Nükleer silah tartışmaları | Hangi ülkelerin nükleer silahı var, Türkiye'nin pozisyonu ne? - Ötüken Haber
DOLAR 39,8548 0.06%
EURO 47,0110 0.35%
ALTIN 4.269,220,24
BITCOIN 4287491-1,41%
Ankara
24°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Nükleer silah tartışmaları | Hangi ülkelerin nükleer silahı var, Türkiye'nin pozisyonu ne?
  • Ötüken Haber
  • Ekonomi
  • Nükleer silah tartışmaları | Hangi ülkelerin nükleer silahı var, Türkiye'nin pozisyonu ne?

Nükleer silah tartışmaları | Hangi ülkelerin nükleer silahı var, Türkiye'nin pozisyonu ne?

ABONE OL
Temmuz 4, 2025 11:31
Nükleer silah tartışmaları | Hangi ülkelerin nükleer silahı var, Türkiye'nin pozisyonu ne?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ekim 1986’da İsrailli bir nükleer teknisyen olan Mordechai Vanunu, İngiliz gazetesi Sunday Times’a İsrail’in daha önce düşünülenden çok daha büyük ve gelişmiş bir nükleer silah programına sahip olduğuna dair ayrıntıları iletti.

Bunun için İsrail’de 18 yıl hapis yattı ve 2004’te serbest bırakıldı.

Bir düşünce kuruluşu olan Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü’ne (SIPRI) göre İsrail cephaneliğini modernize ediyor.

2024’te İsrail, “nükleer kabiliyetli balistik füzelerinden Jericho ailesiyle ilişkili olabilecek” bir füze tahrik sistemi testi gerçekleştirdi ve SIPRI’ye göre Dimona’daki plütonyum üretim tesisini geliştiriyor gibi görünüyor.

İsrail, bölgesel rakiplerinin nükleer kabiliyetler edinmesini engellemek için askeri olarak harekete geçiyor.

İran’a yönelik saldırılarının yanı sıra 1981’de Irak’taki bir nükleer reaktörü ve 2007’de Suriye’de nükleer olduğu düşünülen bir tesisi bombaladı.

Brezilya, İsveç ve İsviçre gibi diğer ülkeler nükleer silah geliştirmek için çalışmaya başladılar ancak daha sonra programlarından gönüllü olarak veya dış baskılar nedeniyle vazgeçtiler.

Güney Afrika ise nükleer silahları başarıyla geliştiren ve daha sonra nükleer programını ortadan kaldıran dünyadaki tek ülke.

Bu karar, apartheid rejiminin sonu, bölgesel çatışmaların azalması ve değişen küresel siyasi dinamikler dahil olmak üzere birçok faktörün birleşimi sonucu alındı.

1991’de Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra, üç yeni bağımsız devlet – Ukrayna, Belarus ve Kazakistan – nükleer silahları miras aldı ancak bunları bıraktı.

Ukrayna, 1994 Budapeşte Muhtırası uyarınca ABD, İngiltere ve Rusya’dan güvenlik garantileri karşılığında silahlarından vazgeçmişti.

Ancak Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, on yıldan uzun süredir Rus güçleriyle çatışma halinde olan ülkesinin silahlardan vazgeçmesinin kendisine çok az şey kazandırdığını savunuyor.

Kaç nükleer silah var?

Hükümetler nükleer cephaneliklerinin tüm ayrıntılarını nadiren açıklıyor. Bu nedenle her ülkenin tam olarak kaç silaha sahip olduğunu bilmek zor.

Ancak SIPRI’ye göre, nükleer güçler tüm dünyada Ocak 2025 itibarıyla tahmini olarak toplam 12.241 savaş başlığına sahipti ve Rusya ile ABD küresel stokun yaklaşık %90’ını elinde tutuyordu.

Düşünce kuruluşuna göre vadesi geçen savaş başlıklarının yenilenmesi genel olarak yenilerinin konuşlandırılmasından daha hızlı gerçekleşse de bu eğilimin “önümüzdeki yıllarda” tersine dönmesi muhtemel.

Daha fazla ülke nükleer silah üretebilir mi?

