ÇSO/Ender Doğan: Dünya giyim sahnesinden çekiliyoruz
YENER KARADENİZ/İSTANBUL
Çorap Sanayicileri Derneği (ÇSD) Başkanı Ender Doğan, yıllık 1 milyar dolara yakın ihracata konu alan çorabı da kapsayan hazır giyim sektörü ve Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İstanbul Ticaret Odası’nın Temmuz ayı meclis toplantısında kürsüye çıkan Doğan, konuşmasında 2023 yılında dünya hazır giyim ihracatının yüzde 9 düşerken Türkiye’de bu oranın yüzde 9 olarak gerçekleştiğini hatırlattı. 2024’e gelindiğinde ise dünyada giyim ihracatının yüzde 2 düşerken Türkiye’nin yüzde 7 gerilediğini anlatan Doğan, “Bu yılın ilk yarısında ise dünyada artış yüzde 14 civarında iken Türkiye’de yaklaşık yüzde 8 düşüş gerçekleşti. Bu son 3 yıldır sürekli aradaki fark açılıyor. Bu sene iyice açıldı” dedi. İstanbul Ticaret Odası Örme Kumaş, Çorap ve Trikotaj Meslek Komite Başkan Yardımcısı da olan Ender Doğan, bir diğer negatif gelişmenin ise dünya hazır giyim ihracatçıları sıralamasında yaşanan gerileme olduğunu dile getirdi. Doğan, “Dünyanın 4. büyük hazır giyim ihracatçısı idik. Bu sene Hindistan bizim önümüze geçti. Bu performans ile Pakistan da yıl sonunda muhtemelen bizi geçecek ve altıncılığa gerileyeceğiz. Dünya hazır giyim ihracatından aldığımız pay yüzde 3,67’den yüzde 3,48’e düştü. Bu sene bu oranın yüzde 3,15’e düşmesi bekleniyor. Giderek dünya sahnesinden çekiliyoruz” diye konuştu. Trade- Map verilerine göre 60, 61, 62 ve 53 fasılları kapsayan hazır giyim ihracatı 2023’te 631,1 milyar dolar iken geçen yılın tamamında bu değer 651,5 milyar dolara çıktı. Aynı dönemde Türkiye’nin ihracatı ise 19,2 milyar dolardan 17,9 milyar dolara geriledi.
Bu yıl giyim ithalatı 5 milyar doları aşacak
Türkiye gibi hazır giyim ve tekstil üreticisi bir ülkede artan ithalatın da olumsuz bir tabloya yol açtığına dikkat çeken Doğan, “2023’te ithalat yüzde 20 artmıştı. 2024’te bir o kadar daha arttı. Bu sene 5 milyar dolara çıkması bekleniyor hazır giyim ithalatının" dedi. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre yine 60, 61, 62 ve 63 fasılları kapsayan hazır giyim ithalatı son yıllarda düzenli artış gösteriyor. 2020’de 1 milyar 858 milyon dolar olan ithalat 2021’de 2,2 milyar dolar, 2022’de 3,1 milyar dolar, 2023’te 3,7 milyar dolar, 2024’te ise 4,4 milyar dolara çıktı. Bu yıl ilk 4 ayda ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19,4 artışla 1 milyar 907 milyon dolara çıktı. Aynı artış hızı ile devam etmesi durumunda bu yıl sonunda yıllık ithalat, 5 milyar 317 milyon dolara çıkacak.
