ŞENAY ZEREN
Yılın ilk yarısını geride bırakan Borsa İstanbul ikinci yarıya hızlı başlasa da, son günlerde pozitif tarafta tutunmaya çabalıyor. Borsayı baskılayan unsurlar arasında, geçtiğimiz 1,5 ayda yüzde 30 civarında değerlenen ve BIST100 endeksi üzerinde yüzde 17 ağırlığı bulunan bankacılık endeksindeki kâr satışlarının yanında, küresel taraftaki düşük risk iştahı bulunuyor. Öte yandan borsada ana hikâye, enflasyon ve olası faiz indirimleri olarak kalmaya devam ediyor.
Mayıs ve haziran aylarına yönelik beklentilerin altında gelen enflasyon verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz indirimleri konusunda elini rahatlatırken; Borsa İstanbul en kritik sınavlarından birini haftaya verecek. 24 Temmuz Perşembe günü TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), temmuz ayı faiz kararını açıklayacak. Geçtiğimiz hafta 350 baz puan indirim yönünde olan piyasa beklentisi, TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın olası faiz indirimlerine temkinli yaklaşılacağının sinyalini vermesi ve stopaj oranlarının artırılmasının ardından 250 baz puana geriledi.
Enflasyonun artış hızındaki yavaşlamanın kalıcılık sağlaması ve faiz indirim döngüsünün yeniden başlamasının ardından borsada yeni bir yükseliş ivmesinin yakalanması, en kuvvetli senaryo. Borsa İstanbul’un tarihi zirvesini gördüğü zamandan bu yana neredeyse 1 yıl geçerken, TCMB’den gelebilecek olası güçlü bir faiz indirimiyle yeniden bu seviyelere doğru bir yolculuğun başlayabileceği bekleniyor. Faiz kararının olduğu güne kadar ise, borsadan beklenti yatay pozitif.
Borsa İstanbul’da 2025 yılı ikinci çeyrek bilanço dönemi, 21 Temmuz Pazartesi günü Türkiye Sigorta ile başlıyor. 24 Temmuz Perşembe günü saat 14.00’da Merkez Bankası Para Politikası Kurulu faiz kararını açıklayacak. 25 Temmuz Cuma günü ise, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Fitch ve Moody’s Türkiye’ye ilişkin olası kredi notu değerlendirmesi gelecek. Piyasaların buradan gelecek akışlara göre, yönünü belirlemesi bekleniyor.
“9.500-9.650 bölgesinin üzerinde kalınması yukarı hareketi destekler”
KEREM AKSOY – ROTA PORTFÖY GENEL MÜDÜR YARDIMCISI:
■ Son iki ayda aldığımız aylık enflasyon verileri TCMB’nin faiz indirimi konusunda elini oldukça rahatlattı diyebiliriz. Temmuzdaki PPK’da piyasa konsensüs rakamının 250-350 baz puan aralığında faiz indirimi yönünde olduğunu görüyoruz. Bu durum, başta riskli varlık grupları olmak üzere diğer tüm varlık gruplarını farklı etkileme potansiyeline sahip. Borsa İstanbul’a baktığımızda, BIST100 endeksi haziran ayını yüzde 10,30’luk güçlü bir performansla kapattı. Görece yumuşayan yurtiçi haber akışı, enflasyona ilişkin pozitif sürprizlerin devam etmesi ve TCMB’den temmuz ayında faiz indirimine yönelik artan beklentiler bu yükselişte önemli rol oynadı. Bundan sonraki süreçte olası iç ve dış şokların minimize olması durumunda, riskli varlık gruplarına daha pozitif bir bakış açışı olabileceğini söyleyebiliriz. Endeksin 100 ve 200 günlük hareketli ortalamalarının (9.500-9.650 bölgesi) üzerinde kalması yukarı hareketleri destekleyen bir unsur olacaktır. Ayrıca hacimli yükselişler ve sektörel yaygınlaşma da takip edilecek diğer göstergeler olarak yorumlanabilir.
