Eski Emniyet Müdürü Kılıçtepe: "Teröristbaşı adada kalmalı"
PKK’nın kendisini feshedip ilk silah bırakma ile devam eden süreçte, bundan sonra yaşanacaklar tartışılıyor. “Af-Ev Hapsi-Umut Hakkı” seçenekleri hayata geçse de, Öcalan’ın İmralı’dan çıkmak istemediği burada yapılacak bir evde günlerini geçirip, ziyaretçileri ile görüşerek, dünyayı izleyebileceği imkanlardan yararlanmak istediği belirtiliyor. Bu durumda hem teknoloji hem de adaya sürekli ulaşım imkanı sağlanması gerekecek. TBMM’de kurulacak komisyonun yasal düzenlemeler konusunu ele alması beklenirken, 26 yıldır İmralı Cezaevinde bulunan Öcalan’ın bundan sonraki hayatının nerede ve nasıl konumlandırılacağı tartışılıyor.
Öcalan 1999’da Kenya’da yakalanıp Türkiye’ye getirildikten sonra İmralı adasındaki mahkemede yargılanıp, idam cezasına mahkum edildi.
Yargılamada Mudanya ilçesi ile İmralı adasının güvenliğinden sorumlu olan Bursa Emniyet Müdür Yardımcısı ve “Bölge Özel Emniyet Güvenlik Müdürü” Bülent Kılıçtepe, yaşanan gelişmeleri SÖZCÜ’ye değerlendirdi.
Öcalan lehine yasal düzenlemeler yapılsa da güvenlik açısından İmralı adasında kalmasının uygun olacağını belirterek şunları söyledi:
Bülent Kılıçtepe yargılama süresince İmralı’da 24 saat görev yaptı.
HALKLA YÜRÜTÜLMELİ
“Artık ne yapılmak istendiği, Anayasa mı değişecek, af mı çıkacak, umut hakkı mı devreye alınacak, Irak’ın kuzeyindekiler ne olacak? Bunlar açıkça halka anlatılmalı ve gerekirse referandum-plebisit yapılmalı. ‘Ver Kurtul’ politikasına sapmadan süreç gizli kapaklı yürütülmemeli. Oslo’da yaşananları, Habur rezaletini hatırlıyoruz. Bugüne kadar hep orta sahada top çevrildiği ve planlama yapılmadığı için sorun büyüdü.
Kılıçtepe emekli olduktan sonra konferans veriyor.
İMRALI’DA KALMALI
Yasal değişiklikler ile af ya da ev hapsi gibi bir zemin oluşacaksa dahi, terörist başı İmralı’da kalmalı. Dışarıda güvenliğini sağlamak sorun yaratır. İmralı’da kontrollü biçimde, abartılı tavizler verilmeden hayatına devam edebilir. Kolombiya’da uyuşturucu kaçakçısı Pablo Escobar’a cezaevinde ayrıcalıklar verildi, yönetimi ele geçirdi. Kolombiya devleti, Escobar’ın kurduğu özerk bölge hakimiyetini bitirmek için, cezaevine operasyon düzenlemek zorunda kaldı.
SİLAH VERME GÖNÜLSÜZ
PKK Türkiye’den toprak koparamayacağını anladı. Süleymaniye kentinde törenle yapılan silah bırakma ise gönülsüz gerçekleşti. 30 Kaleş teslimi ile de silah bırakma olmaz. Irak’ın kuzeyinde Kalaşnikof silah 50 dolara satılıyor. Ben uzun yıllar Tunceli’de de görev yaptım, PKK militanlarının ruh halini bilirim. Silahlarını teslim eden 30 teröristin yüz ifadelerinden, bunu isteyerek yapmadıkları, gönülsüz oldukları açıkça belliydi.”
MANDELA DA ROBBEN ADASINDAYDI
Güney Afrika’da ırk ayrımcılığı karşıtı eylemleri ile gündeme gelen Nelson Mandela, avukat olarak çalışırken örgütlerle işbirliği yapıp, suikast ve sabotajlardan sorumlu tutularak, ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
Mandela, Ada’da 8 yıl kaldı.
Cezasını 18 yıl süreyle Robben adasındaki (Fok Adası) cezaevinde çekti. Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Cape Town şehri yakınlarındaki Robben adasında diğer mahkûmlar ile birlikte kireçtaşı ocaklarında çalıştı.
Ada 1999 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak ilan edildi. Mandela 1982 yılında Robben Adası’ndan Cape Town’daki Pollsmoor Cezaevi’ne nakledildi. Bahçeli bir ev şeklinde inşa edilen buradaki hapishanede de 8 yıl kaldı. 1990 yılında 71 yaşındayken Devlet Başkanı tarafından affa uğrayarak serbest bırakıldı, 5 Aralık 2013’te hayatını kaybetti. Şiddet içermeyen bir yolu savunmasına rağmen, şiddeti benimsediği dönemler de oldu. Türkiye,1992 yılında Mandela’ya Atatürk Uluslararası Barış Ödülü verilmesini kararlaştırıldı. Mandela önce bu ödülü reddetti, daha sonra fikrini değiştirip ödülü kabul etti.
source