SÖZCÜ Konya’da çiftçilerle görüştü! Hububatta ‘hasat değil, zarar’ dönemi! Rekoltede büyük kayıp

Türkiye’nin en verimli tarım alanlarına sahip, Konya Ovası’nda arpa ve buğday da hasat başladı. Türkiye’,n tahıl ambarı olarak bilinen Konya Ovası’nda artan girdi maliyetlerine rağmen bin bir emekle tarlasını eken üreticiyi bu yıl don ve kuraklık vurunca verimde büyük kayıp yaşandı. Öyleki birçok tarla biçer döver parasını dahi çıkartamayınca mahsuller tarlalarda kaldı.

SÖZCÜ, KONYA’DA ÇİFTÇİLERLE GÖRÜŞTÜ

SÖZCÜ ekipleri Konya’nın Kadınhanı ilçesinde zorlu hasat dönemini gerçekleştiren çiftçilerle görüştü.

“ZARAR EDEREK HASAT YAPIYORUM”

Hem tarım hem de hayvancılıkla uğraşan Hacı İyilik isimli çiftçi, zarar ederek hasat yaptıklarını söyledi. TMO’nun açıkladığı alım fiyatlarının düşük olduğunu da kaydeden İyilik, şunları söyledi:

“Görülmemiş bir kuraklık var. Neredeyse hasat yapmayacağımız tarlalar var. Mesela yan taraftaki tarlada hasat yapılmaz. Burada biraz var. Tohumu çıkar sadece. Çiftçi ürünü tarlada bırakmamak için borca girip bu tarlayı kaldıracak. Ama görüyorsunuz işte bir karış boyu var. Bakın bu başakları görüyor musunuz? Hem doldurmadı hem daneler cılız, yarım kaldı. Yani hem dane olarak zayıf, kilo olarak da bu kilo basmaz. TMO’nun açıkladığı 11 TL bu arpaların masrafını çıkarmaz. Ben yetkililere şunu söylemek istiyorum; Bir çiftçi olarak sermayemi tarlaya bağladım. Tohuma, gübreye bağladım, tarlamı sürdüm, ektim hasadımı yapmaya geldim ama zarar ederek bir hasat yapıyorum. Hem hayvancıyım hem tarımla uğraşıyorum. Ama durum hakikaten kötü. Hayvancılıkta da kötü, tarımda da kötü. Tahıl ambarı olarak bilinen Konya’da yer altı sularımız bitti. Bir an önce Konya Ovası'na su getirilmesi lazım. Buraların sulanması lazım. Sulanırsa 1'e 100, sulanmazsa 1'e 0 verim elde edilir. Bu kadar basit.”

“ARTIK EKMEYECEĞİM, BIRAKACAĞIM”

Başka bir çiftçi ise, yaşadığı sıkıntıları şu sözlerle anlattı:

“Bir dahaki yıl gerçekten hasadı tarlayı ekmeyecek çok çiftçi var. Ekmeyeceğim artık bırakacağım. Tarımdan çıkıyorum diyen çok çiftçi var. Ama haklılar, niye haklılar? Masraf ediyorsun, yaptığın masrafın karşılığını, emeğinin karşılığını almak istiyorsun, ama emeğin karşılığı yok maalesef.”

ÇİFTÇİ AYAKTA DURAMAYACAK HALDE

Öğretmenlik mesleğinden emekli olduktan sonra yatırımını çiftçiliğe yaptığını ancak karşılığını alamadığını söyleyen bir başka üretici, “İklim değişikliği, kuraklık, çiftçiyi ayakta duramayacak hale getirdi. Yani bu arazinin mutlaka sulanması lazım bir şekilde. Başka alternatifi yok. Rusya'daki doğalgaz Avrupa'ya gidebiliyorsa Karadeniz'e, Akdeniz'e dökülen sular Konya Ovası'na rahatlıkla gelebilir. Devlet şu yöntemi de kullanabilir. Çiftçiden üye dekar başına para talep eder. İsteyen verir, isteyen vermez. Verenler sudan faydalanır, vermeyenler faydalanmaz. Denildiği zaman herkes isteyerekten bu katkıda bulunur. Ama yeter ki bizim arazimiz sulansın. Emekli öğretmenim. Yatırımımı araziye yaptım ama yaptığım yatırımın karşılığını alamıyorum şimdi.” ifadelerinde bulundu.

“MAHSUL PARA ETMİYOR”

“Çiftçinin hali harap” diyen bir başka üretici ise şu sözlerle sitem etti:

“Bu sene biçerdöver parası da çıkmaz. Ama ne yapacaksın yerde kalmasın diye, gözünden olmasın diye hasat yapıyorsun. Çiftçinin hali harap. Biçer parasını karşılamayacak yerler var yani. Yağmur olmadığı için arpa, buğday yetişmedi. Mahsul para etmiyor. Gerçekten çiftçi şu anda çok zor durumda. Ne yapacağını bilmiyor. İnşallah önümüzdeki sene iyi olur diye düşünüyorum. Seneye bu kadar ekmeyiz. Kiraya tuttuğumuz yerler var.”

“ÇİFTÇİ BANKAYA BORCUNU ÖDEYEMEYECEK”

Bankalara borçlu olduğunun altını çizen Konyalı başka bir çiftçi de zarar ettiğini şu şekilde özetledi: “Kendi yerimizin birazını nadasa bırakıp birazını ekmeyi düşünüyoruz. Başka gelirimiz olmadığı için hayvancılık ve çiftçilikle uğraşıyoruz. Mazot yüksek, gübre yüksek, işçi çalıştırıyoruz bir taraftan, öte yandan kendimiz çalışıyoruz. Devletimiz şöyle bir şey yapabilir. Biraz daha fiyatları yükseltip en azından çiftçiyi biraz daha rahatlatabilir. Bankaya borcunu ödeyemeyecek bu çiftçi. Bunu herkes biliyor. Gerçekten zor durumdayız.”

“MAZOT VE GÜBRE DE ÇİFTÇİYİ ZORDA BIRAKIYOR”

Ziraat Mühendisi olduğunu ifade eden çiftçilerden biri de yağış eksikliği, kuraklık ve ağır ekonomik koşullardan sitem etti. Üretici, “Konya’da çiftçilikle uğraşıyorum. Hem de ziraat mühendisiyim. Bu işin içinde olmakla birlikte okulunu okudum. Bu sene bayağı bir kuraklık var. Kış da geçmedi, yağış da olmadı. Bahar yağışları bile olmadı. Onun için verim düşüklüğü var. Hiç böyle bir kuraklık görülmedi. Öte yandan, mazot ve gübre de çiftçiyi zorda bırakıyor. Bilindiği üzere hepsi yüzde 50 oranında zamlandı” dedi.


source