Piyasa aktörleri fiyatlamada Merkez’i dikkate almalı
MERVE YİĞİTCAN
İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) temmuz ayı meclis toplantısı önceki gün gerçekleşti. Meclisin açılışında konuşan İTO Başkanı Şekib Avdagiç, gündemin sıcak konuları faiz ve enfl asyon üzerine kritik mesajlar verdi. Enfl asyonla mücadele ve finansal istikrarın tesisi amacıyla uygulanan ekonomi politikalarında, 2 yılın geride bırakıldığını hatırlatan Avdagiç, “Bu 2 yıl içeride ve dışarıda olağanüstü gelişmeler eşliğinde geçti. Tüm bu küresel ve bölgesel sıkıntılara rağmen enflasyonda belirgin ve hedefl enen bir iyileşme devam ediyor” yorumunu yaptı.
‘Faizde indirim döngüsü’ vurgusu
Avdagiç, enflasyonda gelinen noktayı memnuniyet verici kabul ettiklerini, TÜİK Tüketici Fiyatları Endeksi’nin (TÜFE) Haziran’da yüzde 1,37 artarken, yıllık TÜFE’nin yüzde 35,05 ile 3,5 yılın en düşük seviyesine gerilediğini söylerken, şöyle devam etti: “Ama teyakkuzda olmayı da ihmal etmememiz gerektiğini düşünüyoruz. Aylık enfl asyonun alt bileşenlerine baktığımızda, enflasyonun yıl sonunda yüzde 30’un altına inerek Merkez Bankası’nın tahmin aralığında kalacağına inanıyoruz. Piyasa aktörleri ile mal ve hizmet üreticilerinin de fiyatlama davranışlarını ve hesaplamalarını bu seviyeleri dikkate alarak yapmalarında büyük yarar bulunuyor.”
Enflasyonun kalıcı olarak tek haneli rakamlara çekilmesini önemsediklerini vurgulayan Avdagiç, böylece hem üretici hem tüketici kesiminde büyük bir rahatlama meydana geleceğini ve finansal istikrarın yeniden tesisi yolunda önemli bir sonuç oluşturacağını vurguladı. Bu noktada Avdagiç, fiyat istikrarının, kalıcı refahın olmazsa olmaz koşulu olduğu gerçeğinden hareketle, tüm kesimlerin bu sürece daha güçlü şekilde destek vermesinin önemine dikkati çekti.
İTO Başkanı Avdagiç, temmuz ayı ile birlikte Türkiye ekonomisinde yeniden bir dengelenme sürecine girilmesini öngördüklerini ifade ederken, “Açıkçası, ekonomik aktivitede yeniden olumlu bir sürece girilecek olmasını heyecanla bekliyoruz. Faizde indirim döngüsüne girilmesi, reel kesimin ve özellikle KOBİ’lerin 2 yıldan bu yana yaşadığı finansmana erişim sorununun hafifl etilmesi ve üretim-istihdam- ihracat sacayağında yeniden ivmelenmenin kapısını da aralayacaktır” değerlendirmesini yaptı.
■ “Dolarizasyondan kurtulma tartışmaları öne çıkıyor”
Konuşmasında uluslararası piyasalara değinen Avdagiç, doların rezerv para tahtının sorgulandığını söylerken, ABD’nin yakın müttefi ki Suudi Arabistan’ın bile petrolünü fi yatlandırma modeline Yuan cinsinden vadeli işlem sözleşmeleri eklemeyi düşündüğünü hatırlattı. Avdagiç, “Doların rezerv para tahtı sallanıyor mu? Dünyanın hala birincil rezerv para birimi ve uluslararası ödeme aracı niteliğini sürdürmesine karşın, son dönemde ortaya çıkan jeopolitik ve jeostratejik değişimler nedeniyle ABD dolarının hegemonyası artık açıktan sorgulanıyor. Dolarizasyondan kurtulma, yatırımcılar, şirketler ve ülkeler arasında giderek daha fazla öne çıkan bir tartışma konusu haline gelmiş durumda” ifadelerini kullandı. Doların rezerv para niteliğinin aşınmasının kimi potansiyel fırsatlara da kapı aralayabileceğini vurgulayan Avdagiç, gelişmekte olan ülkelerin kendi para birimlerini veya bölgesel çözümleri kullanmasının bu ülkelerin ABD politikalarına bağımlılığını azaltabileceğini, ayrıca finansman koşullarında da avantaj sağlayabileceğini sözlerine ekledi.
source