HAMİDE HANGÜL
İsrail’in, İran’ın nükleer tesislerine yönelik saldırılan sonrası Tahran’ın, Hürmüz Boğazı’nın kapatılması yönündeki restinden iki gün sonra taraflar ateşkese yanaştı. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun, “Ticari intihar olur” dediği, İran’ın Hürmüz hamlesiyle petrolün varil fiyatları bir günde yüzde 4, İsrail ve İran gerilimiyle haziran başından itibaren yüzde 20 artarak 80 dolara çıktı, ancak ateşkesle yüzde 5-6 gerileyerek yaklaşık 67 dolara indi.
Şu anda petrolün varil fiyatı 67,6 seviyesinde. İran ve Umman körfezlerini birbirine bağlayan ve petrol-doğalgaz akışının kilit noktası olan bu dar deniz geçidinin önemine işaret eden uzmanlar, “Ateşkes sağlanamayıp, Hürmüz kapatılsaydı günde 20,8 milyon varil, 1,66 milyar dolar değerinde petrol ve gaz akışı kaybedilecekti. Yıllık kayıp 600 milyar doları bulurdu” değerlendirmesinde bulundu.
Uzmanlara göre; Suudi Arabistan, İran, Irak, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar gibi petrol ve doğalgaz ihracatçısı ülkelerin dünya pazarına açıldığı bu geçidin kapatılması halinde petrol fiyatları 140 dolarları görülebilir. Ayrıca enerji fiyatlarının yanı sıra lojistik ve sigorta pazarları da bu fırtınanın etkisine girebilir. Yükselen petrol fiyatlarının ise imalat sanayisini doğrudan etkileyerek, yeni zamlara zemin hazırlayacağına dikkat çeken uzmanlar, “ABD, oranın tamamen kilitleneceği bir senaryoya tahammül edemezdi. Dünya, Hürmüz Boğazı’nın kapatılması gerçeğini kabullenemezdi” yorumunu yaptı.
TIRPORT Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan, Hürmüz’ün dünya için önemini ve kapatılma senaryosunda oluşacak petrol ticareti kaybını şöyle anlattı: “Oradaki geçiş trafiği Süveyş Kanalı’nın altı kat üzerinde. Günde 100 tanker geçiyor. Geçen gemiler; 415 metre uzunluğunda, 70 metre genişlikte ve 35 metreye varan derinliğiyle dünyanın en büyük tankerleri. Sadece O bölgeden petrol taşımak için tasarlanmış bu tankerler; 3 milyon varile kadar, 240 milyon dolar değerindeki petrolü tek seferde taşıyabiliyor.
Birçok boru hattının kapasitesi, bu tankerleri beş günde dolduramaz. İstanbul Boğazı, Süveyş Kanalı, Panama Kanalı’ndan da geçemiyor söz konusu tankerler. Yüksek bir trafik var, o nedenle dünyadaki herkesi doğrudan etkiliyor. Katar’ın dünya piyasalarına taşınan sıvılaştırılmış petrolün yüzde 70’i, Hürmüz’den geçiyor. O nedenle bu; Suudi Arabistan’ı, Katar’ı önemli oranda kilitlemek demek. Günlük 20,8 milyon varil, parasal değer olarak da 1.66 milyar dolar değerinde petrol ve türevleri geçiyor oradan her gün. Hürmüz kapatılsaydı bu miktar ve değerdeki ham petrol taşınamayacaktı. Yıllık kayıp 600 milyar doları geçerdi ve global petrol ticareti ciddi zarar görürdü.”
-Tankerler Basra’da mahsur kalır, navlun maliyeti 7 milyon doları aşar: Hürmüz Boğazı’ndaki olası bir kriz durumunda, tankerler Kızıldeniz’e veya Fujairah limanına yönelmek zorunda kalabilir. Akın Arslan’a göre, “Tankerlerin çoğu Basra Körfezi’nde mahsur kalır. Ortalama navlun maliyeti de (Basra-Rotterdam) arası, 3,8 milyon dolarken, kriz anında 6-7 milyon doları aşabilir.”
-Tek seferde tankerler 3 milyon varil petrol taşıyor: Hürmüz’den geçen ULCC standardındaki tankerler 415 metreye varan uzunluğu, 70 metreye varan genişliği ve 35 metreye varan derinliği ile dünyanın en büyük tankerleri konumunda. Sadece O bölgeden petrol taşımak için tasarlanan tankerler; tek seferde 3 milyon varile kadar, 240 milyon dolar değere sahip petrolü taşıyabiliyor. Uzmanlara göre, birçok boru hattının kapasitesi bu tankerleri beş günde dolduramaz.
-ABD’nin üç uçak gemisi o bölgede: ABD 5. Filosu’nun da o bölgede olduğunu ve üç uçak gemisi bulunduğuna işaret ediliyor. Uzmanlara göre, ABD o gemiler için ayda 2,5 milyar dolar para harcıyor. Ortadoğu ve Hint Okyanusu bölgesindeki filo, İran Körfezi, Kızıldeniz, Arap Denizi ve Hindistan’ın bazı kıyı bölgelerini kapsıyor.
