39,5546
0.04%45,5408
0.25%4.299,24
0,44%9196.13
0,44%Nurdoğan A. ERGÜN
Son iki yılda artan girdi maliyetleri ve yüksek kredi faizleri nedeniyle nakit problemi derinleşen KOBİ’ler, ödeyemediği borçlarına ‘yapılandırma’ talep ediyor. Özellikle esnaf ve küçük işletmelerin son dönemlerde borç yükü nedeniyle sıkıntılı günler yaşadığına dikkat çekilirken, artan haciz ve blokelerin de firmaları iflasa sürükleyebileceği belirtiliyor.
Esnaf ve KOBİ temsilcilerinden yükselen sesler, son dönemlerde ‘taşkın haciz’ olarak adlandırılan uygulamaların ciddi mağduriyetlere yol açtığına işaret ediyor. Cüzi bir borç nedeniyle, işletmelerin faaliyetlerini sürdürmesi için elzem olan tüm makine, ekipman ve stoklara haciz konulması şeklinde tanımlanan ‘taşkın haciz’ nedeniyle borcun ödenmesinin daha da zor hale geldiği vurgulanırken, bu durumun süreci, işletmelerin kapanmasına kadar götürebileceği dillendiriliyor.
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, maliyeye ve bankalara olan borcunu ödeyemeyen esnaf ve KOBİ’lerin mağduriyetinin giderilmesi ve isimlerinin kara listeden çıkarılması adına hükümete sicil affı ve borç yapılandırması çağrısında bulundu. Özgenç, “Geçmiş yıllarda büyük kuruluşların borçlarının yapılandırılması için getirilen İstanbul Yaklaşımı gibi, KOBİ’ler için de ‘Anadolu yaklaşımı’ yapılsın” dedi.
İcra dairelerinde taşkın haciz krizi yaşandığını söyleyen KOBİDER Başkanı Nurettin Özgenç, “Küçük miktardaki borca karşılık bile taşkın haciz yapılması yani tüm hesaplara el konulması birçok firmayı zor durumda bırakıyor” dedi. “Taşkın haciz konusu esnafın belası” diyen Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken de esnafın bankadaki paralarına erişimlerinin kısıtlandığını ve borçları kadar bile çekim yapamadığına işaret etti.
Bu durumun borçlunun günlük yaşamını sürdürmesini, hatta temel ihtiyaçlarını karşılamasını bile engellediğini vurgulayan Palandöken, “200 bin TL’lik bir borca karşılık bir daireye el konulmuşsa, diğer taraflar bırakılsın ki ödemeye gücü kalsın, ayakta durabilsin. Zaten krediye ulaşmak çok zor, ticari faizler mevduatların çok üzerine çıktığı bir dönemdeyiz” yorumunu yaptı.
Son yıllarda ekonomide yaşanan sıkıntılarla nakit darboğazına giren sanayici ve KOBİ’lerin “taşkın haciz” adlı uygulamayla daha da zor durumda kaldığını dile getiren Nurettin Özgenç, şunları söyledi: “Haciz işlemlerinde son çare olarak başvurulan ve hukuki açıkları nedeniyle tercih edilmeyen bu yöntem ile icra dairelerinden çıkarılan ‘Tüm mal varlığına el konulsun’ ibareli taşkın haciz uygulamasıyla en ufak bir kredi gecikmesinde borçlunun araçları dahil tüm mal varlığına haciz konulabiliyor. Banka hesapları bloke ediliyor.
Tüm ticari faaliyetleri bir anda duran işletme, mahkemeye itiraz başvursa yapsa bile, sonuç alması en az 6 ayı buluyor.” Özgenç’in iddiasına göre, taşkın haczin arkasında bankaların hızlı tahsilat yarışı yatıyor. Özgenç, “Çünkü kredisini ödemekte zorlanan borçluya ilk haciz kararını aldıran banka ipotekte ilk sırada yer alıyor” ifadelerini kullandı.
Esnaf ve sanatkârlar için işlerin tam açılacağı ve paraya ihtiyaç duyulan bir dönem yaşandığını dile getiren KOBİDER Başkanı, “Ancak taşkın haciz uygulaması esnafı mağdur ediyor.
Dolaysıyla bazı icra dairelerinde sıkça yaşanmaya başlayan taşkın haciz ile tüm banka hesaplarına el konulan işletmeler, hiçbir şekilde banka üzerinden işlem yapamayınca işletme sekteye uğruyor” diye devam etti. İcra İflas Kanunu’ndaki düzenlemenin “borca yeter mal haczi” şeklinde olduğunu aktaran Özgenç, “Yani borç miktarı kadar haciz işlemi yapılabilir. Borcu karşılayacak mal üzerinde haciz kalmak üzere, mahkemeden fazla yapılan hacizler kaldırılabiliyor, bu da 3- 4 aylık bir süre gerektiriyor.
Örneğin esnaf ve KOBİ’lerin 30 bin TL borcu için Türkiye çapındaki bütün menkul ve gayrimenkullerine haciz uygulanması ya da işletme sahibinin 50 bin TL borcu için Türkiye genelindeki 9 adet ve 200 bin TL değerindeki gayrimenkullerine haciz konulması orantısız bir uygulama. Bu esnafı kilitliyor ve mağdur ediyor” diye konuştu.
Son zamanlarda alacaklıların, borç miktarının çok üzerinde tutarları banka kanalı ile bloke edip borçlu işletmenin operasyonel sürecini sekteye uğrattığını söyleyen İstanbul Tüccarlar Kulübü Başkanı İlker Önel, bu durumun da işletmelerin normal yaşam sürecini kısalttığını belirtti. Önel, “Burada yapılması gereken alacakların kanunla düzenleme yapılıp borç tutarı kadar olan kısmına haciz konulması gerektiği.
Yoksa bu durumun işletmeleri ve piyasayı zor durumda bırakabileceği gayet açık ve net. Uzun zamandır özellikle operasyonel maliyetlerini ve nakit akışını yönetemeyen işletmeler var. Diğer taraftan Merkez Bankası makro ihtiyati tedbirler kapsamında TL ticari kredi yüzde 2.5 sınır sebebiyle bankalarda finansmana ulaşmadaki imkansızlık, piyasada iflas ve konkordatoların artmasına ve hacizlerin çoğalmasına sebep oldu” dedi.
GENEL
1 gün önceGENEL
18 gün önceGÜNDEM
19 Haziran 2025SPOR
19 Haziran 2025GÜNDEM
19 Haziran 2025GÜNDEM
19 Haziran 2025GÜNDEM
19 Haziran 2025