Görünenden fazlasını hissettiren tasarımlar - Ötüken Haber
DOLAR 39,8543 0.07%
EURO 46,9787 0.32%
ALTIN 4.282,750,55
BITCOIN 4336454-0,71%
Ankara
20°

AZ BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Görünenden fazlasını hissettiren tasarımlar

Görünenden fazlasını hissettiren tasarımlar

ABONE OL
Temmuz 4, 2025 02:31
Görünenden fazlasını hissettiren tasarımlar
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Beyaz bir gömleğin sade ama etkileyici duruşu, All in White’ın yaratılış öy­küsünü ateşledi. Markanın ku­rucusu, çocuklukta annesinin di­kiş makinesiyle başlayan tasarım tutkusunu, kimya eğitimi ve ku­rumsal kariyerin ötesine taşıya­rak Milano’nun zarif estetiğiyle buluşturdu ve ortaya dikkat çe­ken tasarımlar çıktı.

All in White’ın doğuş hikâyesini bizimle paylaşır mısınız? Yola çıkarken sizi ne motive etti?

All in White’ın doğuş hikâyesi as­lında çocukluk yıllarıma, anne­min dikiş makinesinin başında geçirdiğimiz o özel anlara daya­nıyor. Küçük bir kızken kendi kı­yafetlerimi tasarlamaya, bebek­lerime elbiseler dikmeye büyük bir tutkuyla bağlanmıştım. O yıl­larda şekillenen zarafete ve tasa­rıma olan ilgim, yıllar içinde daha da derinleşti.

Akademik olarak farklı bir yol­da ilerlesem de – Boğaziçi Üni­versitesi Kimya Bölümü mezu­nuyum – içimde hep bir eksiklik hissi vardı. Global şirketlerde ge­çen kurumsal kariyerim süresin­ce de yaratma arzum hiçbir za­man bitmedi. Beyaz gömlekle­re olan özel ilgim de bu dönemde daha da belirginleşti. Her sabah işe giderken özenle seçtiğim sa­de ama zarif beyaz gömlekler, za­manla benim kimliğimin bir par­çası haline geldi.

Yurtdışında, özellikle İtalya’da karşılaştığım işçilik kalitesi, de­taylara verilen özen ve zamansız şıklık anlayışı beni çok etkiledi. Beyaz bir gömleğin insanın hem ruhuna hem tarzına nasıl doku­nabileceğini ilk kez orada gerçek­ten hissettim. O an, geçmişimle geleceğim arasında bir bağ kurul­du ve kendi markamı yaratma ka­rarı doğdu.

All in White; bir tasarım mar­kası olmanın ötesinde, sadeliğin içindeki ihtişama, detaylardaki zarafete ve kadınların içsel gücü­ne bir saygı duruşu. Beni bu yola çıkaran şey sadece bir kıyafet ta­sarlamak değil, aynı zamanda bu ruhu ve yaşam tarzını başka ka­dınlara da ilham verecek şekilde anlatabilmekti.

Görünenden fazlasını hissettiren tasarımlar - Resim : 1

“All in White” ismiyle nasıl bir ruh hali, tarz ya da yaşam biçimini temsil etmek istediniz?

“All in White” sadece bir renk ter­cihi değil, aynı zamanda bir du­ruşu simgeliyor. Sadelikten gelen gücü, zamansız şıklığı ve içsel hu­zuru temsil ediyor. Beyaz; netli­ği, yeni başlangıçları ve özgüve­ni çağrıştırıyor. Biz de bu isimle, gösterişten uzak ama derin izler bırakan bir yaşam biçimini yan­sıtmak istedik. All in White, sade ama güçlü kadınların alçak ses­le ama derinden konuşan hikâ­yesidir.

Moda yolculuğunuz başlamadan önce sizi etkileyen bir tasarımcı, sanatçı ya da dönüm noktası oldu mu?

Açıkçası beni tek bir tasarımcı ya da sanatçıdan çok, yaşadığım bir an dönüştürdü. Milano’da bir bu­tikte giydiğim beyaz bir gömlek, her şeyin başlangıcı oldu. İlk ba­kışta oldukça sade bir parça gi­biydi. Ama dokunduğum anda hissettiğim şey bambaşkaydı: ku­maşın zarafeti, işçiliğin kusur­suzluğu, üzerimde yarattığı du­ruş… Bu, sadece bir kıyafet değil­di; bir hissin, bir tavrın ifadesiydi.

O an, çocukluğumda annemin bana diktiği elbiseleri giydiğim­de hissettiğim güven ve huzur ye­niden canlandı. Sanki geçmişle gelecek birbirine bağlandı. Mo­da dünyasına adım atmamı sağla­yan da o his oldu.

Bugün All in White’ta izini sür­düğüm şey, tam olarak bu: Görü­nenden fazlasını hissettiren ta­sarımlar. Sade ama unutulmaz. Sessiz ama çok şey anlatan.

Tasarımcı olarak ise Jil San­der’ın minimalizme getirdiği güçlü ve zamansız yorum her za­man bana ilham vermiştir. Onun sade ama karakteri olan çizgisi, All in White’ın da estetik anlayı­şına çok yakın.

Görünenden fazlasını hissettiren tasarımlar - Resim : 2

Koleksiyonlarınızı oluştururken nasıl bir ilham süreci izliyorsunuz? Nereden besleniyorsunuz?

