Niğde’de yaşayan 64 yaşındaki Fatma Ay, yıllar boyunca içinde taşıdığı okuma yazma öğrenme arzusunu geç de olsa gerçekleştirdi. Küçük yaşlarda okula gidemeyen Ay, halk eğitim kursuyla hayalini gerçeğe dönüştürdü.

Çocukluğunu Aksaray’da geçiren Fatma Ay, o dönemde okulun uzaklığı ve ulaşım imkânsızlıkları nedeniyle eğitim hayatına adım atamadan büyüdü. Babasının mesafeyi gerekçe göstererek okula göndermemesi, onun için hep içten içe bir burukluk olarak kaldı. Okul kaydı yapılmasına rağmen devam edemeyen Ay, yıllar sonra bu eksikliği gidermek üzere kolları sıvadı.

“Eşim doyunca kalemi elime aldım, sonra evimi süpürdüm”

Niğde Halk Eğitim Merkezi tarafından açılan okuma yazma kursuna katılan Ay, haftada üç gün süren eğitimlere katılarak üç ayın sonunda kendi başına okuyup yazabilir hale geldi. Günlük işlerini aksatmadan derslerine zaman ayıran Ay, süreci şu sözlerle anlattı:

“Eşim şeker hastası, önce onun yemeğini yaparım. O doyduktan sonra hemen defterimin başına otururum. Yazdım, çalıştım, uğraştım. Sonra da evimi süpürdüm, bulaşıklarımı yıkadım. Hepsi bir düzen içinde oldu.”

“Artık kimseye yol sormuyorum”

Ay, öğrendiklerinin hayatını kolaylaştırdığını belirterek, “Otobüs duraklarında hangi aracın nereye gittiğini okuyorum. Hastanede tabelalardan gideceğim yeri bulabiliyorum. Kimseye muhtaç olmadan hareket etmek bana büyük bir özgüven verdi” ifadelerini kullandı.

“Okumak cesaret işidir, herkes başarabilir”

Özellikle çeşitli nedenlerle eğitime ara vermek zorunda kalan kadınlara seslenen Ay, yaşın bir engel olmadığını belirterek şu çağrıda bulundu:

“Okumanın yaşı olmaz. İçinizde biraz istek varsa, azim edince mutlaka olur. Küçük büyük fark etmez, okuma yazma bilmek insanı özgürleştiriyor. Herkes adım atsın, kendine güvensin. Okumak, en büyük cesaretlerden biri.”