Türkiye Barolar Birliği’nden, CHP’li il ve ilçe belediye başkanlarına yönelik devam eden soruşturmalara ilişkin yazılı açıklama yapıldı.
“Hürriyet esas sınırlama istisnadır” başlıklı açıklamada, belediye başkanlarının, yürüttükleri kamu görevi ve sahip oldukları halk iradesi temsili nedeniyle, daha fazla hukuki koruma altında olmaları gerektiğine dikkat çekildi.
Açıklamada, “Halkın oylarıyla göreve gelmiş yerel yöneticilerin özgürlüklerine dönük böylesine ağır tedbirlerin, ilgili ve yeterli gerekçeyle desteklenmeden, ölçülülük ilkesi gözetilmeden uygulanması, hem hukuki güvenlik ilkesini hem de yerel demokrasiyi zedelemektedir” görüşüne yer verildi.
Anayasa’nın 2, 19. ve 38. maddeleri uyarınca hukuk devleti, kişi hürriyeti ve güvenliği ile masumiyet karinesi ilkelerinin, yargı makamlarının tüm işlemlerinde titizlikle gözetmeleri gereken temel esaslar olduğu vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Bu anlamda; ‘Özgürlüğün esas, sınırlamanın istisna olduğu’ ilkesi derhal uygulamaya geçirilmeli, usul güvencelerine uyulmalıdır. Soruşturma süreçleri süratli ve kamusal denetime açık biçimde yürütülmeli, yeterli delil elde edildiği kanaatine varıldığında, iddianameler gecikmeksizin hazırlanmalıdır. Hukuki sürecin uzatılması, tutukluluğu fiilen cezaya dönüştürme riski taşımaktadır. Savunma hakkını sınırlayacak şekilde şüpheli avukatları üzerinde baskı kurmaya matuf uygulamalardan uzak durulmalı, adil yargılanma hakkı teminat altına alınmalıdır.
Öte yandan, tutuklu bulunan kişilerin sağlık durumları yönünden devletin pozitif yükümlülüğü açıktır. Sağlık sorunları bulunan tutuklular hakkında gecikmeksizin tahliye kararı verilmeli, bu kişilerin yaşam hakkı ve insan onuruna yakışır koşullarda muamele görmesi sağlanmalıdır.
Türkiye Barolar Birliği olarak, evrensel hukuk normlarıyla bağdaşmayan her türlü uygulamanın hukuk güvenliği ilkesine telafisi güç zararlar verdiğini bir kez daha vurguluyor, süreci tüm boyutlarıyla etkili şekilde takip etmeye ve kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceğimizi saygıyla duyuruyoruz.”