Koleksiyonlarımı oluştururken ilham kaynağım her zaman ka­dının zarafeti, gündelik hayatta­ki duruşu ve sadelik içindeki gü­cü oluyor. İlhamı çoğu zaman bir kumaşın dokusunda, bir mimari detayda ya da sessiz bir anın es­tetiğinde buluyorum. Milano so­kaklarındaki şıklık, İstanbul’un zarif kaosu ve geçmişin izleri hep ilhamımın bir parçası. Tasarım sürecinde ilk önceliğim, parça­ların hem zamansız hem de ruhla uyumlu olması; çünkü All in Whi­te kadını, bir stile değil bir yaşam biçimine sahip.

“All in White” sadece beyaz rengi merkeze alan bir marka gibi görünse de, aslında çok daha fazlası. Sizce beyaz renk modada neyi temsil eder?

Beyaz renk modada saflık, ye­nilenme ve sonsuz olasılıkların simgesi. All in White ise beyazın bu derin anlamını merkeze ala­rak, sadece bir renk değil; bir du­ruş, bir yaşam felsefesi yaratıyor. Beyaz benim için karmaşadan uzak durmayı, sadeliğin içinde gücü bulmayı ve zamansızlığı ifa­de ediyor. Bu yüzden, markamız beyazı sadece bir renk olarak de­ğil, kadınların kendi iç sesleriyle barışık, özgüvenli ve zarif bir ya­şam tarzını simgeleyen güçlü bir metafor olarak görüyor.

Tasarımlarınızda sadelik ve zarafet ön planda. Bu minimalist yaklaşımı nasıl tanımlıyorsunuz?

Minimalist yaklaşımımız, ge­reksiz olanı çıkarıp, özün ve de­tayların ön plana çıktığı bir tasa­rım felsefesi. Sadelik bizim için bir eksiklik değil, tam tersine güç ve ifade biçimidir. Her çizgi, her dikiş, her kumaş seçimi bilinç­li ve anlam yüklüdür. Zarafet ise bu sadeliğin içinde saklı; göste­rişsiz ama etkileyici, zamansız ve özgün bir duruş. All in White, bu yaklaşımıyla kadının iç dün­yasındaki dinginliği ve kendine olan güvenini dışa vuruyor.

Görünenden fazlasını hissettiren tasarımlar - Resim : 3

Sürdürülebilirlik günümüzde moda dünyasının en önemli başlıklarından biri. All in White bu konuda nasıl bir yol haritası izliyor?

Sürdürülebilirlik, All in White için sadece bir trend değil, mar­kamızın temel değerlerinden bi­ri. Tasarımlarımızda uzun ömür­lü, kaliteli ve zamansız parçalar yaratmayı amaçlıyoruz; böyle­ce hızlı tüketim kültürüne kar­şı duruyoruz. Üretim süreçleri­mizde ise kadın emeğini görünür kılmak, yerel iş birliklerini des­teklemek ve çevre dostu mater­yaller kullanmak önceliklerimiz arasında. All in White, sürdürü­lebilirliği; hem doğaya hem de in­sana saygı göstermek olarak ta­nımlıyor.

Malzeme seçiminde etik ve çevreci yaklaşımlarınız var mı? Hangi kumaşlar önceliğiniz?

Malzeme seçiminde doğal, orga­nik ve geri dönüştürülebilir ku­maşlara öncelik veriyoruz. Pa­muk gibi nefes alabilen, dayanıklı ve cilt dostu materyaller tercih ediyoruz. Ayrıca, üretim sürecin­de çevresel etkileri azaltmak için tedarik zincirimizi dikkatle seçi­yor, sürdürülebilir kaynaklardan temin edilen kumaşlarla çalışı­yoruz. All in White, sadece este­tik değil, aynı zamanda dünyaya ve insana saygılı bir moda anlayı­şını benimsiyor.

Sizce beyaz giymek bir sadelik manifestosu mu, yoksa bir lüks tercihi mi?

Ne yalnızca bir sadelik manifes­tosu, ne de sadece bir lüks terci­hi… Beyaz, sade olmanın cesare­tiyle, zarif olmanın inceliğini ay­nı anda taşır. Temiz bir sayfa gibi, dikkat çeken bir suskunluk gibi… All in White olarak biz, beyazı sa­dece giydirmiyoruz; bir duruşa dönüştürüyoruz.

Moda sizin için sadece bir dış görünüş meselesi mi, yoksa bir tavır mı?

Moda benim için asla sadece bir dış görünüş meselesi olmadı; bir tavır, bir duruş, hatta bir yaşam biçimi. Giydiğimiz her parça, iç dünyamızın sessiz bir yansıması aslında. All in White’da da amacı­mız, yalnızca şık beyaz gömlekler tasarlamak değil; sadeliği bir ifa­de biçimine, zarafeti bir güce dö­nüştürmek. Moda, kendine nasıl baktığını, hayata nasıl dokundu­ğunu gösteren bir dil… Ve biz bu dili, abartıdan uzak ama derin iz­ler bırakan bir şekilde konuşmayı seçiyoruz.

Markanızı gelecekte nerede görmek istiyorsunuz? Uluslararası bir hedef var mı?

All in White’ı gelecekte sessiz lüksü temsil eden global bir mar­ka olarak konumlandırmak isti­yorum. İstanbul’un zarafetini, Akdeniz ruhunu ve el işçiliğine verdiğimiz değeri uluslararası moda sahnesine taşımak en bü­yük hayalim. Amacımız; sadece ürün ihraç etmek değil, bir ya­şam tarzı ve bir duruşu dünyaya anlatmak. Kalitesiyle öne çıkan, sürdürülebilirliğe önem veren ve ilham veren bir Türk markası olarak globalde bir yer edinmek istiyoruz. Bu yolculukta sade ama unutulmaz izler bırakmak bizim en büyük hedefimiz.

source

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r