OYAK bünyesine katıldığı 2021 yılından bu yana büyümesini hızlandıran Sagra, Ordu’daki yeni yatırımıyla çikolataya hem Endüstri 4.0 dokunuşu hem de küresel vizyon katacak. ‘Türkiye’nin fındık başkenti’ Ordu’da üretim yapan Sagra, dünya markası olma hedefi doğrultusunda ikinci fabrikasını Fatsa Organize Sanayi Bölgesi’nde kuruyor. 85 bin metrekarelik kapalı alan üzerine kurulacak yeni fabrika; üretim hatlarından enerji yönetimine kadar tüm süreçleri otomasyonla entegre eden Endüstri 4.0 standartlarında inşa edilecek. Tam kapasiteye ulaştığında Sagra’nın üretim hacmini üçe, bölgeden temin ettiği fındık miktarını ise dörde katlayacak olan fabrikanın 18 ay içinde kademeli olarak faaliyete geçmesi planlanıyor.

“Bölgesel kalkınmayı tetikleyen stratejik adım”

OYAK Genel Müdürü Süleyman Savaş Erdem, Ordu’daki yeni yatırımın OYAK’ın uzun vadeli değer üretme anlayışının somut örneği olduğunu kaydetti. OYAK olarak yatırımları günün ihtiyaçlarıyla değil, yarının ekonomik ve toplumsal dönüşüm öngörüleriyle şekillendirdiklerini vurgulayan Erdem, “Faaliyet gösterdiğimiz alanlarda bölgesel üretimin gücünü, sürdürülebilirlik vizyonuyla geleceğe taşıyacak yatırımlar yapıyoruz” dedi. Erdem, şu görüşleri paylaştı: “Sagra, yalnızca köklü bir gıda markası değil; aynı zamanda Türkiye’nin dünya fındık pazarındaki liderliğini temsil eden bir simgedir. 2021 yılında Sagra’yı OYAK çatısı altına alarak, bu markayı sadece korumak değil, ileriye taşımak sorumluluğunu da üstlendik. Ordu’da gerçekleştireceğimiz yeni fabrika yatırımı; üretim kapasitesini büyütmenin ötesinde, yerli tarımı destekleyen, sanayiyi dönüştüren ve bölgesel kalkınmayı tetikleyen çok boyutlu bir stratejik adımdır.”

Yatırımın OYAK’ın uzun vadeli değer üretimi yaklaşımına güçlü bir katkı sunduğunu ifade eden Erdem, “Gıda gibi yapısal olarak dirençli ve sürdürülebilir büyüme potansiyeline sahip sektörlerde üretim kapasitemizi artırarak, üyelerimizin varlıklarını istikrarlı ve kalıcı getiriler sağlayacak şekilde değerlendirmeye devam ediyoruz. Yerli markaların küresel pazarda söz sahibi olmasını, bir gelecek vizyonu olarak değerlendiriyoruz” dedi. Yeni fabrika yatırımıyla ilgili bilgi veren OYAK Genel Müdürü Erdem, Ordu’daki mevcut fabrikanın üretim kapasitesinin sınırlarına ulaştığını, artan talep doğrultusunda ürün geliştirme ve pazar genişlemesine yönelik yeni bir yatırımın gereklilik haline geldiğini belirtti.

Yeni fabrikanın Fatsa Organize Sanayi Bölgesi’nde 85 bin metrekarelik kapalı alanda inşa edileceğini ifade eden Erdem, tesisin 18 ay içinde kademeli olarak devreye alınacağını bildirdi. Erdem, “Yeni yatırımla Sagra, fındık bazlı katma değerli ürünlerin geliştirileceği bir üretim merkezine dönüşüyor. Kapasitemizi artıracak, yeni ürün inovasyonlarına odaklanacağız. Yatırımın temel amaçlarından biri Sagra’yı küresel pazarda güçlendirmek. Yeni fabrikayla ihracat rakamlarımızı beşe katlamayı, Türkiye’yi çikolatada küresel ligde temsil eden bir oyuncu haline gelmeyi hedefl iyoruz” diye konuştu.

Tersine göçü teşvik ediyor

Sagra’nın Fatsa fabrikası ile mavi yaka istihdamı yüzde 50 oranında artacak. İlerleyen dönemde beyaz yaka pozisyonlardaki büyümenin de devreye girmesiyle toplam istihdam seviyesinin daha da yükselmesi bekleniyor. OYAK Genel Müdürü Süleyman Savaş Erdem, Erdem, “Pandemi sonrası büyük şehirlerden Anadolu’ya dönüş eğilimi arttı. Biz de bu dönüşü destekleyecek İK yatırımları yapıyoruz. Ordu ve Sagra, bu dönüşümün yaşayan bir örneği olacak” diye konuştu.

Sagra, Karadeniz’in 20 bin ton fındığına talip

OYAK Genel Müdürü Süleyman Savaş Erdem, yeni fabrikanın sadece bir sanayi yatırımı olmadığını, aynı zamanda bölgenin tarımsal potansiyelini sanayiyle entegre eden stratejik bir adım olduğunu vurguladı. Erdem, şöyle konuştu: “Mevcut fabrikamızda yılda yaklaşık 5 bin ton fındık kullanıyoruz. Yeni yatırımla bu miktarı 20 bin ton seviyesine çıkarmayı hedefl iyoruz. Bu artış sadece Sagra için değil, bölgedeki fındık üreticileri için de önemli bir fırsat. Üreticilerle yeni iş birliği imkanlarını değerlendiriyoruz. Fındık bu topraklarda yetişecek, yine bu topraklarda işlenecek ve buradan dünyaya gidecek. Bu model hem üreticinin kazancını artıracak hem de bölge ekonomisine sürdürülebilir katkı sağlayacak.”