze gerek bırak­mayan bir ada. Ne aradığınızı bi­liyorsanız, fazlasını bulmanız mümkün.

Tarihin izinde: Pythagorion

Adanın en çok bilinen yerle­şimlerinden biri olan Pythago­rion, adını burada doğan ünlü matematikçi Pisagor’dan alıyor. Limana adım attığınızda sizi Pi­sagor’un heykeli karşılıyor. He­men yakında, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki antik liman yer alıyor. Biraz daha içeridey­se mühendislik tarihi açısından dikkat çekici bir yapı olan Efpa­linos Tüneli var. M.Ö. 6. yüzyılda inşa edilen bu su tüneli, çift uçtan kazılmış ilk mühendislik örnek­lerinden biri. Ayrıca tanrıça He­ra’ya adanmış Heraion Tapına­ğı, bölgedeki tarih meraklılarını kendine çekiyor.

Pythagorion’un sahil şeridin­deki kafelerde oturup kahvenizi yudumlarken tarihin ayak izleri­ni hissetmek mümkün. Her yaz düzenlenen Hera Festivali ise adaya canlılık ve kültürel zengin­lik katıyor. Alternatif olarak aynı bölgede kalıp biraz sakinlik ister­seniz de 8 km ötedeki Ireon’a uğ­ramanızı öneririm.

Kartpostal gibi bir sahil kasabasi: Kokkari

Kokkari, taş evleri, begonviller­le sarılı sokakları ve renkli balıkçı tekneleriyle adeta bir kartpostal. Sahil boyunca dizili restoranlar, günün her saatinde denizle iç içe bir deneyim sunuyor. Hafif rüzga­rıyla sörfçülerin de gözdesi olan Kokkari, hem hareketli hem hu­zurlu bir atmosfer sunuyor. Akşa­müstü hafif meltem eşliğinde sa­hilde yürümek, burada neredeyse günlük bir ritüel.

Adanın iç kesimlerine doğru çıktığınızda, sizi orman içinde gizlenmiş küçük dağ köyleri kar­şılıyor. Manolates ve Vourliotes, taş sokakları, geleneksel kafeleri ve yavaş temposuyla dikkat çe­kiyor. Manolates’teki seramik atölyeleri, el işçiliğine meraklı olanlara keyifli bir seçenek su­nuyor. Vourliotes’te ise küçük meydandaki kafelerde adalılarla kısa sohbetler etmek bile günü­nüze anlam katabilir.

Samos’un plajları: Her tarza uygun kıyılar

Samos’un plajları çeşitliliğiy­le öne çıkıyor. Rüzgarın yönüne göre bir kıyı dalgalı olabilirken, öbür taraf göl gibi sakin olabili­yor. Kıyılar; kumlu, çakıllı, sakin ya da hareketli… Her zevke hitap eden seçenekler sunuyor.

● Tsamadou Plajı: Çakıllı ve turkuaz deniziyle özellikle genç­lerin favorisi.

● Lemonakia: Tsamadou’ya yürüme mesafesinde, daha sakin ve aile dostu.

● Psili Ammos: İncecik kumu ve Türkiye manzarasıyla farklı bir deneyim.

● Potami: Uçsuz bucaksız de­niziyle özgürlük hissi veriyor. Ya­kınındaki Potami Şelalesi, kısa bir yürüyüşle ulaşılabilecek do­ğa molası.

Samos’un sofraları: Sadelikte gizlilezzetler

Samos’ta yemek, sade ama özenli. Deniz ürünleri sofranın baş köşesinde yer alıyor. Zeytinyağlılar, peynirli mezeler ve ev yapımı tatlılar menüyü tamamlıyor.

Önerilen mekanlar:

● Poseidon Taverna (Pythagorion): Deniz manzarası eşliğinde klasik Yunan tatları.

● Meltemi (Kokkari): Kokkari bölgesinin en popüler mekanı, geleneksel Yunan mutfağına dair lezzetli bir durak.

● Garden Tavern (Mytilinii): Üzüm bağları arasında yerel bir akşam yemeği için ideal.

● Two Spoons (Pythagorion): Yunan mutfağına modern yorumlarıyla mutlaka denenmesi gereken bir seçenek.

● Blue Fish (Karlovasi): Şarap eşleşmeli modern sunumlar arayanlar için mutlaka uğranması gereken yerler arasında.

Doğa ile baş başa rotalar

Samos, sadece deniz ve yemek değil; aynı zamanda doğa yürüyüşleri ve sessiz keşifler için de ideal.

● Potami Şelalesi: Orman içinden yapılan kısa yürüyüşle ulaşılabiliyor.

● Moni Vronta Manastırı: Tepeye kurulmuş bu tarihi yapıdan manzara izlemeye değer.

● Ambelos Yürüyüş Rotaları: Aktif tatil sevenler için orman ve köy manzaraları eşliğinde orta zorlukta parkurlar burada sizi bekliyor.

Samos’un kokulu imzası

Samos, dünyaca ünlü muskat şarabıyla da biliniyor. Adanın güneşte olgunlaşan beyaz üzümleri, bu tatlı ama dengeli şarabın temeli. Şarap tutkunları için Vakakis ve Nopera butik şarap evleri, tadım ve bağ turu deneyimleri sunuyor.