Başak Nur GÖKÇAM

Ekonomik büyümenin en önemli yapı taşlarından biri olan taşımacılık sektörü, küresel karbon emis­yonlarının da yüzde 20-25’in­den sorumlu. Bu nedenle sek­tör paydaşları, taşımacılığın çevresel etkilerini azaltmak amacıyla çeşitli yenilikçi stra­tejilere yöneldi. Sektörde ya­şanan bu dönüşüm, bir yandan çevre dostu politikaların ha­yata geçirilmesini sağlarken, diğer yandan da gelecekte re­kabetçi ve sürdürülebilir kala­bilmesi açısından büyük önem taşıyor.

Sektörde yaşanan dö­nüşümü DÜNYA Gazetesi’ne değerlendiren Sürat Kargo Ge­nel Müdürü Cem Oğuz, “Her gün yüz binlerce kilometre yol kat eden bir sektör olarak çev­resel etkimiz oldukça yüksek. Bu nedenle karbon salımını azaltmak öncelikli hedefleri­miz arasında yer alıyor. Biz de bu kapsamda elektrikli araç fi­lomuzu büyütmek, güneş ener­jisi sistemleri kurmak ve yapay zekâ destekli rota planlama teknolojileriyle daha verim­li operasyonlar yürütmek için çalışmalar yapıyoruz” dedi.

e-ticaretteki büyümenin kargo taşımacılığını daha da önemli hale getirdiğine dikkat çeken Cem Oğuz, “Bu yoğun talebi karşılarken ‘Ekonomik faydayı sürdürülebilirlikle na­sıl dengeleyebiliriz?’ sorusuna odaklanıyoruz. Bu soruya ver­diğimiz yanıt; çevreye duyarlı teknolojilere yatırım yapmak ve çalışanlarımızın refahını ön planda tutarak uzun vadeli bir kalkınma yaklaşımı benimse­mek oluyor” diye ekledi.

75 ton yakıt tasarrufu

Sürat Kargo olarak odakla­nılan temel konunun karbon salımını azaltmak olduğunu belirten Oğuz, “Bu kapsam­da yazılım tabanlı optimizas­yon sistemleri geliştiriyoruz. Bunların başında Sürat Servis Platformu yer alıyor. Bu plat­form sayesinde kuryelerimizin rotalarını daha verimli şekilde planlamasını sağlıyoruz. Aynı kargonun daha az kilometreyle teslim edilmesini mümkün ha­le getiriyoruz.

Ayrıca filo yapı­mızı da bu amaca uygun olarak geliştiriyoruz. Son dönemde fi­lomuza, aynı anda iki römork çekebilen kamyonlar ekledik. Bu sayede, üç aktarma merke­zi arasındaki sevkiyatlardaki 6 kamyonluk ihtiyacı 2 kamyona indirerek, hem maliyet hem de karbon emisyonunda ciddi ta­sarruf sağlıyoruz. Bu sistemle yıllık bazda 2 bin 400 ana hat seferini azaltmayı, 75 ton yakıt tasarrufuyla karbon ayak izi­mizi yaklaşık 35 ton düşürme­yi hedefliyoruz” bilgisini verdi.

Ayrıca sıfır atık projesini uyguladıklarının da vurgusu­nu yapan Oğuz, “İki yıldır geri dönüştürülmüş malzemeler­den üretilmiş, ‘manifesto tor­bası’ adı verilen çuvallar kul­lanıyoruz. Bu torbalar, uzun ömürlü kullanım avantajıy­la hem maliyet hem de çevre dostu bir alternatif sunuyor. Sürat Kargo olarak aktarım­lardaki büyük naylon poşet kullanımını bitirdik. 100 bin adet manifesto torbasını kul­lanmaya başlamamızla bir­likte bu rakamın 30 katı kadar naylon torbanın doğaya atık olmasının önüne geçtik” dedi.

‘Green Last Mile’ odağındaki yatırımların eli kulağında

Cem Oğuz, “Green Logisti­cs” kavramı içerisindeki tes­limatın son aşamasında çev­re dostu yöntemlerin kullanıl­masını ifade eden Green Last Mile kısmına odaklandıkları­nı söyledi. Oğuz, şunları anlat­tı: “Avrupa’da bu sistem kulla­nılıyor.

