Zeytinyağında rekor stok devri tehlikesi
Mehmet H. GÜLEL
Zeytinliklerin madenciliğe açılması tartışmaları sürerken, zeytinyağı sektörü başka bir önemli sorun olan rekor devir stok tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyor. Sektör temsilcileri geçen yıl 100 bin tonun üzerinde olan devreden stok miktarının bu yıl 200 bin tonu geçmesini bekliyor.
Zaman zaman uygulanan dökme ihracat yasağı ve kota sınırlamaları, Türkiye’nin dış pazarlarda müşteri kaybetmesine neden oluyor. Bu da yüksek üretime rağmen ihracatın artmasının önünde engel oluşturuyor. İhraç edilemeyen ve iç piyasada da tüketilemeyen zeytinyağı ise stokta kalıyor. Bu ürünlerin bir kısmı zamanla kalitesini kaybederek ikinci sınıf yağa dönüşüyor ve daha düşük fiyatlarla satılmak zorunda kalınıyor.
Üretimin yarısı devreden stok olacak
Türkiye 2024/2025 sezonunda zeytinyağında 475 bin tonla rekor üretim gerçekleştirdi. 2022/23 sezonunda 421 bin 717 ton olan üretim ile karşılaştırıldığında söz konusu artışın yüzde 12,6’ya tekabül ettiğini aktaran Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Ali Uçar, bu büyümeye rağmen, dökme ihracat yasağının fiyatlarda düşüşe ve ihracat pazarlarında kayıplara neden olduğunu söyledi.
Envanteri belli olmayan ve 2023’ten kalan 125 bin tonluk stok ile birlikte yaklaşık 600 bin tonluk ürünle Türkiye’nin dünya sıralamasındaki 2’nciliği koruduğunu kaydeden Uçar, bu sevindirici gelişmeye rağmen üreticilerin iç ve dış piyasalarda yaşanan fiyat baskısı nedeniyle ciddi bir darboğazda olduğunu iletti.
Yüksek girdi maliyetlerine rağmen, üreticinin elindeki ürünün maliyetinin altında fiyatlarla alındığını ve bu durumun üretimin sürdürülebilirliğini tehdit ettiğini bildiren Uçar, “Güncel verilere göre, üreticiden kilo bazında alım fiyatları 160 ile 200 TL aralığında seyrederken, litre bazında fiyatlar 175 ile 225 TL aralığında bulunuyor. Oysa üretim maliyeti kilogram başına 190 ile 220 TL’yi buluyor. Geçen yıla göre fiyatlarda yüzde 20 ile 30 oranında düşüş gözlemleniyor. Ayrıca, sezon sonunda yaklaşık 200 bin ile 225 bin tonluk stok devri bekleniyor. Bu devir toplam üretimin neredeyse yarısına karşılık geliyor” dedi.
İspanya’daki rekolte artışı beklentisi fiyatları etkileyecek
Buna karşın ihracatın yalnızca 75 bin ton seviyesinde kaldığını hatırlatan Uçar, ambalajlı ihracat oranı yüzde 30’un altında kalırken, dökme ihracat oranın halen yüzde 70’in üzerinde seyrettiğini açıkladı. Oysaki söz konusu oranların tam tersi olması gerektiğini belirten Uçar, “Önümüzdeki 2025- 2026 sezonunda ise başta İspanya olmak üzere dünya genelinde yüksek rekolte beklentisi nedeniyle uluslararası piyasalarda fiyatların daha da düşmesi öngörülüyor. Bu nedenle, Türkiye’deki üreticinin korunması ve ürünün değerini bulması için acil tedbirler alınması kaçınılmaz.
Özellikle lisanslı depoculuk uygulaması, ürün arzının planlı şekilde iç piyasaya sunulmasına, fiyatların dengelenmesine ve ihracatçının izlenebilir ve kaliteli ürüne kolay erişimine olanak sağlayacak. Bu sistem aynı zamanda piyasadaki spekülatif hareketlerin önlenmesinde de kritik rol oynayacak. Türkiye’nin geleneksel değeri olan zeytinyağında üretici korunmadan, ihracat sürdürülebilir hale getirilmeden ve değer zinciri güçlendirilmeden sektörün büyümesi mümkün değil. Tüm yetkili kurumları üreticinin ve markalaşmanın yanında durmaya davet ediyoruz” diye konuştu.
Sektörden 6 talep
1-Ambalajlı ihracata kilogram başına 2 ile 5 dolar arasında devlet desteği verilmeli
2-Dökme zeytinyağı ihracatının yasaklanması yerine yıllık 150 bin tonluk üst sınır getirilmeli
3- Markalaşma ve tanıtım destekleri yüzde 50 oranında artırılmalı
4- Kooperatif ve KOBİ’lere yönelik düşük faizli ihracat kredileri sağlanmalı
5- Turquality ve Ur-Ge gibi programlarda zeytinyağı özelinde yeni kaynak tahsisi yapılmalı
6- Lisanslı depoculuk sistemi bir an önce hayata geçirilmeli
Yurtdışı fiyatları 3,5 euro seviyesinde
Zeytinyağı piyasasında fiyatların düşük olduğunu ve her gün değiştiğini belirten Edremit Ticaret Odası Başkanı Ahmet Çetin, şu an bölgelerinde yemeklik zeytinyağının stokta litre başına 130 ile 150 lira aralarda değiştiğini kaydetti. Düşük fiyatların üretici maliyetini karşılamadığına vurgu yapan Çetin, “Üretici elindeki yağı tutabildiği kadar tutmaya çalışıyor. Yine özellikle yurt dışındaki euro bazındaki zeytinyağının fiyatları düşük olması nedeniyle ihracatçının maliyetini karşılamıyor.
Şu anda yurtdışı fiyatlar 3,5 eurolar civarında bulunuyor. Böyle olunca da ihracatta da bir tıkanıklık yaşanıyor. Bu yıl tam olarak rakam vermek zor ama 150 ile 200 ton civarında bir stok devri olur gibi geliyor. 2026'da Türkiye’de zeytin daha az olacak. Genetiği gereği bir yıl var yılı, bir yıl yok yılı oluyor. Önümüzdeki sene fiyatlar artabilir. Tabi bu da yurt dışı piyasalarla bağlı" dedi.
“Üretici sofralık zeytine yönelecek”
Üreticilerin özellikle hasat konusunda işçi tutup hasat yapmak zorunda olduğuna vurgu yapan Çetin, burada da her yıl fiyatların yükseldiğine ve buna bağlı olarak bakım giderlerinin de arttığına dikkat çekti. Zeytinyağı fiyatlarının toplama maliyetinin altında olduğunu ifade eden Çetin, “Böyle devam ederse üretici tane zeytine yönlenecek.
Yani zeytinyağından uzaklaşıp zeytini yeşil ve siyah zeytin olarak sofralık zeytine yönelecek. Aslında biraz da tarlaya geri dönmek zorundayız. Öte yandan Kuzey Ege’de yer alan 9 ticaret odası olarak lisanslı zeytinyağı deposu kurma girişimimiz var. Zeytinyağı gerekli kimyasal ve duyusal analizlerden geçip koruma şartlarına uygun tanklarda ve iklimlendirilmiş depolarda korunacak ve depolanacak. Bu aynı zamanda bir fiyat dengesi de oluşturacak" dedi.
source