Tarih yeniden yazılıyor: Sanılandan çok daha erken göç etmişler
Ayak izlerinin yaşı ilk olarak 2021 yılında 21 bin ila 23 bin yıl arası olarak duyurulmuştu. Ancak bu tarihlendirme, su bitkilerinden elde edilen radyokarbon verilerinin güvenilirliği konusundaki eleştiriler nedeniyle sorgulanmıştı. Su bitkileri, yaşlı karbon kaynaklarını absorbe ettiği için örneklerin daha yaşlı görünmesine neden olabiliyor.
Yeni çalışmada ise araştırmacılar daha güvenilir veriler sunmak için farklı yöntemler kullandı. White Sands’taki göl ve nehir sisteminin katmanlarından alınan çamur örneklerinin radyokarbon tarihlemesi yapıldı. Sonuçlar, izlerin yaklaşık 20 bin 700 ila 22 bin 400 yıl öncesine ait olduğunu ve orijinal çalışmadaki bulgularla örtüştüğünü ortaya koydu.
SANILANDAN ÇOK DAHA ERKEN GELMİŞLER
Arizona Üniversitesi’nden emekli antropoloji ve jeobilim profesörü Vance Holliday, “Artık elimizde üç farklı materyalden — çamur, polen ve tohumlar — alınan 55 ayrı tarihlendirme örneği var ve hepsi aynı zaman aralığını işaret ediyor” dedi.
Bu bulgular, insanların Kuzey Amerika’ya sanılandan çok daha erken, Buzul Çağı’nın en soğuk döneminde, yani Son Buzul Maksimumu sırasında geldiğini gösteriyor olabilir. O dönemde bölge, buz devrine ait hayvanların yaşadığı geniş bir sulak alandı.
Ancak bulgular hâlâ tüm bilim camiası tarafından kabul edilmiş değil. Texas A&M Üniversitesi'nden Michael Waters, radyokarbon yaşlarının hâlâ tartışmalı olduğunu ve örneklerin karbon kaynaklarının netleşmediğini belirtiyor. Ona göre, yeni tarihlendirme verileri ilginç olsa da su kaynaklı karbonun yine yaşları olduğundan daha eski gösterebileceğini unutmamak gerekiyor.
Ayrıca, izleri bırakan insanların geride neden hiçbir arkeolojik kalıntı bırakmadığı da merak konusu. Holliday, bu kişilerin göçer avcı-toplayıcılar olduğunu ve kısa süreli geziler sırasında değerli eşyalarını kaybetmemeye dikkat ettiklerini belirtiyor. Bu yüzden bölgede bir “enkaz alanı” beklememek gerektiğini vurguluyor.
Yine de, bu nadir korunmuş ayak izlerinin Amerika kıtasının insanlık tarihini yeniden yazabileceği düşünülüyor.
source