Saydan, Aksaray’da sosyal medyadan gördüğü bitki çayını kullanmasının ardından karaciğer yetmezliği yaşayan ve nakil olan 24 yaşındaki gençle ilgili basına yansıyan haberler üzerine yazılı açıklama yaptı.
Zayıflama amaçlı kullanılan bitki çaylarının hayati risk taşıdığını belirten Saydan, bu tür ürünlere vatandaşların itibar etmemesi gerektiğini, her yıl böyle vakaların yaşandığını ve bu duruma engel olunamadığını bildirdi.
Bu ürünlere yönelik denetimlerin yetersiz olduğu değerlendirmesinde bulunan Saydan, şunları kaydetti:
“Zayıflama ürünleri ve özellikle zayıflama çayları, ciddi sağlık riskleri barındırıyor. Ruhsatsız ve kontrolsüz bir şekilde piyasaya sürülen bu ürünler, halk sağlığına ciddi tehdit oluşturuyor. Ruhsatlandırma ve denetim süreçleri düzene girmediği sürece bu tür ürünler, ölüm saçmaya devam edecek. Gündelik yaşamda kullandığımız ‘Bitki zararsızdır’ düşüncesinden kurtulmak gerekir. Bu ürünler, kalp krizi, inme, nöbet, karaciğer ve böbrek yetmezliği gibi ciddi sorunlara yol açabilir. Maalesef toplumda bitkisel ürünlere yönelik yanlış bir güven algısı var ancak bu ürünlerin içeriği kontrol edilmediği sürece sağlık sorunları kaçınılmazdır.”
Saydan, ada çayı, ıhlamur, melisa, papatya, kekik, biberiye, zencefil, nane, kuşburnu, rezene, kiraz sapı, ananas, kayısı, yeşil ve beyaz çayın en sık tüketilen bitki çayları arasında yer aldığını anlattı.
Zayıflama çaylarının arasında sıkça yer alan sinameki yaprağı çayının en iyi bilinen ve en tehlikeli örneklerden biri olduğuna dikkati çeken Saydan, üç haftayı aşan kullanımda bağırsakta kalıcı hasar bırakabildiği, uzun vadede tümörlere neden olabildiği ve bağırsaklarda kronik tembelliğin ortaya çıkabileceği uyarısında bulundu.
Saydan, özellikle yaz aylarında zayıflama çaylarının satışında yükseliş olduğunu, bilinçsiz şekilde internet ortamında ve kolay ulaşılabilen marketlerde satıldığını, kontrolsüz şekilde doktor ve eczacı uzman görüşü olmadan kullanılan çayların organ ve hayat kaybına yol açabildiğine dikkati çekti.
Zayıflama ve detoks çaylarının sıvı kaybı üzerinden şişkinliği azalttığını kaydeden Saydan, bu durumun zayıflama etkisi oluşturduğu bilgisini verdi.
Saydan, idrar sökücü özelliğe sahip çayların, vücudun ihtiyaç duyduğu suyun, suda eriyen vitaminlerin ve minerallerin kaybına yol açtığını bildirdi.
Tek başına etkinliği iyi olan bir bitkinin başka bitkilerle karıştırılarak çay haline getirildiğinde zararlı hale dönüşebileceğinin altını çizen Saydan, şu açıklamalarda bulundu:
“Ayrıca bu zayıflama çayları ilaçlarınızla birlikte alındığında ilacınızın etkisini azaltabildiği gibi arttırabilir de ve bu durum hastalığınızı riske sokacaktır. Zayıflama çayları, kalp krizi, inme, nöbet, karaciğer ve böbrek yetmezliği gibi ölümle sonuçlanabilecek kalıcı hasarlar da verebilir. Kilo verebilmek için hayatımızdan ve organlarımızdan olmayalım. Unutmayalım, detoks çaylarının aşırı tüketimi, vücudun elektrolit dengesini bozabilir ve dehidrasyona neden olabilir. Erişkin bir kişi için vücuttaki su oranı yüzde 60 civarındadır yani ortalama 70 kilogram olan bir erişkinin vücudunda 42 litreye yakın su vardır.
Unutmayalım, suyun vücudumuzda birçok görevi ve yaşamsal önemi vardır, dolayısıyla belli oranlarda olmalıdır.”
GENEL
16 gün önceGÜNDEM
16 Haziran 2025SPOR
16 Haziran 2025GÜNDEM
16 Haziran 2025GÜNDEM
16 Haziran 2025GÜNDEM
16 Haziran 2025FOTO GALERİ
16 Haziran 2025