Hürmüz’ün stratejik önemine dikkat çeken Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi (EDAM) Direktörü Sinan Ülgen ise kapatılması senaryosunda dünyada petrol fiyatlarının artabileceğini, bu durumun enerji ithal eden ülkeler açısından enflasyonist etkiye neden olacağını söyledi. EDAM Direktörü Ülgen, şöyle devam etti: “Petrolün 80-82 dolar bandından 100’ün üzerine 150 dolarlara kadar yükselebileceği tahminleri yapıldı. Dünya petrol ticaretinin yüzde 24’ünün bu boğazdan geçtiğini düşünürsek, kalıcı etkileri olacağını söylemek mümkün olurdu.”
Türkiye’nin ise yıllık 30-40 milyar dolarlık enerji ithalatı bulunduğuna işaret eden Ülgen, petrol fiyatlarının 100 dolara çıkması halinde petrol ithalat faturasını yüzde 50 artırarak cari açığı olumsuz etkileyeceğini belirterek, şöyle devam etti: “Böyle bir dışsal şokun enflasyonist etkisi olabilir, dövizin istikrarlı devam etmesi zorlanabilir. Bizim açımızdan bu tür etkileri olur. Ticarette bizim çok kullandığımız bir yol değil Hürmüz. Ancak petrol ve doğalgaz tedariki açısından etkisi olabilir. Ancak oradan alamadığımızda başka kaynaklara yönelmek zorunda kalınır.”
Hürmüz’e alternatif geçiş yolları olup olmadığı konusunda ise Akın Arslan, “Gemilerle taşınan yüksek montanlı yakıtları karayoluyla taşımak kolay değil. Karayolu bir alternatif değil. Boru hatlarıyla gemi trafiği de aynı değil, oradaki trafiği karşılamaya kapasiteleri yetmez. Yani biri 100’se, diğeri beş. Alternatif boru hatları toplam hacmin ancak yüzde 10-15’ini karşılayabilir” ifadelerini kullandı. Türkiye’deki petrol boru hatlarına işaret eden Arslan, “Türkiye’den altı boru hattı geçiyor, alternatifleri var” dedi.
TIRPORT Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan, Hürmüz Boğazı’nın kapanma olasılığında; en büyük alıcı olarak Çin ve ardından Avrupa’nın zarar görebileceğini düşünüyor: “Çin, Hürmüz’den petrol türevlerinin yüzde 60’ını tedarik ediyor. Çünkü Çin, dünya enerjisinin yaklaşık dör tte birini tüketiyor. İsrail’i destekleyen Suudi Arabistan ve Katar’ın yanı sıra, Kuvey t de bu işten büyük zarar görür. Onların ticarini doğrudan etkiler. Çünkü petrol ve gaz ihracatının büyük bölümünü oradan yapıyorlar. Avrupa’da Kuzey İskandinav ülkeleri etkilenmez, ancak Almanya, Fransa, İtalya, İspanya gibi Avrupa ülkeleri doğrudan etkiler.”
Ateşkes sağlanamayıp eğer Hürmüz kapatılmış olsaydı, alternatif olarak boru hatlarının gündeme gelebileceğini, ancak onların da çok kısıtlı kalacağına işaret eden Akın Arslan, “Şöyle düşünün: Panama Kanalı’ndan geçen tankerlere verilen bir standart vardır, Panamax. Hürmüz Boğazı’ndan Panamax’tan daha büyük gemiler geçiyor ve günlük kiraları 300 bin dolar civarında. Orada üç günlük bile bir gecikme, ciddi zarara neden olurdu.
Çünkü günlük 1,7 milyar dolarlık trafik söz konusu. Hürmüz o kadar stratejik ve kritik ki, savaşla ticaretin kapatılmasını başta ABD olmak üzere kimse göze alamaz. Hürmüz’ün böyle bir gücü var” dedi. Kapatılma senaryosunda, dünyanın 100 doları aşıp, 140 dolar petrol fiyatlarını yeniden görebileceğine işaret eden Arslan, “Hürmüz kapansaydı, petrol fiyatları, türevlerine göre yüzde 80-100 artardı. Ancak Rusya, alternatif enerji koridorlarını açıp, piyasaya petrol enjekte ederse o zaman düşüş olabilirdi. Rusya kozu devreye girmeden petrolde düşüş mümkün değil” değerlendirmesi yaptı.
Petrol sıkıntısının üretimi etkilemesiyle arz-talep dengesinin bozularak, fiyatlara da yansımasının söz konusu olacağını ifade eden Arslan, şöyle devam etti: Kıtlık psikolojisi talebi yükseltir, bu da arzın kısıtlı olmasıyla fiyatları hızlı şekilde ar tırır. Dünya, sadece birkaç ayda fiyatlarda yüzde 70-80 artışlar görülebilirdi. Petrol fiyatları artacağı için her şeye sirayet edebilirdi. Ancak oranın tamamen kilitleneceği bir senar yoya tahammül edemezdi ABD. Hürmüz Boğazı’nın kapatılması gerçeğini kabullenemez dünya.”
GENEL
18 gün önceGENEL
05 Temmuz 2025GÜNDEM
05 Temmuz 2025SPOR
05 Temmuz 2025GÜNDEM
05 Temmuz 2025GÜNDEM
05 Temmuz 2025GÜNDEM
05 Temmuz 2025