Cumhur İttifakı’nın, Türk siyaset sahnesinde uzun süredir devam eden ittifaklardan biri olduğu biliniyor. AK Parti ve MHP’nin temelini oluşturduğu bu ittifakın, son zamanlarda adının “DEM” partisiyle anılması, birçok Türk milliyetçisi gibi benim de içimde derin bir rahatsızlık yaratmıştır.
Bir asker çocuğu ve Türk milliyetçisi olarak bu durumdan hicap duyuyor, terörle mücadele edilmesi gereken yerde, müzakere ve “helalleşme” gibi kavramların dillendirilmesini asla kabul etmiyorum.Türk milliyetçileri için terör, vatanın bölünmez bütünlüğüne, milletin birliğine ve dirliğine yönelmiş en büyük tehdittir.
Terörle arasına mesafe koyamayan, hatta terörü destekleyen yapılarla herhangi bir siyasi zeminde bir araya gelmek, şehitlerimizin aziz hatırasına, gazilerimizin fedakârlığına ve bu vatan için canını ortaya koymuş her Türk evladının emeğine yapılmış en büyük haksızlıktır.
Terörle müzakere edilmez, terörle mücadele edilir! Bu, biz Türk milliyetçileri için kırmızı çizgidir, vazgeçilmez bir düsturdur.Bugün gelinen noktada, iktidar bloğunun içerisinden bile bu tür yakınlaşmalara dair sinyallerin gelmesi, milletin vicdanında onulmaz yaralar açmaktadır.
“Helalleşme” adı altında, geçmişte vörle iç içe olmuş, Mehmetçiğe kurşun sıkmış, masum vatandaşlarımızı katletmiş zihniyetlerle bir araya gelme çabası, sadece bir siyasi manevra olarak görülemez. Bu, milletin hafızasına, değer yargılarına ve şehitlerimize duyduğu saygıya yapılan bir saldırıdır.
Ben bir Türk milliyetçisi olarak bu meselede net ve kararlıyım: Hesap soracağım, helalleşmeyeceğim ve asla barışmayacağım! Terörün bu topraklara yaşattığı acıların hesabı sorulmadan, teröre destek verenlerin yargı önünde hesap vermeden, bu yara kapanmaz. Şehit analarının döktüğü gözyaşlarının, yetim kalmış evlatların ahının, uzuvlarını kaybetmiş gazilerimizin feryatlarının karşılığı “helalleşme” değildir.
Karşılığı adalettir, hesaptır, mücadeledir.Türk milleti, terörle mücadelede büyük bedeller ödemiştir. Bu bedellerin ödenmesine vesile olanlarla, geçmişte bu acıları yaşatanlarla bir araya gelmek, milli vicdanı derinden sarsar. Bizler, bu vatanın gerçek evlatları olarak, terörün kökünü kazımak için mücadele etmiş ve etmeye devam edecek olanların safında durmaya devam edeceğiz.
Sonuç olarak, Cumhur İttifakı’nın olası “DEM” yakınlaşması, Türk milliyetçilerinin asla tasvip etmeyeceği, kabul etmeyeceği bir durumdur. Bu topraklarda huzurun ve güvenliğin tesisi, terörle mücadelede tavizsiz bir duruş sergilenmesiyle mümkündür.
Unutulmamalıdır ki, milletin hafızası güçlüdür ve vatanperver evlatları, bu tür yanlış adımların hesabını er ya da geç soracaktır. Bizler için bu meselenin adı barışmak değil, mücadele etmektir.
News
