Elektriğin %11.34’ünün rüzgardan elde edilmesi kararlılık göstergesidir
Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı Dr. İbrahim ERDEN
Mevcut gelişmeler ışığında, bugün itibarıyla rüzgar enerjisinde kurulu güç 14 bin MW seviyesini aşarak, istikrarlı ve güçlü büyümesini bir kez daha ortaya koydu. Yıl boyunca elde edilen verilere göre, 2024 yılında elektrik üretimimizin yaklaşık yüzde 11.34’ü rüzgar kaynaklıydı. Bu oranı; yenilenebilir enerjide geldiğimiz noktayı ve bu alana verdiğimiz önemi net biçimde göstermesi açısından değerli buluyorum.
Avrupa’nın önemli oyuncuları arasındayız
Avrupa ölçeğinde değerlendirildiğinde ise kurulu güç açısından Almanya, Birleşik Krallık, İspanya, Fransa ve İsveç’in ardından altıncı sırada yer alıyoruz. Bu konum, sektörel anlamda Avrupa’nın önemli oyuncularından biri olduğumuzu gösteriyor. Ülke olarak enerji dönüşümümüzü hızlandırmak adına 2035 yılına kadar rüzgar enerjisinde 48 bin MW’lık bir kapasiteye ulaşmayı hedefliyoruz.
Her yıl yaklaşık 5 GW’lık yeni rüzgar enerjisi kapasitesinin devreye alınması yönündeki bu stratejik hedefimiz, hem çevresel sürdürülebilirliği hem de enerji arz güvenliğini güçlendirmesi bakımından kritik eşikte duruyor. Önümüzdeki yıllarda adım adım artmasını beklediğimiz yıllık kurulumların 2025 yılında 1.500 MW’ı aşması, daha sonra da artmaya devam etmesini bekliyoruz. Bu kapsamda yenilikçi teknolojilere yatırım yapmayı, sektörün her alanında sürdürülebilirliği teşvik etmeyi sürdüreceğiz.
2024, depolamalı projelerin yoğun olduğu bir dönemdi
2024 yılı, özellikle depolamalı rüzgar enerjisi projeleri açısından yoğun bir dönem oldu. Önceki yıllarda tahsisi yapılmış yaklaşık 19 bin MW seviyesindeki projelerle birlikte toplamda 24 bin MW’ı aşkın bir proje stoğuna ulaşmış bulunuyoruz. Enerji Bakanlığı ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun yürüttüğü bu süreçle ortaya çıkması beklenen yüksek depolama kapasitesi önümüzdeki dönemde sistem esnekliği ve enerji arz sürekliliği açısından önemli bir avantaj sağlayacak. Bu kapasitenin yurt genelinde ve santral bazında optimize edilmesine yönelik çeşitli öneri ve değerlendirmeler de umuyoruz en verimli yatırım stratejisiyle ortaya konacak.
Bölgesel anlamda kurulu güç dağılımına baktığımızda, Marmara Bölgesi 6 bin MW’ı aşan kapasitesiyle başı çekerken, Ege Bölgesi de 4 bin MW’ın üzerinde kapasiteyle ikinci sırada geliyor. İl bazında ise İzmir, Balıkesir, Çanakkale, İstanbul ve Manisa en yüksek kurulu güce sahip şehirler olarak öne çıkıyor. Depolamalı projelerde ise Tekirdağ, Kırklareli, Edirne, Antalya ve Eskişehir ilk sıralarda yer alıyor.
Sektörü ileriye taşıyacak düzenlemeleri takip ettik
2024 yılı boyunca, sektörü ileriye taşıyacak çeşitli yasal ve idari düzenlemelerin yakından takipçisi olduk. Süper İzin Kanunu dışında, yapı denetimin kaldırılması, orman izinlerinin sadeleştirilmesi ve TEA süreçlerinin hızlandırılmasına yönelik atılan adımlar, sektör açısından oldukça değerliydi. 2025 yılında yürürlüğe girmesi beklenen yeni kanunun, izin süreçlerinde büyük bir kolaylık sağlayacağına ve projelerin hayata geçme süresini önemli ölçüde kısaltacağına inanıyoruz.
Bugün itibarıyla Türkiye’nin enerjideki toplam kurulu gücü 118 bin 185 MW seviyesine ulaştı; bunun yaklaşık yüzde 60’ı yenilenebilir enerji kaynaklarıyla karşılanıyor. 2035 yılına kadar güneş ve rüzgar enerjisine dayalı kurulu gücümüzü 120 bin MW seviyesine taşımayı ve bunun için 80 milyar dolarlık bir yatırım gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Ülkemizin rüzgar enerjisi santrallerinde yerlilik oranının yüzde 70’in üzerine çıkmış olması da bu alandaki milli üretim gücümüzü ve teknolojik kapasitemizi gözler önüne seriyor. Kule, kanat ve jeneratör gibi kritik bileşenlerdeki bu yerlilik oranı, dışa bağımlılığı azaltırken, sektördeki rekabetçiliğimizi de artırıyor.
Önümüzdeki dönemde hem kurulu güçte hem de teknolojik altyapıda daha da güçlenmiş bir rüzgar enerjisi sektörüyle Türkiye’yi enerji bağımsızlığına bir adım daha yaklaştırmayı hedefliyoruz.
source