ÖZLEM SARSIN-İZMİR
İzmir Ticaret Borsası’nın (İTB) haziran ayı meclis toplantısında konuşan Başkan Işınsu Kestelli, ekonomik göstergeleri değerlendirdi. Merkez Bankası’nın, artan jeopolitik riskler nedeniyle kendince ihtiyatlı bir adım atarak haziran ayında faiz indirimini pas geçtiğini hatırlatan Kestelli, “Bu adımı tutarlı bulmakla birlikte, finansmana erişimde yaşanan zorluğun şirketlerimizi artık aşırı susuzluğun bünyede yarattığı yorgunluğa ve mental bulanıklığa ittiğini görüyoruz. Bu nedenle, risklerin yükseldiği bu dönemde finansa erişimin kolaylaştırılması, emek yoğun sektörlerin desteklenmesi ve ihracat teşviklerinin canlandırılmasının ekstra önemi var” dedi. TÜİK’in açıkladığı ilk çeyrek büyüme verilerini de değerlendiren Kestelli, “Ekonomimiz yılın ilk çeyreğinde yüzde 2,45 olan beklentinin biraz altında; yüzde 2 oranında büyüdü. Yani büyüme pozitifte kalmakla birlikte ivme kaybediyor. Bu nedenle enflasyonla mücadele hedefi ile büyüme arasındaki dengede terzi işi bir ‘ince ayar’ yapılması şart görünüyor” dedi. Tarımda toplam üretimin bu yıl geçen seneye göre bir miktar daha düşük olacağını söyleyen Kestelli, 2025 yılında tarımsal büyüme oranının büyük bir ihtimalle negatif olarak gerçekleşeceğinin altını çizdi. Kestelli, “Yüksek enflasyon ve yüksek faiz, bir türlü düşmeyen tansiyon gibi kalbimizi yormaya, beynimizi zorlamaya ve üretim kaslarımızı zayıflatmaya devam ediyor” dedi.
Dünyada küresel stok seviyesinin oldukça yeterli olduğunu ve temel gıdalarda ciddi bir arz sıkıntısının yaşanmayacağını söyleyen Kestelli, Türkiye’deki durumun biraz daha farklı olduğuna dikkat çekti. Kestelli, “Yaşanan kuraklığın tarla bitkilerine olan olumsuz etkisi TMO tarafından geçtiğimiz hafta yayınlanan hububat ve bakliyat ürünlerinin değerlendirildiği raporda net bir şekilde ifade edildi. Ülke genelinde verim kaybının normale göre arpada yüzde 25- 30, buğdayda yüzde 15-20 arasında olacağı öngörülüyor. Ekiliş döneminden itibaren yetersiz kalan yağış miktarı, hava sıcaklıklarının yüksek seyretmesi ve bazı bölgelerdeki don hadisesi verim miktarlarını olumsuz etkiledi. Nitekim verim kaybının; Orta ve Batı Anadolu, Marmara ve Karadeniz Bölgelerinde yüzde 15-20, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yüzde 15-30, Doğu Anadolu Bölgesinde yüzde 20-30, Akdeniz Bölgesinde ise yüzde 15-50 civarında gerçekleşeceği öngörülüyor. Bölgemizde ise üretim sezonu boyunca alınan yağışların etkisiyle cüzi verim kaybı bekleniyor. Özetle, temel ürünlerde zor bir yıl bizi bekliyor. Sektörün tüm bileşenleri bir yandan doğal zorluklarla mücadele ederken diğer yandan jeopolitik risklerin ve dezenflasyon sürecinin yükünün de sırtımıza binmesine izin verilmemeli” diyerek sözlerine son verdi.
Gündemdeki torba yasa hakkında da görüşlerini dile getiren Işınsu Kestelli, “Kamuoyunda her ne kadar zeytinlik alanlar önce çıksa da orman alanları, korunan alanlar ve mera alanlarının da maden kullanımına açılmasının kolaylaştırılması da kanun teklifinde yer alıyor. Pandemi, küresel iklim krizi, savaşlar ve tarım ürünleri fiyatlarındaki aşırı dalgalanmalar gıda güvencesinin ne kadar önemli olduğunu tüm dünyaya bir kez daha hatırlattı. Bu nedenle tarım ve gıda üretimini koruyucu ve destekleyici uygulamalardan ödün verme lüksümüz bulunmuyor. Daha önce 10 kez reddedilen, 11. defa gündeme gelen ve Komisyondan geçen kanun teklifinin, TBMM Genel Kurulu’nda sağduyulu bir yaklaşımla tartışılmasını ve zeytin dostu bir karar alınmasını beklediğimizi ifade etmek istiyorum” diye konuştu.
GENEL
9 gün önceGENEL
25 gün önceGÜNDEM
26 Haziran 2025SPOR
26 Haziran 2025GÜNDEM
26 Haziran 2025GÜNDEM
26 Haziran 2025GÜNDEM
26 Haziran 2025