Hal başkanlarından çağrı: Ucuz sebze ve meyve için haller tüketicilere açılsın

ILGIN BOZTEPE/İSTANBUL

2025 yılının ilk altı ayında enflasyon yüzde 16,67 olarak ölçüldü. Ancak mevsim sebzelerinin bir kısmında hal çıkış fiyatlarında artış değil, geçen yıla kıyasla yüzde 30’un üzerinde gerileme yaşandı.

İstanbul halinde domatesin çıkış fiyatı 2024 Temmuz ayında cinsine göre 30-43 lira arasında değişirken, bu yıl 20-35 lira arasında satılıyor. Yine aynı dönemle kıyaslandığında Ayşekadın fasulye 80 liradan 70 liraya, patlıcan 40 liradan 30 liraya, patates 18 liradan 15 liraya, sivribiber 35 liradan 30 liraya geriledi. Antalya’da da benzer şekilde sivri biberin fiyatı 65 TL’den 55 TL’ye, salatalık 28 TL’den 9 TL’ye, patates 13 TL’den 8 TL’ye, patlıcan 35 TL’den 25 TL’, ayşekadın fasulye 120 TL’den 100 TL’ye geriledi.

Adana’da da sivri biberin fiyatı 27 TL’den 12 TL’ye, domatesin fiyatı 18 TL’den 10 TL’ye, fasulye 75 TL’den 45 TL’ye, salatalık 18 TL’den 5 TL’ye, patlıcan 8 TL’den 4 TL’ye düştü. Ancak bu fiyat düşüşleri market ve pazar fiyatlarına yansımadı. 2025 yılı Temmuz ayında İstanbul’da sebze fiyatları hâl ve pazar arasında kıyaslandığında yüzde 75-100’e varan fiyat artışları göze çarptı. Domates pazarda 30-35 TL, fasulye 50-100 TL, salatalık 15- 25TL, patlıcan 15-70TL, patates 13- 25 TL, biber ise 60-80 TL arasında satılıyor. Marketlerde ise domates 59,95 TL, fasulye 59,95 TL, salatalık 49,95 TL, patlıcan 44,95 TL, patates 19,50 TL ve biber 49,95 TL fiyat etiketiyle sunuluyor.

Tüketici ucuz fiyata ulaşamıyor 

EKONOMİ gazetesi olarak İstanbul, Adana ve Antalya hal başkanlarıyla, vatandaşın ucuz sebzeye nasıl ulaşabileceğini konuştuk. Hal başkanları, üreticinin sorunlarını vurgulamakla birlikte, fiyat artışlarının çözümü olarak hallerin tüketiciye açılmasını önerdi. Antalya Yaş Sebze ve Meyve Komisyoncular Derneği Başkanı Nevzat Akcan, Adana Kabzımallar Esnaf Odası Başkanı Mahsun Doğan ve İstanbul Halciler Derneği Başkanı Numan Duyan, fiyatlardaki düşüşe rağmen ürünlerin satılmıyor oluşu ile ilgili hallerin tüketiciye açılmasının bir çözüm olacağı konusunda ortak paydada buluştu. Yaptıkları değerlendirmelerde, sebze halinden ucuza çıkan ürünlerin tüketiciye pahalıya ulaştığına değinerek, hem tüketicinin alabilmesi hem de çiftçinin kazanması için, hallerden doğrudan satış y

“Tüketiciye doğrudan satış çözüm olabilir”

■ İstanbul Halciler Derneği Başkanı Numan Duyan, hallere dair toplumda yanlış bir algı olduğunu söyleyerek kendilerinin üretici adına aracılık yaptığını, ancak sistemin giderek işlemez hâle geldiğini belirtti. Duyan, hal komisyoncularının üretici adına mal sattığını hatırlatarak, “Ticaret Bakanlığı’na bağlıyız ve ürünün tüm masraflarıyla birlikte en fazla yüzde 8 komisyon alabiliyoruz. Haller borsadır, alıcıyla satıcıyı bir arada buluşturan gerçek bir pazar yeridir aslında” dedi.

Sistemde hal dışı denetimsiz satışların arttığını, market ve aracılar tarafından doğrudan üreticiden alınan ürünlerin sistem dışında dolaştığını belirten Duyan, “Biz denetleniyoruz, rahatsız değiliz. Ancak bizden sonraki zincirler denetlenmediği için büyük haksızlık yaşıyoruz. Onlarla rekabet edemiyoruz, haller tabiri caizse konumunu ve biçimini kaybetmiş durumda” diye konuştu. Hallerin tüketiciye doğrudan açılmasının çözüm olacağını vurgulayan Duyan, “Bu hem üretici hem tüketici için faydalı olabilir. Ama şu anda Türkiye’de hallere sadece ürünlerin yüzde 30’u geliyor. Büyük marketler yalnızca eksik ürünleri halden alıyor, geri kalan her şeyi doğrudan üreticiden tedarik ediyor” ifadelerini kullandı.