Futter, İran nihayetinde bir nükleer silah geliştirirse, Ortadoğu’daki diğer ülkelerin, özellikle Suudi Arabistan’ın kendi silahlarını geliştirmeyi deneyebileceğini düşünüyor:

“Sanırım Suudi Arabistan şu anda nükleer bir kapasite istemediğini oldukça açık bir şekilde belirtti, ancak nükleer silahlı bir İran oyunu tamamen değiştirir.

“Bunun ne kadar hızlı veya kolay yapılacağı başka bir soru.”

Dr. Lewis, İran’ın NPT’den çekilme riskinin “yüksek” olduğunu ve bunun da diğerlerinin ayrılma olasılığını artıracağını söylüyor. Bunun anlaşma için bir darbe olacağını ancak ölümcül olmayabileceğini düşünüyor.

Ancak diğer devletler nükleer silah üretmeye karar verseler bile, özellikle sıkı bir şekilde kontrol edilen zenginleştirilmiş uranyum veya silah sınıfı plütonyum edinimi gibi üstesinden gelinmesi gereken önemli zorluklar olduğunu ekliyor.

Ayrıca mali yükü de vurguluyor.

“Bu iş pahalı ve yıllar alıyor, özellikle de gizlice yapılırsa. Ancak bu, Kuzey Kore ve Pakistan gibi daha fakir ülkeleri durdurmadı.”

Türkiye’nin pozisyonu ne?

Türkiye, Nükleer Silahların Yaygınlaşmasını Önleme Anlaşması’nı 1980’de imzaladı.

Türkiye ayrıca, her türlü nükleer infilakı yasaklayan Kapsamlı Nükleer Test Yasağı Anlaşması’na da 1999’da imza attı ve halen bu anlaşmaların tarafı.

Bununla birlikte Türkiye NATO şemsiyesi altında Amerika’nın sağlamış olduğu nükleer caydırıcılıktan faydalanıyor.

Bu kapsamda Amerikan taktik nükleer bombalarının da farklı üslerde konuşlandığı düşünülüyor.

Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi (EDAM) Direktörü Sinan Ülgen’e göre bunların sayısı tam bilinmemekle beraber 70’in altında olduğu değerlendiriliyor.

Ülgen, NATO şemsiyesindeki nükleer caydırıcılık konusunda ABD kaynaklı bir güven erozyonu durumunda Türkiye’nin böylesi bir arayışa girebileceğine işaret ediyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu konuya 2019’da değinmişti.

Erdoğan İsrail’in elinde nükleer silah olduğuna işaret ederek “Birilerinin elinde nükleer başlıklı füze var, bir tane iki tane değil … Ama benim elimde nükleer başlıklı füze olmasın! Ben bunu kabul etmiyorum” dedi.

Aynı açıklamada, “Nükleer güce sahip ülkelerin, Türkiye’nin nükleer silahlara sahip olmasını yasaklamalarının kabul edilemeyeceğini” de söyledi.

Erdoğan’ın konuşmalarını yayımlayan resmi cumhurbaşkanlığı sitesi konuşmanın bu kısmına yer vermemişti.

Hükümetin bu konu ile ilgili bilinen somut bir adımı yok.

BBC Türkçe’ye konuşan Ülgen “Bu çok zor bir yol. Çünkü Türkiye NPT anlaşmasına taraf. Bu anlaşma dahilinde olan ülkeler kendi nükleer silahını yapamıyor” hatırlatmasını yapıyor.

Ülgen Türkiye’nin böyle bir adım atması halinde “NATO içerisinde sağlanamayacak bir nükleer caydırıcılık arayışında olduğunu telaffuz etmiş olacak” yorumunu yapıyor.

Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali Mersin’deki Akkuyu’nun birinci ünitesinin açılışının 2025’te olması bekleniyor.

20 milyar dolarlık proje, çoğunluğu Rus sermayeli olan ancak Türkiye kanunlarına tabi Akkuyu Nükleer AŞ tarafından yürütülüyor.

Aynı zamanda, Sinop ve Kırklareli’ de de nükleer santral kurma planları var.

Nükleer silah elde edebilmek için zenginleştirilmiş uranyum veya plütonyum elde etmek gerekiyor.

Akkuyu’da böyle bir altyapı bulunmuyor.

EDAM Direktörü Ülgen, Türkiye’nin yakıt imal etmek için “herhangi bir yatırım yapmadığını ve böyle bir planlama olmadığını” vurguluyor.

 

source

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r