Raporda yer alan verilere göre, Fransa, gündüz ve gece ortalaması alındığında yaklaşık 24 milyon kişi ile ulaşım gürültüsüne en fazla maruz kalan nüfusa sahip. Almanya ise yalnızca gece saatlerinde 15 milyon kişilik etkilenen nüfusla başı çekiyor.

Ancak oranlara bakıldığında tablo değişiyor. Euronews’te yer alan habere göre; Kıbrıs ve Lüksemburg, nüfuslarının yüzde 50’sinden fazlasının zararlı düzeyde gürültüye maruz kaldığı ülkeler arasında yer alıyor. Fransa ve Avusturya da bu alanda olumsuz bir tablo çiziyor.

EN SESSİZ 3 ÜLKE

EEA raporuna göre sadece Estonya, Slovakya ve Portekiz, nüfuslarının yüzde 10’undan azının AB’nin Gürültü Direktifi eşiği olan 55 desibelin üzerinde gürültüye maruz kaldığı ülkeler. Bu üç ülke, kıtanın en sessizleri olarak öne çıkıyor.

Ulaşım kaynaklı gürültünün başlıca sebebi, yol trafiği. Yaklaşık 92 milyon Avrupalı, gün boyunca ortalama 55 dB’yi aşan trafik gürültüsüne maruz kalıyor. Demiryolu trafiği 18 milyon kişiyi, uçak sesi ise 2,6 milyon kişiyi etkiliyor.

SAĞLIĞA ETKİSİ BÜYÜK

Gürültü kirliliği, sadece bir rahatsızlık değil; uyku bozuklukları, kalp hastalıkları ve diyabet gibi sorunlara yol açarak her yıl 66 bin erken ölüme sebep oluyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) 53 dB’lik daha düşük sınırına göre değerlendirildiğinde, risk altındaki kişi sayısı Avrupa nüfusunun üçte birine yaklaşıyor.

Avrupa Birliği, 2030’a kadar ulaşım gürültüsünden kronik şekilde etkilenen kişi sayısını yüzde 30 azaltmayı hedefliyor. Ancak mevcut gidişat bu hedefin gerisinde. Raporda sunulan öneriler arasında şehir içi hız limitlerinin düşürülmesi, sessiz lastik kullanımı, tren fren sistemlerinin yenilenmesi, daha sessiz uçaklara geçiş gibi çeşitli önlemler yer alıyor.