Kuzey, Almanya’da yaklaşık 1000 caminin bağlı olduğu, ülkedeki en büyük Müslüman çatı kuruluşu DİTİB’in Köln’deki genel merkezinde açıklamada bulundu.

DİTİB bünyesindeki Ayrımcılıkla Mücadele Bürosu tarafından 2014 yılından beri camilere yönelik saldırılar konusunda istatistik tutup analizlerini yaptıklarını belirten Kuzey, İsrail ile Filistin arasındaki çatışmaların başladığı 7 Ekim 2023’ten itibaren Almanya’da camilere yönelik saldırıların ciddi oranda arttığını söyledi.

2023’te ekim ayına kadar 43, 2023’ün son 3 ayında ise camilere yönelik 100 saldırı yapıldığına dikkati çeken Kuzey, 2024 yılında da saldırıların artarak sürdüğünü, Almanya’da geçen yıl camilere yönelik 175 saldırının gerçekleştirildiğini belirtti.

Orta Doğu’daki dalgalanma ve çatışmaların Almanya’daki topluma da etkisinin olduğunu ifade eden Kuzey, rekor düzeye ulaşan camilere yönelik saldırıların “alarm niteliğinde” olduğunu dile getirdi.

Kuzey, “Biz, bu konuyu ve istatistikleri hem kamuoyuyla hem de siyasilerle ve toplumun kanaat önderleriyle paylaşıyoruz. Bu konuda alınabilecek tedbirleri birlikte tartışıyoruz, konuşuyoruz. Birlikte yaşama kültürünü nasıl destekleyebiliriz? Hangi projelerle birlikte yaşama kültürünü daha güçlü hale getirebiliriz? Bunları konuşuyoruz.” dedi.

İslamofobi ve antisemitizm gibi nitelendirmelerin aslında yabancı düşmanlığının farklı isimleri olduğunu belirten Kuzey, ülkedeki yabancı düşmanlığı ile mücadele konusunda birlikte hareket etme talebiyle Yahudiler Merkez Konseyine de mektup yazdıklarını söyledi.

Müslümanların artık Almanya toplumunun parçası niteliğinde olduğunu vurgulayan Kuzey, şunları kaydetti:

“Bizim insanımız, gençlerimiz toplumun farklı kesimlerinde, farklı kademelerinde iş insanı olarak akademide, bürokraside, siyasette üzerlerine düşeni yapmaya gayret gösteriyorlar ve bu toplumun bir parçası olduğumuzu her vesileyle göstermeye çalışıyoruz. Bu cami saldırıları, bizi yıldırmaktan daha ziyade bunlara karşı nasıl tedbir alınabilir? Birlikte yaşama kültürü nasıl güçlendirilebilir? Bunlar üzerine kafa yoruyoruz.

Gençlerimizi, kendi cemaatimizi bu anlamda motive etmeye çalışıyoruz ve birlikte yaşama kültürünün zenginleştirilmesi için hepimizin, sadece Müslümanların ya da yabancıların değil Alman toplumunun da elini taşın altına koyması gerektiğine inanıyoruz. Siyasilerle, toplumun farklı kesiminden insanlarla, kanaat önderleriyle yaptığımız görüşmelerde bunu ifade ediyoruz. Biz gelecekten umutluyuz. Bu konudaki projelerimizle de inşallah birlikte yaşama kültürünü desteklemeye devam edeceğiz.”

Camilere yönelik saldırı ve tehditlerin çeşitli şekillerde gerçekleştirildiğine dikkati çeken Kuzey, “Gönderilen tehdit içerikli mektuplar, tehdit içerikli mailler var. Bunun yanı sıra camilerimize yönelik direkt cami duvarlarının boyanması, gamalı haç ve haç işareti çizilmesi, cami duvarlarına Müslümanlar aleyhine yazılan ırkçı tehdit ifadeleriyle karşılaşıyoruz ve bunların tespitini yapıyoruz. Aynı zamanda önlenmesi noktasında da camilerimizin güvenlik kameralarıyla teşhis edilmesi ve adalet huzuruna çıkarılması için mücadele ediyoruz. Polisle, emniyet birimleriyle sıkı iletişim içerisindeyiz.” ifadelerini kullandı.

2024’te rekor artış

Ayrımcılıkla Mücadele Bürosunca, 2024 yılındaki camilere yönelik saldırılarla ilgili yayımlanan rapora göre Almanya’da bu ibadethanelere 175 saldırı gerçekleştirildi.

Raporda, bu sayının 2021’e oranla 4 kat artış gösterdiğine işaret edildi.

Buna göre, kaydedilen vakaların yaklaşık yüzde 60’ının hakaret, iftira ve posta veya elektronik posta yoluyla tehditlerden oluştuğu, bunu mülk hasarı, gamalı haç gibi yasaklı sembollerle grafiti ve doğrudan tehditlerin izlediği kaydedildi.

Bu eylemlerin büyük çoğunluğunun Müslüman karşıtı ve ırkçı arka planının bulunduğu ve vakaların yüzde 96’sının DİTİB’e bağlı camilere yönelik olduğu belirtildi.