Üreticilerin ürününü hal sistemine sokarken beyan ettiği fiyatların da gerçeği yansıtmadığına dikkat çeken Numan Duyan, “Tarlada 30 liraya satılan ürün sisteme 3 lira olarak bildiriliyor. Çünkü sistemde ‘stopaj’ denilen yüzde 2’lik kesintiyi düşük göstermek için fiyat aşağıdan yazılıyor. Ancak bu durum kamuoyunun gerçek fiyatları görmesini engelliyor. Ticaret Bakanlığı sisteminden bakıldığında fiyatlar düşük görünüyor, ama gerçek böyle değil. Eğer üretici 30 TL’ye mal satıyor ve bu ürün markette 60 TL’ye çıkıyorsa, sorun bizde değil sistemdedir” şeklinde konuştu.

“Üreticide 1 lira markette 10 lira”

■ Antalya Yaş Sebze ve Meyve Komisyoncular Derneği Başkanı Nevzat Akcan, asıl sorunun hal sistemindeki denetimsizliğe dayandığını belirterek, “Hal içi ve hal dışı tüccar ayrımı üreticiyi de tüketiciyi de vuruyor. Ürünü marketlere dağıtıyorlar. Market 10 liraya satarken üretici 1 liraya veriyor. Olan bize oluyor” açıklamalarında bulundu. Tüketiciye doğrudan satış kanallarının açılması gerektiğinin altını çizen Akcan; “Halden çıkan ürün tüketiciye ulaşmalı. Böylece hem biz kazanırız hem tüketici ucuza yer. Ama şu an hem biz iflas ediyoruz hem tüketici pahalıya yemek zorunda kalıyor” dedi.

Fiyatlardaki düşüşün temel nedeninin, ürünlerin satılamaması olduğunu ve üreticinin zarar ettiğini belirten Akcan, “Ekiyoruz ama umut edemiyoruz. Ürün para etmediğinde zarar ediyoruz ve kimse duymuyor. Köylerde gençlere para kazandırmak zorundayız. Nüfusu büyük şehirlere taşımamalıyız. Üretim odaklı siyaset olmadığı sürece insanlar mutlu olamaz. Vergi ekonomisinde halk nasıl dayanacak? Halkın üstüne basılıyor” diye konuştu.

“Gübre 3, ilaçlama 4, işçilik 2 kat arttı”

■ Adana Kabzımallar Esnaf Odası Başkanı Mahsun Doğan, “Hal içi ve hal dışı tüccar olayı bu sorunların kaynağı. Bunlar aracı olarak ürünleri beş büyük market koluna ucuza gönderiyorlar ama fiyat tüketiciye yansımıyor. Tüketici pahalıya almak zorunda kalıyor. Halbuki tüm ürünler sebze halinden doğrudan çıksa, çiftçinin elinde ürün kalmaz ve tüketiciye ucuz ulaşır. Örneğin üreticide karpuz 1 TL, üzerine 2 TL masraf var, toplam 4 TL tutuyor. Sen bunu 5 TL’ye satarsan, tüketici iki-üç tane alır, tüketim artar. Ama karpuz markette 10 liraya satılıyor” dedi. Aşırı fiyat artışının denetimsizliğinden kaynaklandığını vurgulayan Doğan, “Ama tüketim olmuyor çünkü denetim yok. Tüketici yiyemiyor, üretici iflas ediyor. Ürün bizde ucuz ama tüketici alamıyor. Oysa haller tüketiciye açılsa fiyatlar ucuzlar. Devlet marketleri denetler, hal içi ve dışı tüccar olayını kaldırır, komisyoncuları tek çatı altında toplarsa ürünler ucuzlar. Tarlada ürün kalabilir, iflas edebiliriz ama tüketiciye ulaşmıyorsa hiçbir anlamı yok. Bu yıl çiftçi zarar etti. Seneye ekmeyecek. Bu sefer az ekildiği için ürün az olacak, fiyat 30 TL’ye çıkacak. Sonra da çiftçi suçlanacak. Çiftçi başka alanlara yöneliyor çünkü arkasında devlet yok. Akaryakıt geçen sene 30 TL, bu sene 55 TL. Gübre üç katı, ilaçlama dört katı, işçilik iki katı. Ama ürün fiyatı geçen seneye göre beş altı kat düştü. Geçen sene biber 30 TL, bu sene 5-6 TL. Salatalık 30 TL’ydi, bu sene 3-4 TL” diye konuştu.

 

 

 


source