İran’ın, Katar’da bulunan ABD üssüne saldırısı sonrası İran Devrim Muhafızları Ordusu’ndan yazılı açıklama yapıldı. Yıkıcı bir füze saldırısının yapıldığının kaydedildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Amerika Birleşik Devletleri’nin suç rejimi tarafından, İran İslam Cumhuriyeti’nin barışçıl nükleer tesislerine yönelik açık askeri saldırısına ki bu, uluslararası hukukun apaçık ihlalidir cevaben ve İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi’nin talimatı ve Hatemu’l Enbiya (s.a.v) Merkez Karargahı’nın liderliğinde, Devrim Muhafızları Ordusu (IRGC) Katar’daki El-Udeyd Hava Üssü’ne, ‘Ya Eba Abdullah el-Hüseyin (a.s)’ kutsal operasyon kod adıyla güçlü ve yıkıcı bir füze saldırısı gerçekleştirmiştir. Bu üs, ABD Hava Kuvvetleri Merkez Komutanlığı’nın (CENTCOM) üssü olup, Batı Asya’daki en stratejik Amerikan askeri varlığı olarak kabul edilmektedir. 

“HİÇBİR SALDIRIYI YANITSIZ BIRAKMAYACAKTIR”

Bu kararlı askeri operasyonla, İran’ın yiğit evlatları, Beyaz Saray’a ve müttefiklerine çok açık ve net bir mesaj vermiştir: ‘İran İslam Cumhuriyeti, yüce Allah’a olan inancına ve halkının sarsılmaz desteğine dayanarak, toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve ulusal güvenliğine yönelik hiçbir saldırıyı yanıtsız bırakmayacaktır.’ Amerikan düşmanının saldırısı bir kez daha göstermiştir ki, Siyonist kin ve komplolar, ABD’nin oyunlarının bir parçasıdır.

“İRAN’IN DÜŞMANLARINI BİR KEZ DAHA UYARIYORUZ”

Bu vesileyle tüm tarafları uyarıyoruz: Bu ulusal savunma harekâtı kapsamında, ABD’nin bölgedeki askeri üsleri ve hareketli hedefleri bir güç merkezi değil; tam aksine, bu savaş kışkırtıcısı rejimin en büyük zafiyet noktasıdır, onun Aşil topuğudur. Muharrem ayının arefesinde şehitlerin Efendisi İmam Eba Abdullah el-Hüseyin’in (a.s) matem zamanında İslam İran’ının düşmanlarını bir kez daha uyarıyoruz: Kaçıp kurtulma dönemi sona ermiştir.

İran’ın güçlü ve halkına dayanan silahlı kuvvetlerinin kararlılığı nettir: Bu tür düşmanca kışkırtmaların tekrarı, sadece ABD’nin Batı Asya’daki askeri varlığının çöküşünü hızlandıracak, bölgeden utanç verici bir şekilde geri çekilmelerini sağlayacak ve İslam Ümmeti’nin ve tüm özgürlük yanlısı milletlerin ortak hedefi olan Siyonist kanser tümörünün ortadan kaldırılması amacına bir adım daha yaklaşılacaktır.”