Karşılaşılan afetler karşısında hissedilen çaresizlik, çoğu zaman hazırlıksız yakalanmadan ve bilgi-koordinasyon eksikliğinden kaynaklanıyor. Ancak sivil toplum kuruluşları ve gönüllüler afet yönetiminin her aşamasında kritik bir rol oynayarak toplumu dirençli hale getiriyor. Afet Platformu, toplumun baş etme kapasitesinin yeterli olmadığı doğa, teknoloji veya insan kaynaklı olaylar; yani afetten etkilenme potansiyeli olan her canlının afetlere karşı dirençli olması adına çalışan bir topluluk. Ocak 2020’de Elazığ Depremi’nden sonra dayanışma amacıyla Elazığ’a gelen sivil topluluklar tarafından ortaya atılan bir fikir olarak faaliyetlerine başlamış ve zamanla bir platforma dönüşmüş. Faaliyetlerini Türkiye çapında sürdüren dernek; vakıf, sosyal kooperatif ve inisiyatiflerden oluşan, 65 sivil toplum kuruluşunu bir araya getiren bir yapıya sahip.
Afet Platformu’nun afet özelinde ortak amaçlara en etkin şekilde ulaşabilmek için bir araya gelerek özgün bir sivil dayanışma örneği gösterdiğini belirten Kahraman, “Afet dönemlerinde sivil toplum aksiyonlarının organize olmasını kolaylaştıran bir yapıya sahibiz. Bu organizasyonel kapasitemizi, geçmiş deneyimlerimize ve afetlerde çok hızlı aksiyon alma yetkinliğimize borçluyuz. Bu da birlikte daha etkin çalışmamıza ve kendimizi daha güçlü ifade edebilmemize olanak tanıyor” diyor. Yerel, ulusal ve uluslararası paydaşlıklar kurmanın yanı sıra, hak ve hizmet temelli bir bakış açısıyla kamu, özel sektör, üçüncü sektör, akademi ve medya arasında koordinasyon kurulmasına katkı sağladıklarını, afet öncesinde (risk azaltma), sırasında (kriz yönetimi) ve sonrasında (iyileştirme) çalışmalar yürüttüklerini anlatıyor. Kahraman, şunları söylüyor:
“Bütüncül ve bütünleşik yaklaşımımızla, hak temelli bir perspektiften afetlere karşı dirençli bir toplum oluşturmanın önemine inanıyoruz. Afetlerde ve sonrasında iyileşmeyi ortak çalışmalarla sağlamak için sivil toplulukları bir araya getiriyoruz. Afet ve organizasyon alanlarında öğrenen bir örgüt olduğumuzu söyleyebiliriz. Özerk ve bağımsız bir yapıya sahibiz. İlke ve değerlerimizle uyumlu kurumlarla etkin iş birliklerine açığız.”
Afet Platformu, afet durumunda katkı sağlamak isteyen ancak nereden başlayacağını bilemeyen veya daha etkili işler yapmak isteyen paydaşlar için doğru ve hızlı yönlendirmeler yapıyor. Bu, platform üyelerine gelen ihtiyaç taleplerinin yine üye kurumlar aracılığıyla yönlendirilmesiyle gerçekleşiyor. Kahraman, “Bireysel ve kurumsal bağışçılar ile gönüllülerin bilinçli operasyonlara dâhil olmalarını sağlayarak katkılarının etki gücünü artırıyoruz” diyor. Planladıkları iş birlikleri hakkında ise şunları söylüyor:
“Özel sektör özelinde baktığımızda, kaynaklarının bilinçli, verimli ve sürdürülebilir şekilde kullanılmasını sağlıyoruz. Kurumsal sosyal sorumluluk çerçevesinde afet öncesinde kurulacak iş birlikleri, bu kurumların afet anında daha etkin rol almasına ve toplum nezdinde sorumlu, etki yaratan bir konuma gelmesine katkı sağlıyor. Kurumların da afetlere hazırlanma süreçlerini gündemlerine almasını önemli buluyoruz. Sahadaki ekiplerin ve kamu kuruluşlarının ihtiyaç analizlerini gerçekleştiriyoruz. Kamu ile güçlü ve etkin bir iletişim kurarak onlarla paydaşlık geliştiriyoruz. Kamu kurumlarıyla iş birliği içinde, ihtiyaçları hızlı ve verimli şekilde karşılıyoruz. Bu çerçevede, afet öncesi risk azaltma ve hazırlık çalışmalarında kamu ile birlikte çalışmak bizim için önemli. Sadece hazırlık değil, afet anında kurulacak bir koordinasyon ağı dahi hayati öneme sahip. Afetlere yönelik riskleri ve bu riskleri azaltacak çalışmalarda uzmanlığı ve duyarlılığı olan geniş bir sivil ağız.”
