Bireysel araç kullanımı Türkiye’de çok verimsiz   - Ötüken Haber
DOLAR 40,4126 0.04%
EURO 47,0647 -0.07%
ALTIN 4.355,220,12
BIST 10.366,16-0,04%
BITCOIN 47679880,06%
Ankara
29°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Bireysel araç kullanımı Türkiye’de çok verimsiz   

Bireysel araç kullanımı Türkiye’de çok verimsiz  

ABONE OL
Temmuz 20, 2025 22:43
Bireysel araç kullanımı Türkiye’de çok verimsiz   
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Otomotiv sektörü tüm dünyada olduğu gi­bi Türkiye’de de fark­lı bir noktaya doğru gidiyor. Yeni nesil bir araç sahibi ol­maktan çok otomobili gün­lük rutin işler için kullanı­yor. Hal böyle olunca kısa sü­reli kiralamalar öne çıkıyor. Kiralama sektörü hakkın­da DÜNYA’ya açıklamalarda bulunan Enterprise Türki­ye CEO’su Özarslan Tangün, otomotiv sektörünün çok ve­rimsiz olduğunu söyledi.

Tek­nik olarak birkaç yılda sadece motorların değiştiğini ifade eden Tangün, “Şimdi o da de­ğişiyor. Çünkü değişmek zo­runda. Verimsizlik şuradan kaynaklanıyor. Ortalama bir araç zamanının yüzde 90’ını otoparkta geçiriyor. Aracı­na biniyorsunuz işinize geli­yorsunuz. Otoparkta yatıyor. Akşam tekrar evinize dönü­yorsunuz yine otoparkta ya­tıyor. Günde ortalama 2 saat araç kullanmış oluyorsunuz. Bu yüzden bireysel kullanım çok verimsiz” dedi.

Sahiplik ekonomisinden kullanım ekonomisine

Ana trendin artık sahiplik­ten kullanım ekonomisine geçtiğini söyleyen Özarslan Tangün, “İnsanlar kiralamayı özellikle yeni nesil kiralamayı tercih ediyor. Arabanın mali­yeti çok arttı, bakım maliyeti var, hasarı var. Yani bunlarla uğraşmak hem zaman hem de maliyet açısından ciddi bir sı­kıntı. Türkiye’de de öyle. Dün­yada da öyle. İkincisi de me­sela gelişmiş ülkelerde sahip­lik oranları gittikçe düşüyor” diye konuştu. Günümüzde bunun örneklerini görmeye başladıklarını anlatan Tan­gün şöyle devam etti: “Metro istasyonuna scooter veya bi­sikletle gidiyorsun.

Oradan iniyorsun, araba kiralayıp bir yere gidiyorsun. Oradan ini­yorsun, vapura biniyorsun. Böylece çok daha verimli bir seyahat formülü ortaya çıkı­yor. Hatta bir noktadan son­ra da mecburiyet haline geli­yor. İstanbul’da bugünkünün iki katı kadar yol yapamazsın. O iş bitti. Trafik sıkışıklığı bü­yük etken ve maliyetleri cid­di bir şekilde artırıyor. Zaman ciddi bir şekilde kayboluyor. Bu modelle hem maliyet düşüyor hem de zamandan kazanılıyor.”

Türkiye’de araç tam bir yatırım modeline dönüştü

Türkiye’de araç­ların tam bir yatı­rım modeline dö­nüştüğünü ifade eden Özarslan Tangün, global olarak bakıldı­ğında bunun as­lında değer kay­beden model olduğunu an­lattı. Tangün, “Eskiden bizde de aracı 30’a alırdın 25’e sa­tardın. Ama zamanla bu de­ğişti. Avrupa’da model hala bu yönde” diye konuştu. Şim­di Çin baskısının da olduğu­nu vurgulayan Tangün, “Çin­liler bunu çok daha beter ede­cek. Çünkü müthiş bir üretim kapasiteleri var.

Neredeyse 10 milyonluk fazla bir üretim var. Bunlar satılacak. Bir fab­rika yapılıyor, kalıp yapılıyor. 100 milyon dolar harcanıyor. O kalıptan ne kadar çok ara­ba yaparsan, araba başı ma­liyetin o kadar düşüyor. Dev­let destek veriyor. ‘100 üret­me 200 üret’ diyor ve maliyet düşüyor. Bu yüzden rekabet­çi ortam teknik olarak Ame­rika’da, Avrupa’da aracı bir yatırım otomobilli, bir yatı­rım aracı olmaktan çıkarıyor. Çünkü daha yenisi geliyor, iyi fiyata geliyor. Ve şimdi Çin bu dinamiği daha da agresif hale getirecek” diye konuştu.

Müşteri memnuniyetinde Amerika’yı bile geçtik

2014 yılından beri nere­deyse 10’uncu yılını tamam­ladıklarını ifade eden Özars­lan Tangün, Türkiye’de dolar bazında 29 kat büyüdükleri­ni anlattı. İşe ilk başladıkla­rında 400 araçlık bir filonun olduğunu belirten Tangün, şimdi neredeyse 11 bin aracı geç­tiklerini söy­ledi. 100’ün üzerinde ofis­lerinin oldu­ğunu aktaran Tangün, “Kurumsal olarak en fazla ofis bizde. Hemen hemen 40 ilde varız. Tamamen artık bir eko­sistem yönetiyoruz. Müşte­ri memnuniyeti çok önemli. Enterprise olarak biz müşte­ri memnuniyetinde son 3 se­nede dünya birincisi olduk. Amerika’yı bile geçtik” ifade­lerini kullandı.

