Özel: 11 yıl geriye gidip iftira attırıyorlar

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar'ın tutuklanmasını protesto için 'Başkanlarımıza Özgürlük' sloganıyla bir miting düzenledi.

Uğur Mumcu Meydanı'ndaki mitingde konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: 

"Adana'nın yiğit evlatları, mert evlatları, yüreğinde vatan sevgisi, Atatürk sevgisi olan güzel insanları. Hepinizihoş geldiniz. Hepimize geçmiş olsun. Burada büyük bir haksızlığın karşısında haklının yanında, Adana'nın iradesinin yanında durmak için, Adana gibi başkan Zeydan Karalar'a, Kadir Aydar'a, Oya Tekin'e sahip çıkmak için hoş geldiniz.

"Görüyor musun Zeydan Başkan, 250 bin hemşehrin sahip çıkıyor sana"

Dün o haksız karardan sonra burada miting kararı aldık. Dediler ki bir günde o meydan dolmaz. O meydan bu haliyle ancak Ferdi Tayfur'un tarihi konserinde doldu, başka türlü dolmaz. Görüyor musun Zeydan Başkan, 250 bin hemşehrin sahip çıkıyor sana. Adana evlatlarına sahip çıkıyor, iradesine sahip çıkıyor. Kumpaslara itiraz ediyor. Helal olsun Adana'ya, helal olsun Çukurova'ya.

19 Mart günü, sabahın erken saatlerinde, bir gün önce 30 yıllık diplomasını iptal ettikleri Ekrem Başkanın kapısına dayananlar bir darbeye kalkıştılar. Darbe iktidara, yönetene yapılır. Bu darbe öyle bir darbeydi ki İstanbul'un yerel seçimde seçtiğine ama esas milletimizin takdiriyle bir sonraki cumhurbaşkanına darbeye kalkıştılar. Öyle olunca biz de kalktık, darbenin hedef aldığı merkeze, Saraçhane'ye gittik. Orada yedi gün yedi gece, önce yüz binlerle... Ama öyle kolay değildi. Biz Saraçhane'ye çağırınca vapurları bağladılar, metroları kapattılar. Beş günlük yasak getirdiler. Ama Saraçhane'de ilk akşam 110 bin kişi, ikinci akşam 200 bin kişi, üçüncü akşam 550 bin kişi, dördüncü akşam 1 milyon 200 bin kişi olduk. Ekrem Başkana, İstanbul'a sahip çıktık, darbeyi geri püskürttük. 

"Ey Erdoğan, görüyor musun Adana'yı"

Şimdi bugün, o darbenin üzerinden 118 gün geçtikten sonra o darbeyi yapanlar sadece İstanbul'la yetinmediler. Artık Adana'nın da Adıyaman'ın da Antalya'nın da İzmir'in de iradesine göz diktiler. Çünkü onlar kendisini yenenler istemiyorlar. Adil bir yarış yapmaktan korkuyorlar. Zeydan Başkandan korkuyorlar. Öyle olunca biz de bu akşam buradan onlara gösterelim dedik, el mi yaman bey mi yaman, darbeciler mi üstün millet mi üstün. İstanbul'daki bir avuç darbeciye karşı işte Adana'nın iradesi. 'Adanalıyık, Allah'ın adamıyık' diyenler burada. Birileri Cumhurbaşkanını kandırmış. Demiş ki üç sağlam savcım, üç hakimin, üç tane de yalancı şahidim, iftiracı gizli tanığım var. Bunlarla bunları un ufak ederiz, alaşağı ederiz. Televizyondan yayınları basarız, iftirayı basarız, seçimleri alırız. Ama iş öyle değil, kazın ayağı öyle değil, Adana'nın iradesi öyle değil. Ey Erdoğan, görüyor musun Adana'yı, görüyor musun Adanalıların başkanlarına sahip çıkışını?

"Bakan evlatlarının değil vatan evlatlarının sözünün geçeceği günleri göreceğiz"

Artık asla ve asla bu darbeye teslim olmayız. Bu darbeye direnecek miyiz, Zeydan Başkanı buraya getirecek miyiz? Ben size güveniyorum ve bu işin sonunda ülke için, Adana için en çok da ezilenler için, kimsesi olmayanlar için, yoksullar için, emekliler için, emekçiler için iyi olacağını, artık zenginlerin değil garibanların döneminin başlayacağı, bakan evlatlarının değil vatan evlatlarının sözünün geçeceği günleri göreceğiz.

