Üretim durursa fiyatlar uçar! - Ötüken Haber
DOLAR 39,5851 -0.32%
EURO 45,6681 -0.99%
ALTIN 4.322,051,03
BITCOIN %
Ankara
26°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Üretim durursa fiyatlar uçar!

Üretim durursa fiyatlar uçar!

ABONE OL
Haziran 13, 2025 23:01
Üretim durursa fiyatlar uçar!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

UĞUR GÜNDÜZ
Ekonomist – Bankacı

Yüksek faiz ve enflasyonun birleşimi işletmeler için ciddi bir darboğaz yaratır. Hem kredi bulamazsın, hem bul­duğun kredinin maliyeti yüksek olur hem de mevcut kredilerin ge­ri ödemesi zorlaşır.

Oysa üretim ve yatırım için iş­letme sermayesi ve yatırım kredi­si desteği şart. Çünkü kaynak yok­luğu nedeniyle üretimde meydana gelen aksamalar arz sıkıntısı yara­tacağından fiyatlar daha da yük­selir. Yüksek maliyetle bulunan fi­nansmanın üretim maliyetlerine etkisiyle fiyatlar yine yükselir. Ya­ni kredi kullanılsa ayrı, kullanıl­masa ayrı bir sorun!

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, kuru yükseltip enflasyo­nu ‘azdırmaktan’ çekindiği için fa­iz indirimi de yapamaz. Dolayısıy­la faiz indirimine gidilmeden bu sorunu çözmek, çok yönlü bir yak­laşım gerektiriyor.

Üretim durursa fiyatlar uçar! - Resim : 1

Faiz indirimi dışında uygulanabilecek bazı politikalar

* Hedefe yönelik, selektif Kredi Garanti Fonu (KGF) des­tekleri: KGF’nin daha selektif ve stratejik sektörlere yönelik kefalet limitleri artırılabilir. Özellikle üre­tim odaklı, ihracat potansiyeli olan veya istihdam yaratan firmalara öncelik verilebilir. Bu destekler, bankaların riskini azaltarak kredi verme iştahını artırabilir. Ayrıca seçilmiş sektörlerde kullandırıla­cak kredilerde kefalet oranı yüzde 100 olarak belirlenebilir.

* Faizsiz veya düşük faizli selektif kredi imkanları: Belirli sektörlere veya öncelikli projele­re yönelik kamu bankaları aracı­lığıyla veya özel fonlar oluşturula­rak faizsiz veya düşük faizli kredi imkanları sunulabilir. Bu kredile­rin kullanımı, vade dönemi ve ka­panışları sıkı bir şekilde denetlen­melidir.

Burada genel bir faiz indirimi yerine, belirli alanlardaki kredi büyümesini kontrol altına alacak seçici kredi politikaları uygulan­masından bahsediyoruz. Üretken olmayan veya spekülatif amaçlı kredi kullanımları sınırlandırılır­ken, üretim ve yatırım odaklı kre­dilere erişim kolaylaştırılabilir.

* Vergi avantajları ve teş­vikler: Üretimi ve istihdamı ko­ruyan firmalara yönelik vergi in­dirimleri, vergi ertelemeleri veya SGK prim destekleri sağlanabilir. Bu tür teşvikler, firmaların üze­rindeki mali yükü hafifleterek iş­letme sermayesi sorununa dolaylı olarak katkıda bulunabilir. Bazen vergi gelirlerinin bir kısmından vazgeçerek, elde edilecek gelirin ekonomiye yaratacağı etkiden da­ha fazlasını, üretime destek vere­rek sağlayabiliriz.

* Alacak sigortası ve destek­leri: Firmaların ticari alacakları­nı sigortalamaları teşvik edilebi­lir. Devlet destekli alacak sigortası mekanizmaları geliştirilerek fir­maların tahsilat riskleri azaltıla­bilir ve bu sayede işletme serma­yesi döngüsü rahatlatılabilir. Bu­rada alacak sigortası prim desteği devreye sokulabilir ve sigorta ta­banı yaygınlaştırılabilir.

* Kamu alacaklarının yapı­landırılması: Devletin firmalar­dan olan vergi ve diğer kamu ala­caklarının yeniden yapılandı­rılması veya ödeme kolaylıkları sağlanması, firmaların nakit akı­şını olumlu etkileyebilir. Sektö­rel bazda sınıflandırma yapılmalı, bazı sektörlere daha uzun ve dü­şük maliyetli yapılandırma imkanı sağlanmalıdır.

* Üretim maliyetlerini dü­şürmeye yönelik adımlar: Ener­ji maliyetleri, girdi fiyatları ve lo­jistik giderleri gibi üretim maliyet­lerini düşürmeye yönelik yapısal reformlar hayata geçirilmelidir.

Kritik sektörlerde enerji sübvan­siyonları devreye sokulmalı, dağı­tım maliyetlerinin düşürülmesi için yakıt desteği sağlanmalıdır.

İthalata bağlı ve kura duyar­lı üretim yapısını iç dinamiklerle beslenen üretim yapısına çeviren politikalar ve destekler devreye sokulmalıdır. Böylece uzun vade­de firmaların işletme sermayesi ihtiyacı azaltılabilir.

* Kayıt dışı ekonomiyle mü­cadele: Kayıt dışı faaliyetlerin azaltılması, vergi tabanını geniş­leterek devletin mali imkanlarını artırabilir ve işletmelere yönelik desteklerin finansmanına katkıda bulunabilir.

Sosyal güvenlik reformu, iş­çi prim maliyetinin düşürülmesi, vergi sisteminin basitleştirilmesi, bürokraside sadeleşme gibi adım­lar kayıt dışılığın azaltılmasında önemli rol oynar.

Koordineli adım atılmalı

Bu adımların eş zamanlı ve koor­dineli bir şekilde hayata geçirilme­si, istenen sonuçların elde edilme­si açısından kritik öneme sahiptir.

Bazısı kısa bazısı ise uzun vade­de etki yaratacak bu adımlar, bir an önce atılmalı ve üretici kesim faiz kıskacından bir an önce kur­tarılmalıdır.

Unutulmamalıdır ki, tek başına sadece bir politika aracının (faiz gibi) bu karmaşık sorunu çözmesi beklenemez.

source

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r