39,5331
0.13%45,4846
0.09%4.312,28
0,27%9339.59
0,27%Mehmet H. GÜLEL
Avrupa Birliği tarafından yerel ürünlerimize verilen coğrafi işaretlerin sayısı gün geçtikçe artıyor.En son Afyon Pastırması ile beraber 34 ürünümüz AB tarafından coğrafi işaret olarak tescil edildi. Ürünler tescil ile değer kazanıyor ama ekonomiye yansıması yok denilecek kadar az. Sadece peynir alanında kayıt altına alınan 195 çeşit bulunuyor. Ancak coğrafi işaretli ürünlere teşvikle doğru pazarlama stratejileri ve markalaşma ile hem çiftçi refahını artıracağını hem de ekonomiye katkı sağlayacağını belirten temsilciler, yerel ürünlerin ihracat pazarlarında yükselişi için devlet teşviklerinin gözden geçirilmesini talep ediyor.
Yüzyıllardır süregelen geleneksel yöntemlerin sadece bir üretim tekniği değil, aynı zamanda kültürel bir mirası ve yaşam biçimini de ifade ettiğini aktaran Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Derneği Başkanı Harun Çallı, “Günümüzde modern tesislerde üretilen süt ve süt ürünleri, büyük ölçüde bu geleneksel bilgi birikimi ve deneyim üzerine inşa edildi. Bu nedenle, geleneksel metotların korunması ve desteklenmesi, modern süt endüstrimizin geleceği için hayati bir öneme sahip” dedi.
Coğrafi işaretin ürünün kalitesini, ününü veya diğer özelliklerini o coğrafi bölgeye bağladığına dikkat çeken Çallı, “Coğrafi işaretler, tüketicilere ürünün orijinalliğini ve kalitesini garanti ederken, üreticilere ise haksız rekabetten korunma imkânı sağlar. Türkiye’de Karaman Divle Obruğu Peyniri Tulum Peyniri, Erzincan Tulum peyniri, Maraş Dondurması, Kars Kaşarı, Susurluk Ayranı, Tonya Tereyağı, Antep Sıkma Peyniri gibi 79 farklı süt ve süt ürünümüz coğrafi işaretle tescillendi. 44 coğrafi işaretli peynirimiz mevcut. 42 süt ürününün ise tescili başvuru aşamasında bulunuyor. Coğrafi işarete konu olabilecek 121 adet ürünümüzün olması sektörün ekonomik potansiyelini göz önüne seriyor” diye konuştu.
Ezine peyniri ve Silifke’nin meşhur yoğurdu ise Avrupa’da tescil edilen ilk süt ürünleri olduğunu açıklayan Çallı, Erzincan ve Tunceli’nin dağlarında zorlu koşullarda üretilen meşhur tulum peynirin yakın zamanda AB tarafından tescillendiğini aktardı. Çallı, Van Otlu peyniri, Erzurum Civil peyniri, Erzurum Göğermiş peynir, Bergama peyniri, Urfa peyniri, Şanlıurfa Sade Yağı, Edirne Beyaz Peyniri, Afyon Manda Yoğurdu, Tavas Yanık Koyun Yoğurdu, Karapınar Koyun Yoğurdu gibi süt ürünlerin ise AB’den coğrafi tescil almak için sırada beklediğini bildirdi.
Türkiye’de coğrafi işaretli ürünlerin ekonomik değeri artarken, üretim kaynaklarının sürdürülebilirliği, iklim koşulları ve dönemsel süt yetersizliği gibi sorunlar bu ürünlerin sanayiye entegrasyonunu ve ihracatını zorlaştırdığını belirten Çallı, özellikle sanayi için sürekli ve kaliteli süt tedarikinin önemine dikkat çekiyor.
Coğrafi işaretleme (CI) sisteminin, bu ürünleri koruma altına alarak, uluslararası pazarda üreticilere rekabet avantajı sunduğuna vurgu yapan İTÜ Gıda Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Beraat Özçelik, “AB’de coğrafi işaretli ürünlerin üreticilerine önemli ekonomik getiriler sağladığını araştırmalar ortaya koyuyor. Türkiye coğrafi işaret alabilecek geniş bir ürün yelpazesine sahip. Cİ sisteminin sunduğu faydalar üç temel başlık altında toplanabilir: üreticilerin haklarını koruması, pazarlama imkanı ve ekonomik kazanç sağlaması. Bu nedenle, Türkiye ekonomisi açısından coğrafi işaretleri detaylı bir şekilde ele alınmalı” dedi.
Enflasyon sarmalından çıkışın anahtarının katma değerli ürün ihracatı olduğuna vurgu yapan Harun Çallı, ileri teknoloji ürünlerinin yanında süt ürünlerinin de yüksek katma değere sahip ürünler olduğunu aktardı. Çallı, “Birbirinden lezzetli peynirlerimizi dünya sofralarına aktarabildiğimiz oranda çiftçimizin refahı artacak, sanayimiz güçlenecek” dedi.
Çallı şunları söyledi: “Çiğ süt arz talep dengesizliğinin istikrarı için coğrafi işaretli ürün ihracatının artması anahtar olacak. Bunun için alışılagelen, sütümüzün değerini ve çiftçimizin gelirini düşüren süt tozu regülasyonunun sektöre katkısı gözden geçirilerek, yerine, ‘ihracata giden, kaliteli çiğ sütü, peynir gibi süt ürünlerini destekleyen yeni bir model tesis edilmelidir.”
Ezine Peynirini ve Mandıracılarını Koruma Geliştirme ve Tanıtma Derneği Başkanı Ali Öztürk, Ezine peyniri coğrafi işaret sınırları içinde bulunan doğal bitki örtüsü, iklimi ve su kaynakları ile beslenen koyun, keçi ve ineklerden elde edilen sütlerden üretilen tam yağlı peynir çeşidi olarak yer aldığını aktardı. Öztürk, “Ayrıca peynirde, mayalamada doğal şirden maya kullanımı yanı sıra sadece deniz tuzu kullanılarak en az 8 ay olgunlaştırılması ile öne çıkar. Ezine peyniri AB tarafından coğrafi işaret onayının ardından dünyada bilinirliği artmasına rağmen, ticarileşmede kaydedeceği daha çok yol olduğuna inanıyoruz” diye konuştu.
GENEL
15 saat önceGENEL
17 gün önceGÜNDEM
18 Haziran 2025SPOR
18 Haziran 2025GÜNDEM
18 Haziran 2025GÜNDEM
18 Haziran 2025GÜNDEM
18 Haziran 2025