Zeydan Karalar 67 yaşında ama 27 yaşında olandan hızlı koşan, çalışkan, sabah güneşle kalkan, batınca eve varan, bütün gün Adana için çalışan bir evladınız, kardeşiniz, ağabeyiniz. Seyhan'da bir dönem, iki dönemdir Adana Büyükşehir Belediyesi'nde çalışan Zeydan Karalar'ın belki avukatları söylediyse biliyor ama ben duyunca gırtlağım düğümlendi. Bu meydan nasıl doldu bu kadar, 250 bin kişiyi kim getirdi, nasıl getirdi. Dediler ki Adana başka bir şehir, bütün minibüslerin üzerinde şöyle yazıyor, 'Zeydan Başkan pandemide, depremde sen vardın yanımızda, kim gelecekse bu akşam senin yanına bedava'. Bir şehir ayağa kalkmış. Adana ayağa kalkmış. Evlatlarına, iradesine sahip çıkmak için ayağa kalkmış. STK'lar, meslek örgütleri, dernekler, vakıflar... Zorlamadan, çağırmadan, organize etmeden, sadece mitingi duymuşlar, oradayız dediler, koştular geldiler. Teşekkür ediyoruz. Sendikalara, diğer siyasi partilere teşekkür ediyoruz. İyi ki varsınız, iyi ki birlikteyiz. Hepimiz biliyoruz ki kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz. 

"Eğer bir adamın arkasında nikahını kıydığı 20 bin çift varsa onu yenemezsin"

Bu meydan nasıl bu kadar doldu diyenlere bir şey daha söyleyeyim. Olmadık bir şey olmuş, sosyal medyada bir paylaşım büyümüş, büyümüş, büyümüş. Gösterdiler, gördüm. Diyorlar ki, kim istediyse gitti nikahını kıydı, bir gecede 11 nikah kıyardı. Şimdi buraya nikâhını kıydıkları koşup gelmiş. Ey Tayyip Erdoğan, eğer bir adamın arkasında nikahını kıydığı 20 bin çift varsa sen onu yenemezsin.

"11 yıl geriye gidip iftira attırıyorlar"

Zeydan Başkan niye İstanbul'da niye Silivri'de? Zeydan Başkanı bin kilometre öteye niye götürdüler? Bundan 11 yıl önce, 2014 yılında Zeydan Başkan, Seyhan Belediye Başkanı oldu. AK Parti'den aldı belediyeyi. AK Partili belediye çöp ihalesini bir şirkete vermişti. Zeydan Başkan, önceki dönemde yapılmış ihaleden çöp toplayanların, fatura kesip getirenlerin ödemelerini yaptı, ne eksik ne fazla. Hak ettikleri gün hak ettikleri kadar. Ne zaman sözleşme bitti, bir daha yenilenmedi. Ancak bu savcı, saldıracak ya, kişiye bakıyor, 11 yıl önce Seyhan ile çalışmış. Geliyorlar, başkana iftira attırıyorlar. AK Parti'nin verdiği ihalenin parasını ödüyor. O ihaleyi yapan AK Partiliye ne verilmiş, bilmiyoruz. Paralarını ödemiş, günü gelince de göndermiş. Sonra, bir daha da onlarla çalışmamış. O dönem, denetlenmiş, aklanmış. Adana Büyükşehir'e gelmiş, seçmişsiniz, görev yapmış. 5 yıl denetlenmiş, aklanmış. Bu sefer rekor oyla seçmişsiniz. 11 yıl geriye gidip iftira attırıyorlar.

"Senin kursağından geçen her lokmada şaibe var"

Bir iftiracıyla tutukladıkları Zeydan Başkan'ın işte eşi burada. Nuray ablam, öğretmen. Nuray Hanım, Adana'da devlet okulunda 32 yıldır maaşla çalışıyor, hala devlet memuru, her sabah derse gidiyor. Bu kadının kocası mı yapmış yolsuzluk. Orada Melih Gökçek var, oğlunu biliyor musunuz? Melih Gökçek'in oğlu var, bozuk tohum. Gitmiş baklava kutusu yaptırmış, millete ahlak dağıtıyor. Senin partinin Başbakan Yardımcısı, Meclis Başkanı Bülent Arınç, 'Ankara'yı parsel parsel sattın' demiş, senin kursağından geçen her lokmada şaibe var, utanmadan sıkılmadan millete laf ediyor bozuk tohum. Bir yanda paçasından pislik akan bozuk tohum 600 milyonluk villa yaptıracak. Devlet memurunun kocasına rüşvet diyeceksin, irtikap diyeceksin. Yazıklar olsun.

İşi Adana, gücü Adana, böyle çalışan birisine utanmadan attılar iftira. Biz de geldik sahip çıkmaya Zeydan Başkana. Seyhan'da Oya Tekin'i bir iftiracının söyledikleriyle tutukladılar. Oya Başkanımın evlatları burada. '15 yaşında oğlum var, bari ev hapsi verin' dedi. Diğer yandan Ceyhan'ın gencecik evladı, Ceyhan'ın kaderi, Ceyhan'ın Kadir'i var. Kadir Aydar görevini yaparken, kimselere geçit vermezken onu da bir iftirayla Ceyhan'dan koparmaya çalıştılar. Kadir Başkanımın ailesi burada. Kadir'e sahip çıkacağız. Adana'nın bin kilometre ötede cezaevinden bizi izleyen evlatlarına selam olsun. Buraya gelerek, bu fotoğrafı çektirerek çok şey söylüyorsunuz."

 

 


source