Global pazarda, rekabet gücümüzü artırmalıyız

Boya Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kenan BAYTAŞ

Boya sektörü günümüzde yalnızca estetik ihtiyaçla­ra yanıt veren bir alan ol­maktan çıkmış, endüstriyel ko­ruma, çevresel sürdürülebilirlik ve teknolojik gelişim açısından stratejik bir konuma geldi.

Bugün itibarıyla Türkiye boya sanayii üretim kapasitesi, ihracat gücü, dijitalleşme süreçleri ve sürdü­rülebilirlik odaklı dönüşüm dina­mikleriyle küresel ölçekte dikkat çeken bir yapıya sahip. Ülkemiz, yıllık yaklaşık 900 bin tonluk üre­tim kapasitesiyle Avrupa’nın en büyük beş boya üreticisi arasında yer almasıyla bölgesel bir üretim üssü olma niteliği taşıyor. Geniş ürün yelpazesi ve güçlü üretim altyapısı sayesinde sektör, hem iç hem dış pazar taleplerine hız­lı ve etkili bir şekilde cevap vere­biliyor.

İhracat performansı açısından da sektörümüz güçlü bir konum­da bulunuyor. Özellikle Avrupa, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Orta Asya pazarlarında ürünlerimiz; kalite, güvenilirlik ve rekabetçi fi­yat avantajıyla öne çıkıyor. 2024 yılı itibarıyla sektörün ihracat hacmi 1.5 milyar dolara yaklaştı. Sektörün dijitalleşme ve otomas­yon alanında yaptığı yatırımlar­la üretim süreçlerinde verimlili­ği yükseltmesini global pazardaki rekabet gücümüzü artırmak ba­kımından son derece değerli bu­luyorum.

Aynı zamanda sürdü­rülebilirlik hedeflerine ulaşma konusunda önemli ilerlemeler kaydeden bir görünüme sahip ol­mamız da gelecek adına olumlu bir sinyal. Artık veriye dayalı üre­tim planlaması, enerji verimli sis­temler ve çevreye duyarlı tekno­lojilere geçiş, birçok üretici tara­fından benimsenmiş durumda.

Yapısal sorunlarımızın çözülmesi gerekiyor

Sektörümüzde meydana gelen pozitif gelişmelere ilave bazı ya­pısal sorunlarımızın da gideril­mesi gerekiyor. Özellikle ham­maddenin yüzde 70 oranında ithalata dayalı olması, döviz kur­larındaki dalgalanmalardan ve küresel emtia krizlerinden sek­törün doğrudan etkilenmesi so­nucçunu beraberinde getiriyor.

Diğer yandan, ürün fiyatlarının piyasadaki birçok ürüne kıyas­la daha uygun olmasına rağmen, uygulama maliyetlerinin yüksek­liği nedeniyle boya, tüketici nez­dinde bir ihtiyaçtan çok lüks ya da ertelenebilir bir harcama ola­rak görülmeye başlandı. Örneğin, bugün 10 kilogramlık bir iç cep­he boyasının maliyeti ortalama 2000 TL iken, uygulama süreci­ne gelindiğinde işçilik maliyetleri toplam masrafı katlayarak artırı­yor. Bu durum ürün değil, hizmet maliyetlerinin baskın olduğunu göstermektedir.

Öte yandan 2024, sektörel bü­yüme açısından durağan bir dö­nem olarak geride kaldı. Mev­cut ekonomik koşullar ve yüksek enflasyon ortamı, tüketicilerin önceliklerini temel ihtiyaçla­ra yönlendirmesine ve boya gibi ikincil tüketim kalemlerine olan talepte dalgalanmalara yol açtı.

Özellikle finansmana erişimin kısıtlı olması, birçok firmanın fa­aliyetlerini sürdüremez hale gel­mesine yol açtı. Hammadde fi­yatlarının, işçilik maliyetlerinin ve döviz kurlarının yüksekliği, üretim maliyetlerini artırırken, kredi faizlerinin yüksekliği iş­letmeleri ciddi bir nakit sıkışık­lığını beraberinde getiriyor. Sa­nayiciler, ayakta kalabilmek için varlıklarını satışa çıkarmak zo­runda kalsa bile piyasanın dur­gunluğu nedeniyle alıcı bulmak neredeyse imkansız hale geldi. Bu gidişatın sürmesi durumun­da, yıl sonuna kadar çok sayıda firma kapanma riski yaşayabilir.

Üretimin ve istihdamın sürdü­rülebilmesi için devletin sanayi­ciye yönelik acil ve somut destek mekanizmalarını devreye alması gerekiyor. Uygun faizli kredi ola­naklarının sağlanması, sanayiye yönelik finansman desteklerinin artırılması ve ekonomide öngö­rülebilirliğin sağlanması, firma­ların ayakta kalması için bir ge­rekliliktir.

Tüm bu zorluklara rağmen, Türkiye boya sanayii derneğimi­zin vizyoner liderliğinde sürdü­rülebilirlik, dijitalleşme, ihracat ve teknolojik dönüşüm alanların­da güçlü adımlar atıyor. Bu geliş­meler, sektörün hem iç pazar di­namikleri hem de küresel rekabet koşulları karşısında esneklik ve direnç kazanmasını sağlıyor. Bo­ya sanayimizin, sahip olduğu po­tansiyel, yatırım gücü ve stratejik vizyonla, hem bölgesel hem de kü­resel pazarda çok daha güçlü ola­cağına inanıyoruz.


source