Sermaye ihtiyacı had safhada
Ender Doğan, yaşanan gelişmelere paralel olarak sermaye ihtiyacının da had safhaya çıktığını anlattı. Doğan, şöyle konuştu: “Hazır giyim sektöründe firmalar sermayelerini korumak için teknik olarak bugün itibari ile EBİDTA ya da FAVÖK oranlarını yüzde 18 ve üzeri seviyede tutmaları gerekiyor. Bu iktisadi bir rakam. Bunun altı sermayesinin tüketilmesi anlamına geliyor. Şu anda bu karlılıklar yakalanamadığı ve uzun süre daha yakalanamayacağı için farkında olsun ya da olmasın firmalar öz sermayelerini hızla bitiriyor. Maliyet üzerine yüzde 18 kar koyanlar bugün anca başa baş noktasına geliyorlar. Topluyoruz topluyoruz neden yetmiyorun cevabı aslında burada. Firmalar farkında olmadan iş yaptığını zannedip zarar yazıyorlar. Bu oran şu anda Uzakdoğu ülkeleri ortalamasında yüzde 3,5. Yani bizden çok daha az karla satış yapıyorlar. Çünkü sermayesel olarak böyle ihtiyaçları yok. O nedenle sektörün kredi imkanlarının acil genişletilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
2029’da olması gereken kapasitedeyiz
Bilindiği üzere pandemi sonrası hazır giyim sektöründe büyük bir yatırım atağı başlatmıştı. Doğan, aşırı artan talep nedeni ile bu yatırım kararlarının alındığını hatırlatarak, “Şu an mevcut kapasitemiz genel hazır giyim artış eğilimine bakıldığında 2029 rakamlarına ulaşmış durumda. Yani aynı oranda artışımız devam etmiş olsa 2029 yılında ulaşmamız gereken kapasiteye aslında bu sene ulaştık. Bu nedenle yüksek bir kapasite var. Bu nedenle sıkıntıları çok daha fazla yaşıyoruz. Bunun tekrarlanmaması için devlet Planlama Teşkilatı gibi bir organizasyona şiddetle ihtiyaç duyulması. Yapay zeka ile güçlendirilmiş bir yapının gerçekleşmesi gerekiyor. Çin kolektif bir yapıya sahip. Bu sıkıntılar orda daha az yaşanıyor. Çünkü devlet farklı şekillerde müdahale ediyor. Bunun üzerine düşünülmesi gerekiyor” dedi.
Fiyat farkı Mısır ile 45, Uzak Doğu ile yüzde 60’a çıktı
Rakip ülkeler arasında fiyat farkına da değinen Doğan, şu an Mısır ile bu farkın yüzde 45’e, Uzak Doğu ülkeleri ile ise yüzde 60’a çıktığını hatırlatarak bunun sürdürülmesinin imkansız olduğunu vurguladı. Doğan, “1 Ocak 2022’den 31 Ocak 2024’e kadar geçen 2 yılda dolar ve euro sepeti yüzde 100 arttı. Aynı dönemde enflasyon yüzde 138 arttı. Asgari ücret ise yüzde 249 arttı. Başka hiçbir şeye bakmadan bu verilere bakarak insanın aklına şu soru geliyor: Hadi biz tüccar ve sanayicileri geçtik madem asgari ücret enflasyonun bu kadar üzerinde arttı; çalışan işçilerimiz hala neden memnun değiller. Burada bir terslik var” şeklinde konuştu. Yapılması gerekenler noktasında önerilerini de paylaşan Ender Doğan, ihracata verilen yüzde 3 döviz desteğinin net ihracat döndürülüp yüzde 10’a çıkarılması gerektiğini ifade etti. Doğan, “Bu doğru ve matematiksel olarak ispatlanmış bir fikirdir. Aslında rakamsal olarak aynı hesaba geliyor. Ancak ithalat yaparak ihracat yapan firmalar da bundan faydalandıkları için bu desteğin bir kısmı da ithalata gidiyor” dedi.
“Ahlaksızlık enflasyonu kavramına katılmıyorum”
Ahlaksızlık enflasyonu söylemlerine de katılmadığını vurgulayan Doğan, “Aldığım eğitimden dolayı ahlaksızlık enflasyonu diye bir kavramın olmadığını düşünüyorum. Somut bir kavram soyut bir sıfat ile birleştirilemez. Enflasyon bir parametredir. Ekonomide her bir parametrenin matematiksel bir karşılığı vardır ve bununla açıklanır. Ahlak ise kişinin bilinç durumu ile ilgilidir. Yaradılış gereği insanoğlu her fırsatı değerlendirme bundan yararlanma eğilimi gösterir. Ahlaksızlığı engellemek devletin görevidir. Gerekli kanun ve yasalar ile kişinin bilinç seviyesinin ahlaksızlığa yöneldiğini gördüğü anda toplum yararına müdahale eder. Aksi takdirde toplumda ahlaksızlık her zaman var olacağından dolayı enflasyon hiçbir zaman sıfır olmaz bu mantıkla ama sıfır olan da vardır. Ve doğal olarak orada da herkesi ahlaklı değildir sadece devlet mekanizması iyi çalışmakta kural, kanunla işlemekte ve halk da buna riayet etmektedir” ifadelerini kullandı.
source