Özellikle Hollanda’da bu uygulama yoğun bir şekil­de kullanılıyor. Green Last Mi­le, özellikle e-ticaret ve kargo teslimatlarında teslimatın son aşamasına kadar kullanılan ta­şıma yöntemlerinin çevre dos­tu hale getirilmesini amaçlı­yor ve kargo sektörünün iklim değişikliğiyle mücadelesinde önemli bir araç olarak öne çı­kıyor. Önümüzdeki yıllarda bu uygulamanın Türkiye’de de da­ha yaygın hale gelmesi bekleni­yor, talep artınca biz de yatırım yapmayı planlıyoruz.”

“Lojistik süreçlerimizde rota optimizasyonu yapıyoruz”

“Tedarik zincirimizde sür­dürülebilirliği sağlamak adı­na tüm ürünlerin ve hizmet­lerin; doğru kalitede, doğru tedarikçiden, doğru zaman­da, doğru yerde, doğru mik­tarda, doğru stratejiler ve doğru yöntemler ile en doğ­ru fiyattan temin edilmesini sağlıyoruz” diyen Oğuz, şöy­le devam etti: “Mevcut ve ye­ni tedarikçilerimizi bu bakış açısı kapsamında değerlen­dirip uzun vadeli anlaşma­lar yaparak sürdürülebilirlik şartını arıyoruz.

Geri dönüş­türülebilir ambalaj kullanımı konusunda tedarikçilerimi­zi teşvik ediyor ve satın alım­larımızı bu doğrultuda gerçekleştiriyoruz. ISO 14001 gibi çev­re yönetim bel­gelerine sahip tedarikçiler­le çalışma­ya gayret gösteriyoruz. Sahada düzenli denetimler yaparak, tedarik­çilerimizin iş güvenliği uygu­lamalarını kontrol edip takip ediyoruz. Tüm tedarikçiler­den etik çalışma taahhütna­mesine uygun çalışıp çalış­madıkları konusunda kont­rollerimizi sağlıyoruz.”

Elektrikli minivan sayısında hedef 100’e ulaşmak

Filoda, elektrikli mini vanlar ile birlikte elektrikli motosikletlerin de olduğunu belirten Sürat Kargo Genel Müdürü Cem Oğuz, “Elektrikli motosikletlerimizle özellikle büyük araçların hizmet veremediği noktalarda teslimat yapıyoruz. İlk etaptaki hedefimiz, öz mal elektrikli minivan sayımızı 100’e çıkarmak. Öz mal araçlarımız içerisindeki elektrikli araç kullanımı oranımızı artırmak için acentelerimizi de bu dönüşüme dahil etmek istiyoruz” dedi.

Sürat Akademi hayata geçirildi

Çalışan farkındalığını artırmak için eğitim projeleri gerçekleştirdiklerini belirten Sürat Kargo Genel Müdürü Cem Oğuz, “Bu yıl, tarihimizin en kapsamlı eğitim sürecine girdik. Yeni bir eğitim platformunu olan Sürat Akademi’yi hayata geçirdik. Buradan sıfır atık projemizin de duyurusunu yaptık. Ayrıca sürdürülebilirlik konusunda da özel bir eğitim çalışması yapıyoruz. Kuryelerimiz de dahil herkes, atıkların kaynak olduğu bilinciyle hareket etmeyi öğreniyor” dedi.

Islak imzadan, kodlu sisteme geçildi

Optimizasyon çalışmalarının tamamını dijitalleşme ile sağladıklarını söyleyen Sürat Kargo Genel Müdürü Cem Oğuz, “Faturalarda kâğıt kullanımını da hızla azaltıyoruz. Kuryelerimizin verimliliğini artırarak aynı güzergahta aynı kilometrede daha fazla paket teslim edilmesini sağlıyoruz. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun regülasyonları uyarınca, artık teslimatları ıslak imza yerine kodlu sistemlerle gerçekleştiriyoruz” diye ekledi.