6 Şubat’ın ilk haftasında 60 bin gönüllü başvurusu aldıklarını 6 Şubat-30 Eylül arasında yaklaşık 3 bin 500 gönüllü Afet Platformu çalışmalarına katıldığını belirten Sevim Kahraman, “O dönemde 27 kurumduk, bugün ise 65 kurumuz” diyor. 6 Şubat’tan sonra tüzel kimliğin oluşturulduğunu, arka planda yaklaşık dört yıl süren Avrupa Birliği Delegasyonu ile görüşmelerden oluşan bir emek süreci olduğunu belirten Kahraman, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Bu süreçte Hayata Destek Derneği, Topluluk Liderliğinde Afet Müdahalesi (SCLR) yaklaşımının yanı sıra gıda yardımı, barınma, hijyen (WASH), psikososyal destek (MHPSS) ve koruma gibi 24 farklı konuda çevrim içi ve yüz yüze kapasite geliştirme eğitimleri düzenliyor. Afet Platformu adına bugüne kadar dokuz farklı eğitim gerçekleştirildi ve bu eğitimlerden 200’ün üzerinde kişi faydalandı. Eğitimler, alanında Türkiye ve dünyada uzman eğitmenler tarafından verildi. Dört tematik başlık altında tasarlanan bu 24 eğitim; temel etik ilkelerden sektörel ve operasyonel içeriklere kadar afet müdahalesinin tüm ihtiyaçlarını kapsıyor.”
Kahraman’ın verdiği bilgiye göre; İhtiyaç Haritası, afet anlarında teknolojik araçların daha verimli kullanılması için çalışıyor. Özellikle ‘Gönüllü Haritası’ ile gönüllü süreçlerinin daha etkin yönetilmesini sağlarken; WhatsApp Chatbot üzerinden ihtiyaç tespiti ve analizlerini kolaylaştırıyor, Sosyal Pazaryeri aracıyla da yerel ekonomi ve sosyal yapıyı destekliyor. Tüm afet süreci de ‘Afet Haritası’ üzerinden haritalanarak izlenebiliyor. Toplum Gönüllüleri Vakfı, ‘afet gönüllülüğü’ konusunda eğitici eğitimleri, yerel yaygınlaştırma programları ve ‘topluluk temelli liderlik’ konularında çalışmalar yürütüyor. Bu kapsamda Afet Platformu adına Afet Gönüllüleri Toplulukları oluşturmak üzere 715 kişiye Afet Gönüllülüğü eğitimi verildi. Temel İhtiyaç Derneği ise Afet Platformu’nun kurumsallaşma süreçlerini ve projenin savunuculuk faaliyetlerini yürütüyor.
Eğitimlerle birlikte profesyonelleşmeye başladıklarını, hatta bu eğitimlerin yanı sıra tatbikatlara da başladıklarına dikkat çeken Kahraman, “Beklenen olası İzmir depremi, Tunceli depremi ve Kastamonu sel felaketi için birer; beklenen olası İstanbul depremi için ise dört ayrı tatbikat gerçekleştirdik. Bu tatbikatlar Afet Platformu’nun kapasitesini güçlendirmenin yanı sıra, afet bölgelerine yönelik gerçek senaryolara hazırlıklı olmamızı da sağladı.
Senaryolar uzmanların ve kamu kurumlarının raporlarından yola çıkarak Kriz Masası Komisyonu yürütücülüğünde oluşturuluyor. Özellikle Tunceli için geçen ay, Tunceli İl Valiliği ve Tunceli AFAD İl Müdürlüğü’nün davetiyle kamu ve yerel aktörlerin güçlü katılımıyla ilk kez ortak bir tatbikat gerçekleştirdik” diye konuşuyor. Sevil Kahraman, sözlerini şöyle tamamlıyor:
“Hepimizin dahil olabileceği bir sivil topluluk var. Bu kapsamda herkesin afet hazırlığı için önce kendi sosyal çevresinden başlayarak hazırlanmasını ve sivil toplum örgütlerinde yer alarak aktif vatandaşlık göstermesini umuyoruz. Çalıştığımız özel sektör ve kamu kurumlarını, bu bağlamda sivil toplumla entegrasyonunu sağlamak afetlere karşı bizi dayanıklı kılacaktır. Afet Platformu üyesi kurumlara başvurarak süreçlerimize her bir birey ve kurum katkı sağlayabilir.”
GENEL
14 gün önceGÜNDEM
14 Haziran 2025SPOR
14 Haziran 2025GÜNDEM
14 Haziran 2025GÜNDEM
14 Haziran 2025GÜNDEM
14 Haziran 2025FOTO GALERİ
14 Haziran 2025