95 ülkeye sunum yaptık

“Müşteri memnuniyeti­ni bize çok sordular” diyen Özarslan Tangün şöyle de­vam etti: “95 ülkeye sunum yaptık. Bunu nasıl başardığı­mızı anlattık. İsviçre’de bir franchise bir bayi vardı. Müş­teri memnuniyet skorları kö­tüydü. Bize telefon açtılar. Dediler ki ya İsviçre’deki yö­neticileri 2-3 gün yine Türki­ye’ye yollasak. Siz bunlara ne yaptığınızı gösterseniz.

Bu ta­bii çok gurur verici bir şey. Bi­zim kiralamalar 4-5 gün. As­lında işlemin çok yoğun oldu­ğu bir iş yapıyoruz. Binlerce araba her gün giriyor, çıkıyor. O işin sağlıklı olabilmesi için bir gerçekten yetişmiş ele­manın olması lazım. Marka­yı anlayan, müşteriyi anlayan yaygın bir ofis halinin olma­sı lazım. Havaalanları, şehir merkezleri zor bulunan yer­lerde ofis halinin olması la­zım. Müşteriyle kuvvetli bir bağ kurarsan, bunun devam ettirmesi daha kolay oluyor.”

Elektrikli araçta tercihleri fiyat belirliyor

Otomobil fiyatlarının Türkiye’de çok oynak olduğunun altını çizen Özarslan Tangün, kur artışının fiyatları etkilediğine değindi. Talepte de artış olduğunu vurgulayan Tangün, “Rekor satışlar geliyor evet. Bu dinamiklerimizin değiştiğinin bir göstergesi. İnsanlar tükettiler, zam gelecek almam lazım korkusu oluştu. Ama tabi bu sürülebilir bir şey değil.

Orta vadeli bakmakta fayda var. Biz biraz daha kısa vadeli bakıyoruz. Kiralamada araç maliyetlerinden dolayı. Fiyatların yüksek olduğundan dolayı. Özellikle elektrikli modellere beklenmedik bir talep var. Burada fiyat öne çıkıyor. Vergiler düşük. Yoksa milletin elektrikli kullanayım gibi bir derdi yok bence. Tüketicide şimdilik mesafe ve menzil endişesi var. Şarj altyapısı ve şarj süresi endişesi var” açıklamasını yaptı.

Trafikte geçirilen zaman daha değerli hale gelecek

Mobilite ekosisteminin çok büyük bir değişim yaşadığını aktaran Özarslan Tangün, “Araçlar artık değişiyor. Yazılım, pil, teknoloji odaklı bir hale geliyor. Eskiden önemli olan motor şanzımandı. Şimdi içindeki yazılımı ve pil bunlar önemli. Sistem artık daha akıllı bir hale geliyor. Bir sonraki etapta otonom hale gelecek. O da inanılmaz büyük bir değişim. Otonom hayatımıza iyice girdiğinde şehir planlamaları değişecek, otopark ihtiyacı değişecek.

Kazaların yüzde 90’ı insan hatasından oluyor, artık kaza oranı da ciddi bir şekilde azalacak. Bununla birlikte hasar ve ölüm azalacak. Bu yüzden sigorta sektörü de değişecek. Trafikte geçirilen zaman daha verimli hale gelecek. Çünkü araba gelecek, kapının önünden seni alacak, istediğin yere götürecek. Bu hakikaten çok büyük bir değişim ve böyle alttan alttan önemli trendler oluşuyor” dedi.

Yüksek faiz ortamında bilanço yönetimi çok önemli

“Türkiye’de yatırım kararları çok hızlı alınıyor” diyen Özarslan Tangün, tahminleme yaparak işi yönettiklerini aktardı. Tangün, “Enterprise bu işi dünyada en iyi yapanlardan. 2.4 milyon adet aracı var. Ve bu araçları en verimli bir şekilde kullanmak şart. Antalya’da müşteri var ama araba yok. Ankara’da boşta arabalar duruyor. Tam bir zarar modeli. Biz boşta olan parkları gelen talebe göre dağıtıyoruz. Boşta otomobil bırakmıyoruz” dedi.

Turizmin çok önemli bir etken olduğunu vurgulayan Tangün, bu sene 60 milyon turistin beklendiğini anlattı. Türkiye’nin dinamik bir ülke olduğunu ifade eden Tangün, şartlara bakıldığında kısa dönem kiralama potansiyelinin bugüne göre en az 5 kat büyümesi gerektiğini aktardı. Tangün şunları ekledi: “Bilançonu iyi yönetmen lazım. Finansı yönetemezsen kazanmak zor. Bugün faizler yüzde elliler civarında. Borçlanma faizini doğru yönetemezsen o zaman bu işten para kazanamazsın, zorlanırsın.”

source

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

300x250r
300x250r