Depremde 14 kişinin hayatını kaybettiği apartmanın müteahhidi: 'Kaliteli malzeme kullandım'

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde, Hatay Antakya Ekinci Mahallesi'nde yıkılan Alya Uçar Apartmanı'nda, 2'si bebek, 1'i çocuk olmak üzere 14 kişi hayatını kaybetti.

Apartmanın yıkılmasına ilişkin iddianame, depremin üzerinden iki yıl geçtikten sonra tamamlandı.

DURUŞMA 2 SENE SONRA GÖRÜLDÜ

Müteahhit Hikmet Günsay, şantiye şefi Adem Sabırlı, denetçi Ali Şahin, statik proje müellifi Ayhan Girişken, proje denetçisi Antuvan Ayrancıoğlu ve zemin etüt raporunu hazırlayan Salih Zorsu hakkında, "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçlamasıyla 15 yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın ilk duruşması, depremin üzerinden 28 ay geçtikten sonra görüldü.

Duruşmaya, başka bir deprem dosyasından tutuklu bulunan müteahhit Hikmet Günsay, cezaevinden SEGBİS aracılığıyla bağlandı, tutuksuz sanıklardan Adem Sabırlı, Ayhan Girişken ve Salih Zorsu duruşma salonunda hazır bulundu, diğer tutuksuz sanıklar duruşmaya katılmadı.

"YÖNETMELİKLERE UYGUN YAPTIM"

Depremde yakınlarını kaybedenler ile taraf avukatlarının katıldığı duruşmada, ilk olarak sanıklara söz verildi. Müteahhit Hikmet Günsay, savunmasında, binadaki görev ve sorumluluklarını yönetmeliklere uygun ve eksiksiz şekilde yerine getirdiğini, herhangi bir kusurunun bulunmadığını ileri sürdü.

İnşaatın tüm denetimlerden geçtiğini, şantiye şefi ve yapı denetim elemanları tarafından kontrol edildiğini belirten Günsay, "Binanın inşası sırasında Hatay Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından denetim yapılmış, herhangi bir kusur bulunmamıştır. Aksi durumda inşaata izin verilmezdi" dedi.

Bilirkişi raporunun hatalı ve özensiz hazırlandığını öne süren Günsay, yöneltilen suçlamaları reddederek, beraatini talep etti. Sanık Günsay, kendisine yöneltilen sorular üzerine, "Bina yapımında müşteriler de şahittir; çok özenli ve kaliteli malzeme kullandım. Beton ve demirde yetersizlik olduğu yönündeki iddialara katılmıyorum" diye konuştu.

"SORUMLULUĞUMU YERİNE GETİRDİM"

Duruşmada savunma yapan statik proje müellifi Ayhan Girişken, inşaat mühendisliği mezunu olduğunu ve bugüne kadar birçok binada statik proje ve müteahhitlik yaptığını belirtti. Yaptığı binalarda herhangi bir yıkım yaşanmadığını iddia eden Girişken, Hatay'ın 1. derece deprem bölgesinde yer aldığını ve 6 Şubat depremlerinde ölçülen ivme değerlerinin yönetmeliklerde öngörülenin çok üzerinde olduğunu savundu.

Girişken, sorumluluğunun yalnızca statik tasarım aşamasıyla sınırlı olduğunu belirterek, "Zemin özellikleri ve parametrelerini AFAD'ın ivme değerine göre alır, mimari projeye uygun şekilde statik projeyi hazırlar ve gerekli kurumlardan onay alırız. Ben de bu süreci tamamladım ve onay aldım ve sorumluluğumu yerine getirdim" dedi. Yöneltilen suçlamaları kabul etmeyen Girişken, beraatini talep etti.

Şantiye şefi Adem Sabırlı, savunmasında binadaki uygulamaların yürürlükteki kanun ve yönetmeliklere uygun şekilde gerçekleştirildiğini belirterek, yöneltilen suçlamaları reddetti ve beraatini talep etti.

