Enflasyonu 'Nas' patlattı

Türkiye ekonomisi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilen 2018’den bu yana krizden krize sürüklenirken, hayat pahalılığı her geçen yıl içinden çıkılmaz bir soruna dönüşerek milyonlarca aileyi zorlarken, iktidar demokrasi ve hukuka bağlı kalan ekonomi politikaları uygulamış olsaydı enflasyon bugün tek hanelerde olabilirdi. Altınbaş Üniversitesi’nden Doç. Dr. Atilla Çifter ile Dr. Barış Vardar ve Boğaziçi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Gözde Erhan ve Doç. Dr. Gökhan Akay, 23 Haziran’da çıkan ‘Türkiye’de ortodoks olmayan para politikasının enflasyon üzerindeki etkisi: Sentetik Kontrol Yöntemi Kanıtı’ başlıklı makalelerinde en az 7 yıldır süren ekonomik krizin ve enflasyonist sürecin aslında hiç yaşanmayabileceğini ima etti.

İÇ ŞOKLAR VURGUSU

Dört akademisyenin kaleme aldığı makalenin sonuç bölümünde “Türkiye ortodoks bir para politikası çerçevesini sürdürseydi, enflasyon oranı 2023 yılında yüzde 85’e çıkmak yerine yaklaşık yüzde 20 seviyesinde kalabilirdi. Türkiye’nin deneyimi, enflasyonun kontrol altına alınmasında ve uzun vadeli istikrarın sağlanmasında bağımsız ve öngörülebilir bir para politikasının önemini vurgulamaktadır” ifadelerine yer verildi. Makalede gerçekleşen yüzde 85’lik enflasyonla, alternatif senaryodaki yüzde 20 arasındaki farka dikkat çekilerek “Enflasyondaki artış büyük olasılıkla dışsal şoklardan veya küresel eğilimlerden ziyade iç politikadaki tercihlerinin sonucu” değerlendirmesi yapıldı. Ekonomist Atilla Çifter, SÖZCÜ’ye yaptığı değerlendirmede Türkiye ekonomisinin akla ve bilime uygun politikalar uyguladığı senaryoda enflasyonun bu yıl tek hanelerde olabileceğini söyledi. 

‘Şimşek, 2 yıl içerisinde sonuç almalıydı’

Ekonomik görünümü de yorumlayan Atilla Çifter, dezenflasyon programlarının ömrünün 2 yıl olduğunu hatırlattı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in programının 2 yılı bu ay doldurduğunu belirten Çifter, enflasyonun hâlâ yüzde 35 ile yüksek seviyelerde olduğunu kaydetti. Dış şokların yanı sıra 19 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan operasyon gibi iç şokların da programı zorladığını belirten Çifter, “Bu tip dezenflasyonist programların ömrü çok uzun olmaz” dedi.