Gerçek dünyayı sanal dünyayla iyileştirecek

Başak Nur GÖKÇAM

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, her geçtiği­miz gün daha acil bir ha­le geliyor. Bu süreçte özellikle kaynak tüketiminin kontrolü ve çevresel etkinin azaltılma­sı açısından dijital dönüşüm büyük önem kazanıyor.

Ener­ji verimliliğinden karbon ayak izi hesaplanmasına, döngüsel ekonomi uygulamalarından yeşil üretim modellerine ka­dar birçok alanda geliştirilen yazılım çözümleri de, tüm bu süreçte diğer şirketlerin daha sürdürülebilir iş modellerine geçişini hızlandırmada başat rol üstleniyor. Özellikle de veri­ye dayalı karar al­ma ve simülas­yonlar sayesinde sürdürülebilir­lik artık ideal ol­maktan çıkıyor ve ölçülebilir strateji haline geliyor.

Mühendislik, ta­sarım, simülas­yon ve veri yöne­timi alanlarında çözümler sunan yazılım şirketle­rinden biri de Das­sault Systèmes. En­düstriyel dönüşüm­de stratejik bir rol üstlenen şirket, sanal ikiz tek­nolojileri ve 3 DEXPERIENCE platformu ara­cılığıyla ürün ta­sarımından üreti­me kadar her aşama­da çevresel etkiyi azaltmaya ve kay­nak kullanımını en uygun hale ge­tirmek için yatı­rımlarını gerçek­leştirmeye devam ediyor. Biz de sürdü­rülebilirlik açısından büyük rol üstlenen Dassault Systèmes’in Paris’teki kampü­sünü ziyaret ederek, geliştir­dikleri yazılım ve simülasyon­ları kendilerinden dinledik.

Spor ayakkabıların yüzde 70’inde tasarım imzası

“Tek bir amacımız var, o da sanal ürünler oluşturarak ger­çek dünyayı iyileştirmek” di­yerek sözlerine başlayan Das­sault Systèmes Kurumsal Ser­maye, Pazarlama ve İletişim Başkan Yardımcısı Victoire de Margerie, “Her iki saniye­de bir, dünyanın bir yerinde bi­zim çözümlerimizle ta­sarlanmış bir uçak ha­valanıyor.

Dünya genelinde satı­lan spor ayak­kabıların yüzde 70’i bizim ara­cılarımızla hayal edildi veya test edildi. Kullandı­ğınız birçok ilaç veya koz­metik ürün, üretilmeden önce sanal ortamda simüle edildi. Tüm bunlar için 12 ayrı sektör­de farklı markalarımız var ve onlara özel çözümlerle hizmet veriyoruz. Dünya genelinde 25 bin çalışanımız var ve bunların yüzde 41’i Avrupa ve Orta Do­ğu’da yer alıyor” bilgisini verdi.

Dassault Systèmes ola­rak yeni bir dönemin başlangıcında ol­duklarını belir­ten Victoire de Margerie, “Bu­na ‘3D Evren­ler’ adını veriyo­ruz. Artık sadece ürünleri modellemi­yoruz. Tüm ürün öm­rünü tasarımdan geri dönüşüme kadar temsil ede­biliyoruz. Ürü­nü nasıl kulla­nacağını, nasıl davranacağını ve karmaşık ortamlarda nasıl uyum sağlayaca­ğını simüle edebi­liyoruz. Basitçe söylemek gere­kirse, endüstriyel yapay zekânın li­deri olmak istiyo­ruz” dedi.

3-DEXPERIENCE platformuna ilişkin konuşan Dassault Systèmes Kam­püs Yönetici Bil­gilendirme Mer­kezi, Yönetici Direktörü Domi­nique Anderson da, “Platform, şir­ketin 25 bin çalışanı­nın günlük işlerini yürütme­si için geliştirildi. Güvenli bir ortamın sağlandığı platform­da, şirket çalışanlarının rolle­rine göre farklı yetkilere sahip erişim imkanları sunuluyor” diye konuştu.

Epilepsi hastasının beyninin sanal ikizi oluşturuluyor

Fiziksel ürün, sistem ya da sürecin dijital ortamda oluş­turulan gerçek zamanlı mo­del olan sanal ikiz teknolojisi­ne ilişkin bilgi veren Dassault Systèmes Endüstriyel Ekip­man Endüstrisi Başkan Yar­dımcısı Philippe Bartissol “Sa­nal ikiz teknolojisinin en çar­pıcı kullanım alanlarından biri sağlık alanıdır. Örneğin, bir epilepsi hastasının beyni­nin sanal ikizi oluşturularak, atakların hangi bölgede tetik­lendiği tespit edilir ve cerrahi operasyonlar buna göre ayarla­nır. MRI ve EEG verileri yapay zekâ aracılığıyla 3 boyutlu mo­dellere dönüştürülmekte, cer­rahlar görsel olarak hangi nok­talara müdahale edeceklerini net şekilde görebilir” dedi.

“Sürekli değişimle çalışmak gerek”

Gelişen teknolojiye iliş­kin değerlendirmede bulunan Dassault Systèmes DELMIA İcra Kurulu Başkanı Guillau­me Vendroux ise “Son 20 yıl­da üretim hatları uzun seriler­le çalışıyordu, değişim yoktu. Şimdi ise tam tersi: çok kısa serilerle ve sürekli değişimle çalışmak gerekiyor. Fabrika­lar artık daha çevik olmak zo­runda.

Eskiden makineler ara­sında konveyörler kullanılırdı. Şimdi ise konveyörsüz fabri­kalar ortaya çıkıyor. Ürünler, otonom mobil robotlar (AMR) ile taşınıyor” dedi. Geleceğin iş modelinin artık değiştiğine de vurgu yapan Vendroux, “Bir müşteri artık su pompası sa­tın almak yerine pompalanan su için ödeme yapıyor. Pompa firması, cihazın çalışmasın­dan sorumlu oluyor. Bu modele Hizmet Olarak Ekipman (Ea­aS) deniyor” diye ekledi.

Dassault Systèmes’in yeşil yol haritası

Sürdürülebilir sanayi için 3D evrenler sunmayı kendine amaç edinen Dassault Systèmes’in sürdürülebilirlik hedefleri şöyle:

2027 yılına kadar kapsam 1 ve 2 sera gazı emisyonlarında yüzde 35 azalma 2027 yılına kadar kapsam 3 sera gazı emisyonlarında yüzde 20 azalma

2040 yılına kadar karbon nötr olma

Tedarikçilerin yüzde 50’sinin 2025 yılına kadar bilim temelli hedeflerle uyumlu emisyon azaltma hedeflerine sahip olması

Sanal ikizler ile 2030’a kadar 7.5 gigaton emisyon azaltımı

Accenture ve Dassault Systèmes tarafından ortaklaşa yazılan bir raporda, sanal ikizlerin şirketlerin 2030 yılına kadar 1.3 trilyon dolarlık ekonomik değer ve 7.5 gigaton karbon emisyonu azaltımının birleşik faydalarını ortaya çıkarmasına yardımcı olmak için bir fırsat sağladığı ortaya konuldu.


source