İstanbul’da gıda sektöründe ziraat yüksek mühendisi olarak çalışan Enver Kırımlı, 4 yıl önce emekli olmasının ardından ‘mavi yemiş’ olarak bilinen yaban mersini ve aronya yetiştiriciliği yapmaya karar verdi. Araştırmalarında Edirne’nin toprak yapısı ve ikliminin yaban mersini ve aronya için uygun olduğunu tespit eden Kırımlı, merkeze bağlı Büyükdöllük köyü civarında 170 dönümlük arazi satın aldı. Arazinin 50 dönümüne yaban mersini diken Kırımlı, 7 Nisan’da başlayan ve bir hafta süren don olayı nedeniyle ürünlerinde verim kaybı yaşadı.

‘YÜZDE 65 VERİM KAYBIMIZ SÖZ KONUSU’

Edirne’de 7 Nisan’da başlayan don nedeniyle verim kaybı yaşadıklarını ve çevredeki çiftçilerden edindiği bilgiler ışığında son 15 yıldır böyle bir doğa olayı yaşanmadığını aktaran Kırımlı, “Yaban mersini bitkilerinin hasadına başladık. Yaklaşık iki gündür hasadımız devam ediyor. Don afetine rağmen bu kadar da olsa ürün almanın mutluluğunu yaşıyoruz. Yaklaşık 14-15 yıldır Edirne’de bu türden bir doğa olayı yaşanmamıştı. 7 Nisan itibarıyla bir hafta süren yoğun soğuk oldu, don olayıyla karşılaştık. Bu dönemde elimizden gelen mücadeleyi verdik. Ancak doğa olayları karşısında alınan önlemler bir yere kadar fayda verebiliyor. Bu yüzden, don sebebiyle yaklaşık yüzde 65’lik bir verim kaybımız söz konusu olmasına rağmen en azından bizi mutlu edecek kadar ürün almanın mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.

‘EDİRNE’DE YAYGINLAŞTIRMAK İSTİYORUZ’

Yaban mersininin Trakya koşullarına özellikle Edirne’ye adapte olabilen bir bitki olduğunu söyleyen Kırımlı, “Ancak olağanüstü hava olaylarında ne yazık ki yapılabilecek çok fazla bir şey kalmıyor. Gelecek yıllarda daha yüksek verimler alacağımızı düşünüyorum. En büyük mutluluğum ise bu meyveyi Edirne’de yetiştirebiliyor olmak. Çünkü Edirne, tarım arazileri geniş ve sulanabilir alanları oldukça fazla. Çeltik ekim alanları dışında kalan sulanabilir arazilerde çiftçiye en iyi geliri getiren bitkinin yaban mersini olduğunu düşünüyoruz. Bu başarıyı Edirne çiftçisine örnek olacak şekilde yaygınlaştırmak istiyoruz. Bir vakıf çalışmamız da var. Amacımız, Edirne’de tarımsal üretime öncülük edecek bir tesis kurmak ve bu meyveyi halka tanıtmak” diye konuştu.

‘2 YILDIR KAYDA DEĞER VERİM ALIYORUZ’

Yaban mersininin ihracat potansiyelinin de yüksek olduğuna dikkat çeken Kırımlı, “İhracat yapılma imkanı çok yüksek bir meyve bu. Yurt dışına ihracat yap, verimliliği daha kolay ve başarılı olacağı kanaatindeyiz. 2021 yılının Nisan ayında şirketimizi kurduk. 2021 yılının Mayıs sonunda da dikimlerimizi gerçekleştirdik. Bitkilerimiz daha genç, 2 -3 yıllıklar henüz. 2 yıldır kayda değer bir verim alıyoruz. Bu seneden umutluyduk. Don olayları ile karşılaşınca bu yüzden bu sene biraz üzgünüz ancak yapacak bir şey yok” dedi.

‘SAYILAMAYACAK KADAR FAYDASI VAR’

Yaban mersininin sağlık açısından oldukça faydalı olduğunu dile getiren Kırımlı, “Neredeyse sayılmayacak kadar faydaları var. Süper meyve grubunda, üzümsü meyvelerin içeriği en yüksek meyvesi. Bilinen en iyi faydası nereye dediğimizde de göz için çok faydalı olduğunu biliyoruz. Çünkü bazı ülkelerin savaş pilotlarına gece uçuşlarından önce yaban mersini yedirdiği, böylece görme kabiliyetlerinin daha iyi olduğu tespit edilmiş. Bu üründen konsantreler ekstraksiyon yöntemiyle içerikleri almak suretiyle kozmetik ürünlere katkı maddesi de üretiliyor. Sadece bir meyve olmaktan daha ziyade sağlık açısından bir kaynak olarak değerlendirebiliriz” diye konuştu.

‘SABAH ERKEN SAATTE HASAT EDİYORUZ’

Kırımlı, “Sabah saat 5-6 gibi, buraya ulaşabildiğimiz en erken saatte ulaşıp, güneş tepeye çıkıp, en yüksek sıcaklığa ulaşmadan hasat etmeye çalışıyoruz. Çünkü meyvede bir yumuşama ve topladığımız meyvede de hasar oluşumu söz konusu oluyor. O yüzden ısı yükselmeden topluyoruz. Topladığımız ürünleri 1-2 saat normal koşullarda dinlendirdikten sonra hemen soğuk hava depolarını alıyoruz. Meyvenin sağlıklı pozisyonunu muhafaza etmeye çalışıyoruz. Bu yüzden biraz altyapı yatırımı gerektiren bir meyve üretim açısından. Bu da tabii maliyetlere yansıyor, maliyetler de satış fiyatına yansıyor. Tüketim bu yüzden biraz az” dedi.