Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Uçum’dan 'Yeni Anayasa' değerlendirmesi

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, “Pazar Yazısı” başlığıyla paylaştığı yazı dizisinin yeni bölümünü sosyal medya hesabından yayımladı. “YENİ ANAYASA GÜNDEMİNİ ÇARPITMA GAYRETLERİ (3)” notunu taşıyan yazısında Uçum, “Terörsüz Türkiye” sürecine dair değerlendirmelerde bulundu.

Sürecin tarihi nitelikte adımlarla ilerlediğini vurgulayan Uçum, Türkiye'nin birlik ve ortak gelecek hedefi doğrultusunda daha da güçleneceği yeni bir döneme girdiğini belirtti.

“Bu dönemin en önemli hukuk reformunun yeni anayasa olacağı artık çok daha net görülüyor” diyen Mehmet Uçum, Yeni anayasanın Türkiye’nin birlik içinde yükseliş dönemi için çok önemli bir dayanak olduğunu savundu. Türkiye’nin ilerlemesini istemeyen ve hazmedemeyen güçlerin olduğunu dile getiren Uçum çevrelerin yeni anayasayı karalama gayretleri olduğunu aktardı.

"Yeni anayasa hedefi gereksizdir" görüşü tam bir boş ezber ve çarpıtmadır”

Yeni anayasa konusunda ileri sürülen gerçeğe aykırı iddiaların olduğunu kaydeden Mehmet Uçum, şunları aktardı: “Çarpıtmalardan birisi de ‘mevcut anayasanın maddeleri neredeyse tamamen değişti yeni anayasaya ihtiyaç yok’ iddiasıdır. 1982 Anayasasının yürürlükte 154 maddesi var. Bunların 103’ünün 58’inde hiç değişiklik olmadı, 45’inde tali değişiklikler yapıldı. Yani cari anayasanın üçte ikisi aradan geçen 43 yıla rağmen darbe ürünü olma özelliğini sürdürüyor. İlk dört maddenin esasları (devamlılık ilkesi dahil) korunacağından, yürütme ve yürürlük maddeleri de çıkınca geride kalan 97 maddenin gözden geçirilmesi, bazılarında esaslı değişiklikler yapılması, bir kısmının güncellenmesi, bir kısmının kaldırılması temel bir ihtiyaçtır. Değişiklik yapılmış 51 maddede ise elbette geliştirme ve yenileme ihtiyacı söz konusudur. Hal böyle iken ‘ilk dört madde hariç 1982 Anayasasının neredeyse bütün maddeleri tamamen değişti yeni anayasa hedefi gereksizdir’ görüşü tam bir boş ezber ve çarpıtmadır.”

Mevcut anayasanın daha kapsamlı değişiklikleri gerektiren bir yapıya ve içeriğe sahip olduğunu belirten Uçum, bu ihtiyacın da bundan sonra bir anayasa değişikliğiyle değil ancak yeni bir anayasa ile karşılanabileceğini savundu.

“Yine tam bir kara propoganda olarak ‘yapılan anayasa değişiklikleriyle anayasanın içeriği tümden yenilendi’ iddiası ileri sürülüyor” diyen Uçum, “Oysa 1982 Anayasası’nda yapılan değişikliklerin büyük bölümü revizyon değişiklikler oldu. Reform değişiklikleri kapsamında başkanlık sistemine geçiş, anayasal şikayet (bireysel başvuru) hakkı, sıkıyönetimin ve askeri yargının kaldırılması sayılabilir. Bunların haricinde (ilk 4 maddedeki esaslar tartışma ve değerlendirme dışı olmak kaydıyla) anayasanın tümüne yönelik kapsamlı bir reformcu değişiklik hiç olmadı” ifadelerini kullandı.

Öte yandan başkanlık sistemine ilişkin eksik kalan hususların tamamlanması ve geliştirilmesi gereken yönlerin düzenlenmesinin ihtiyacının tartışıldığını belirten Uçum, şöyle devam etti: “Yasamaya, yargı idaresine ve yüksek yargının oluşumuna ilişkin başkanlık sistemine de uygun olan ilave değişikliklerin yapılması gibi sistemsel gereklilikler gündeme getiriliyor. Yine hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi, yeni haklara anayasada yer verilmesi gibi ihtiyaçlar da tartışmasızdır.”

"Türkiye’ye layık bir anayasaya ulaşılamadı"

Bugüne kadar yapılan 19 değişiklikle terim ve kavram uyumsuzlukları oluştuğunu iddia eden Uçum, “İç yapı tamamen bozuldu. Şu an elimizde dili de yapısı da çok sorunlu eklektik bir metin var. Başlangıçta da dil, ifade, kavram ve terim birliği açısından sorunlu olan 1982 Anayasası, değişikliklerden sonra iyice sorunlu hale geldi. Görüldüğü gibi değişikliklerle bazı temel ihtiyaçlar karşılanmış olsa bile yeni anayasa ihtiyacı ortadan kalkmadı ve Türkiye’ye layık bir anayasaya ulaşılamadı” ifadelerini kullandı.

Öte yandan ‘mevcut anayasayla neyi yapamıyorsunuz’ şeklinde çarpık bir görüş olduğunu savunan Mehmet Uçum, yeni anayasanın onu gündeme getirenler için değil, toplum için yapıldığını kaydetti.

"Yeni anayasa gündemi ile halkın talepleri arasındaki ilişkiyi ele alacağız”

Anayasanın itirazları ileri sürenler için de yapıldığını ifade eden Uçum, “Dolayısıyla böyle bir görüş baştan sakattır. Bu nedenle sorular şöyle sorulmalıdır: Mevcut anayasa ile kişiler ve toplumun tüm kesimleri ortak tasavvurlarına uygun bir sisteme sahip mi? Devlet, millet ve ülkenin devamlılığı açısından güvenceler yeterli mi? Bu sorulara cevap vererek ve bu yaklaşımla halkın gündeminde yeni anayasa talebi var mı yok mu hususu ele alınmalıdır. İzleyen yazıda yeni anayasa gündemi ile halkın talepleri arasındaki ilişkiyi ele alacağız” diye aktardı.

 

 


source