Son dönemde adeta akına uğrayan Kisiljevo köyüne turistlerin ilgisini artıran isim ise Petar Blagojevic… Yerel halkın “vampirlerin atası” olarak nitelediği Blagojevic’in cesedinin, 1725 yazında mezardan çıkarıldığı ve çeşitli köylüleri öldürdüğü iddiaları nedeniyle yakıldığı öne sürülüyor.
Köyün eski muhtarı ve aynı zamanda Petar Blagojevic üzerine çalışmalar yapan Mirko Bogicevic, hikayeyi şöyle anlatıyor:
“Cesedi çıkarıldığında vücudu hiç bozulmamıştı. Ona kazık sapladıklarında ağzı ve kulaklarından taze kan aktı. O an herkes neyle karşılaştığını anladı.”
Bogicevic’e göre Blagojevic, 1700’lü yılların başında Kisiljevo’da yaşayan sıradan biriydi. Ancak ölümünün ardından köyde meydana gelen ani ölümler, onu ‘ilk vampir’ ilan etmeye yetti.
Cesedin külleri sonradan yakındaki bir dereye atılsa da hikaye bugüne kadar dilden dile aktarıldı. Kisiljevo halkı ise bu mistik geçmişin köye yeni bir ekonomik nefes getirmesini umuyor.
Ancak bu hikayeye herkes inanmış değil… Trinity College Dublin Avrupa Çalışmaları Merkezi Direktörü Clemens Ruthner, bu efsanenin tarihsel bir çeviri hatasına dayanabileceğini belirtiyor.
Ruthner’e göre olayın aktarıldığı dönemde Bulgarca’daki “upior” kelimesi “kötü kişi” anlamına geliyordu. Fakat bölgeye gelen Avustralyalı asker ve doktorlar bu kelimeyi yanlış anlayıp “vampir” olarak yazdı.
“Cesedin ağzından kan gelmesi olağan bir çürüme belirtisidir. Bu nedenle kan içtiği düşünülmüş olabilir ama bu biyolojik bir süreçtir” diyen Ruthner, bölgedeki gizemli ölümleri şarbon hastalığı ile açıklamanın daha makul olabileceğini savunuyor.
Her ne kadar bilim dünyası bu tür öykülere temkinli yaklaşsa da Kisiljevo köyü, ‘vampir turizminden’ umutlu. Köylüler, Petar Blagojevic’in hikayesinin özellikle doğa üstü meraklısı turistleri bölgeye çekmeye başladığını söylüyor.
GENEL
14 gün önceGENEL
01 Temmuz 2025GÜNDEM
01 Temmuz 2025SPOR
01 Temmuz 2025GÜNDEM
01 Temmuz 2025GÜNDEM
01 Temmuz 2025GÜNDEM
01 Temmuz 2025