“Endeks 9.900 üzerinde kaldıkça pozisyonlar korunmalı”
TUNCAY TURŞUCU-FİNANSAL ANALİST:
■ BIST100 endeksinde, CHP davasının ertelenmesi sonrası faiz indirim beklentilerinin ön plana çıkmasıyla hızlı bir yükseliş yaşandı. Yaklaşık 10 seans gününde yüzde 10’a yakın yükselen endekste, özellikle bankacılık endeksi yüzde 16’ya yakın hızlı bir fiyatlama gösterdi. Bu denli hızlı yükselişin ardından endekste, başta bankalar olmak üzere kâr satışları görebiliriz. Buna bazı nedenler göstermek mümkün. Stopaj oranının 2.5 puan yükseltilmesi ve TCMB Başkanı Karahan’ın Londra’dan yaptığı açıklamaların temkinli faiz indirimi yönünde yorumlanması faiz indirim beklentilerini bir miktar törpüledi. Diğer yandan kısa sürede yaşanan aşırı fiyatlama kâr satışlarının zeminini hazırlayabilir. 24 Temmuz tarihine kadar endeks, zikzak şeklinde hareketler olabilir. Endekste 10.150 seviyesi kısa vadeli destek olurken, 9.900-10.000 seviyesi ise ana psikolojik destek olarak izlenebilir. Endeks 9.900 seviyesi üzerinde kaldığı sürece pozisyonların korunması gerektiğini düşünüyorum. Kâr satışlarının 9.900 seviyesi üzerinde karşılanması mümkün. Yukarıda ise, 10.378 seviyesinde 19 Mart tarihinde oluşan gap’in (fiyat boşluğu) başlangıcı var ve bu seviyenin üzerinde kapanışların gelmesi lazım. Bu durumda 10.752 seviyesindeki gap boşluğunun diğer ucuna doğru hareket görebiliriz. Piyasada bu potansiyelin olduğunu düşünüyorum. Ancak daha uzun soluklu bir yükseliş trendi için, özellikle sanayi tarafında güçlü bilanço beklentilerinin oluşması, enflasyonda düşüş trendinin devam etmesi ve en önemlisi siyasi risklerin yumuşaması gerekli. Bu gelişmeler, bir süre daha hisse senedi piyasası üzerinde zaman zaman baskı yaratacağa benziyor. Uzun vadeli bakışta ise, 2025 yılının ikinci yarısının ilk yarıdan daha olumlu olacağını bekliyorum. Büyük aksilikler olmazsa, 2026 yılında çok daha iyi bir hisse senedi piyasası bekliyorum. İkinci çeyrek bilanço beklentilerinde havacılık, restoran, bilişim-yazılım, savunma, otomotiv, çimento ve yapı kimyasalları sektöründe nispeten güçlü sonuçlar bekliyorum.
“350 baz puan indirim, endeksi 11.200’e taşıyabilir”
■ İyi beklentiler ve hızlı sayılabilecek bir alım rüzgârıyla başlayan ilk çeyrek dönemi, mart ayında gelen siyasi haber akışı ve sonrasında ABD Başkanı Trump’ın kurtuluş günü açıklamalarıyla yaklaşık 4 aylık bir olumsuz atmosfere bırakmıştı yerini. Bu süreç irili ufaklı haber akışıyla devam etse de, haziran ayı enflasyonu ve faiz indirim beklentilerinin desteğiyle yazın ilk ayını 10.000 seviyesinin etrafında bitirebilir. Özellikle 350 baz puan faiz indiriminin gelmesi, 11.200 seviyesine doğru hareketin devamını sağlayacak ana hikâye olacaktır. Bankacılık sektörünün önderliğinde, holdingler ve TÜPRAŞ’ın katkı yaptığı yükseliş hareketinin kaybedeni, iletişim sektörü gibi gözüküyor. Ancak yaklaşan bilanço dönemiyle birlikte, şu ana kadar geride kalan iletişim ve sigorta hisselerinin de yükseklik hareketine katılacağını tahmin ediyorum. Bu sebeple burada oluşan satış hareketini bir alım fırsatı olarak değerlendirmek yerinde olacaktır.
“Faiz kararına olası borsa tepkisi”
ERAL KARAYAZICI – INVEO PORTFÖY FON YÖNETİM MÜDÜRÜ:
■ Borsa İstanbul, 24 Temmuz tarihli TCMB toplantısına yönelik beklentiler görece daha düşük oranda bir faiz indirimine evrildikçe tempo kaybediyor. Geçen hafta içinde piyasa beklentisi, 350 baz puan indirim yönündeyken, şimdi 200-250 baz puana kadar bir faiz indirimi bekleniyor. 26 Haziran – 3 Temmuz parkurunda 9.308 puandan 10.379 puana kadar yükselen borsa, son 10 işlem gününü 10.230 çevresinde dalgalanarak geçirdi. TCMB arifesinde borsa, güçlü trend direnci olan 10.700 puana yükselirse, faiz kararını takiben ölçülü bir ‘Beklenti bitti’ refleksi ile karşılaşabileceğimizi düşünüyorum. Ancak, endeks toplantı tarihinde cari değerine yakın olursa, faiz kararının olumsuz bir etkisini görmeyeceğimizi, aksine ‘Burukluk yaratıcı haber geride kaldı’ rahatlaması ile 24 Temmuz sonrasında 10.700 direncine yelken açılmasının zemin kazanacağını tahmin ediyorum.
News