Zemin etüt raporunu hazırlayan Salih Zorsu, savunmasında, bilirkişi raporunda adının geçmediğini ancak sonuç bölümünde "tali kusurlu" olarak gösterildiğini belirtti. Yöneltilen suçlamayı kabul etmediğini ifade eden Zorsu, beraatini talep etti.

"DEPREME DAYANIKLI YAPTI DEMİŞLER"

Sanıklardan sonra müştekilere söz verildi. Binada 11 yaşındaki oğlu Ali Armanç'ı kaybeden Alev Demirok, 2012'de müteahhit Hikmet Günsay'dan aldıkları dairenin deprem öncesi sallandığını ve durumu emlakçıya sorduğunda, "Hikmet amca bu evleri depreme dayanıklı yaptı" yanıtını aldığını söyledi. Demirok, denetimlerin yeterince yapılmadığını düşündüğünü belirterek, "Evladımı kaybettim, yaşasaydı çok faydalı bir birey olacaktı. Sanıkların cezalandırılmasını istiyorum" dedi. Ayrıca, müteahhit Günsay'ın soruşturma sürecinde uzun süre teslim olmamasına dikkat çekerek, "Kaçma şüphesi var, tutuklanmalı" ifadesini kullandı.

Demirok'un avukatı da sanıkların tutuksuz yargılanmasına tepki gösterdi ve tutuklama talep etti. Depremde ablası ve eniştesini kaybeden Fatih Güngör, eniştesinin vücut bütünlüğünün bozulduğunu belirterek, "Sanıklar sorumluluğu yönetmeliğe bağlayarak kendilerini savunsa da paraları kendileri aldı" dedi.

"EN KALİTELİ ŞEKİLDE YAPTIĞIMA İNANIYORUM"

Müştekilerin ardından sanıklar tekrar söz aldı. Müteahhit Hikmet Günsay, "Böyle bir afetin yaşanmasını istemezdim. Herkesin acısına katılıyorum ve çok üzgünüm. Kullandığım malzeme ve yaptığım işi en kaliteli ve en sağlam şekilde yaptığıma inanıyorum" diye konuştu.

İddia makamı, kovuşturmanın genişletilmesi için yeniden bilirkişi raporu talebinin mahkemenin takdirinde olduğunu belirterek, eksiklerin giderilmesini talep etti.

"İDDİA MAKAMINDAN TALEP GELMEDİ"

Mahkeme heyeti, yeniden bilirkişi raporu alınması talebini dosya tamamlandıktan sonra değerlendirmek üzere bu aşamada reddetti, sanık Adem Sabırlı ve Ayhan Girişken'i duruşmalardan vareste tuttu. Sanıkların tutuklama talebi reddedilirken, iddia makamından da bu yönde talep gelmediği belirtildi. Sanıklar hakkında yurt dışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol tedbirlerinin devamına karar verildi. Duruşmaya, 23 Ekim'de devam edilecek.

NE OLMUŞTU?

Öz Burak İnşaat, 2005 yılında Hikmet ve Nurhan Günsay tarafından kuruldu. Hikmet Günsay, ilkokul mezunu olduğunu ve bin 500'den fazla konut yaptığını bir röportajda belirtmişti.

Firma, Antakya'daki konutlarını, "En iyi teknoloji, en iyi malzeme" ve "Yaşanılacak konut" sloganlarıyla pazarlıyordu. Ancak Hatay'daki Atilla Eren, Hikmet Günsay, Akademi City, Elçiler, Buket ve Alya Uçar Apartmanları, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yıkıldı; enkaz altında yüzlerce kişi hayatını kaybetti.

Alya Uçar Apartmanı'nın iddianamesinde yer verilen savunmasında müteahhit Hikmet Günsay'ın, "Sadece 5 binam yıkıldı, her şeyi yasal olarak yaptım, vicdanım rahat" dediği belirtilmişti. Günsay hakkında, Buket ve Alya Uçar Apartmanı dosyalarından tutuklama kararı bulunmuyor, Atilla Eren Apartmanı ve Akademi City dosyalarındaki tutukluluğu devam ediyor.


source