Mahkeme yeniden “görevsizlik” kararı vererek görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyayı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi’ne gönderdi.

Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi’nin gerekçeli kararında CHP’nin 38. Olağan Kurultay delegelerini ve yakınlarını partili belediyeler ve bu belediyelere bağlı şirket ve iştiraklerinde işe yerleştirmenin, ihale vermenin, onlara İBB’ye ait alış-veriş kartlarının dağıtılmasının, “pasif rüşvet” olarak değerlendirilmesi gerektiği savunuldu.

Bir kısım kurultay delegelerinin, Özgür Özel lehine Kemal Kılıçdaroğlu aleyhine oy kullanması eyleminin ise “aktif rüşvet” sayılıp sayılmayacağının araştırılması gerektiği belirtilen gerekçeli kararda, şunlar kaydedildi:
“Cumhuriyet Halk Partisinin 38.Olağan Kurultayı’nda oy kullanan bir kısım Kurultay delegelerine Türk parası ya da döviz cinsinden dağıtıldığı iddia edilen paraların İstanbul Büyükşehir Belediyesinden veya diğer belediyelerden (İzmir Büyükşehir Belediyesi veya Beşiktaş Belediyesinden) alınan ihaleler karşılığı gayrı hukuki olarak biriktirildiği iddia olunan para havuzundan sağlanıp sağlanmadığı, böyle bir havuz var ise ve kurultay delegelerine dağıtılan paralar buradan dağıtılmış ise bu keyfiyetin ‘bir kısım kurultay delegelerine ait oylar’ ile ‘rüşvet’ parasının araçsallaştırılması suretiyle Kılıçdaroğlu’nun mağduriyetine sebebiyet verecek şekilde kullanılıp kullanılmadığının araştırılması gerekmektedir.

Böyle ise ortada kaybedeninin kamu, mağdur CHP ve mağdur Kılıçdaroğlu, kazanan ise sanıkların da içerisinde olduğu çok taraflı, çok zincirli ve çok kazananlı sofistike bir rüşvet anlaşmasının bulunup bulunmadığının araştırılması gerekmektedir. Kamuya ait (İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait) yardım alış-veriş kartlarının bir kısım kurultay delegesine dağıtılıp dağıtılmadığı, şayet böyle ise bir kısım kurultay delegelerine ait oyların aktif rüşvet sayılıp sayılmayacağı, bu çerçevede kamu gücünü kullanan ve kamu görevi icra eden bir kısım sanıkların görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, kendisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kamu görevlisi olarak sayılıp sayılmayacağı değerlendirilmelidir.”

İddianameden

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanmasının ardından İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu ile Baki Aydöner, Cemil Tugay, Erkan Aydın, Hüseyin Yaşar, Mehmet Kılınçarslan, Metin Güzelkaya, Nihat Yeşiltaş, Özgen Nama, Özgür Çelik, Rıza Akpolat ve Serhat Can Eş’e Siyasi Partiler Kanunu’nun 112. maddesinde yer alan “oylamaya hile karıştırma” suçundan 1’er yıldan 3’er yıla kadar hapis cezası verilmesi isteniyor.