Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Polis Akademisi Mezuniyet Töreni’ninde açıklamalarda bulundu.
15 Temmuz gecesi istiklal ve istikbalimiz uğrunda canlarını feda eden vatan evlatlarını rahmetle andık, gururla hatırladık, her biri için dua ettik. Aziz ruhlarına Fatihalarımızı gönderdik. 1071’den bugüne kanlarını al bayrağımızın rengi yaparak bu toprakları bize vatan kılan her bir şehidimizi rahmetle yâd ediyorum. Vatan için mücadele eden tüm gazilerimize şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyor, her birine hayırlı, sağlıklı bereketli ömürler diliyorum.
Şehit ve gazilerimizi yetiştiren anne ve babaların o mubarek ellerinden öpüyorum. Her birine hürmetlerimi sunuyorum. Her karışında bir yiğidin yattığı bu topraklar dünyanın en büyük şehitliğidir. Burası şuheda yurdudur. Gaziler otağıdır, erenler diyarıdır. Millet olarak asırlardır şehitlerimizle yaşıyoruz, şehitlerimizle yürüyoruz. Şehit ve gazilerimizin emanetine canımız pahasına sahip çıkacağız. Devletimizi, milletimizi birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirmek için elimizle birlikte gövdemizi de gerektiğinde taşın altına koyacağız.
Bugün polis akademimizin farklı birimlerindeki eğitimlerini tamamlayan öğrencilerimizi mezun ediyor, sevinçlerine ortak oluyoruz. Her birinize şimdiden üstün başarılar diliyorum. Aynı şekilde Azerbaycan, Endonezya, Filistin, Kırgızistan, Kongo, Maldivler, Moğolistan, Ruanda ve Somali’den gelerek burada öğrenim gören 32 öğrencimizi de tek tek kutluyorum. Akademide edindikleri bilgi ve tecrübeleri ülkelerinin polis teşkilatında en iyi şekilde değerlendireceklerine inanıyorum.
Emniyet hizmetleri alanında çok köklü, kurumsal geçmişe sahibiz. Bu sene polis teşkilatımızın 180. kuruluş yıldönümünü kutladık. Bünyesindeki fakültelerle, enstitülerle, meslek eğitim merkezleri ve yüksek okullarla polis akademimiz emniyet teşkilatımızın adate belkemiğini oluşturuyor.
Görevlerine başlayacak polislerimizden şu hakikati asla unutmamalarını istiyorum, sevgili genç kardeşlerimiz üzerinizdeki üniformalar hiç tereddüt etmeden şehadete yürüyen yiğitlerin kıyafetidir. Taşıdığınız kimlikler bu ülkenin huzur ve emniyetinin tapu senetleridir. İstisnasız hepiniz güvenlik güçlerinizin her biri mensubu bu milletin göz bebeğidir, geleceğimizin güvencesidir.
Ülke genelinde asayişi temin eden, terörle etkin şekilde mücadele eden, çetelere, mafyalara, katillere, zehir tacirlerine trafik magandalarına ve siber zorbalara göz açtırmayan, toplumsal huzurumuza kast edenlerin yakasına yapışan her bir polisimizle iftihar ediyoruz.
Ülkemizin selameti için, mesai mefhumu gözetmeden 7/24 görev başında olan tüm kardeşlerimize buradan teşekkür ediyorum. Rabbim sizleri korusun her türlü tehlikeden müberra eylesin. Sizler kimi zaman en çetin arazilerde görev yapacaksınız. Bazen kritik operasyonlar hayati operasyonlar icra edeceksiniz. Milletimizin duası ve devletimizin desteğinin sizlerle olduğunu aklınızdan çıkarmayacaksınız. Hakkı gözetirseniz devlet size omuz verir. Vicdanla davranırsanız bu aziz millet sizi omzunda taşır.
Bugüne kadar emniyet teşkilatımızın her türlü ihtiyacını giderme noktasında azami hassasiyet gösterdik, çalışma şartlarının düzenlenmesi, özlük haklarının iyileştirmesi, insan kaynaklarının geliştirmesine, polislerimize daima destek olduk. Polislerimizin atamalarını görev puanlarına göre yapmaya başladık. Polislerimizin emeğini ön planda tutan şeffaf, adil ve aile huzurunu gözeten bu düzenleme için İçişleri Bakanımızı ve ekibini tebrik ediyorum.
19 Mart yolsuzluk operasyonu sonrasında sokakları karıştırmaya yönelik provokasyonlarda maruz kaldığı hareketlere, asitli, baltalı saldırılara rağmen soğukkanlılıkla mücadele eden emniyet güçlerimizi kutluyorum. Polis demek geceyi nöbetle karşılamak, bayramı karakolda geçirmek, kendi çocuğunun en özel gününde başka çocuklarının güvenliğini sağlamak demektir. Her an hukukun emrinde, adaletin izinde, milletin ve devletin hizmetinde olmak demektir.
Bu vatan için, bu millet için toplumun esenliği, emniyeti için nasıl yüksek bir vazife bilinciyle mücadele ettiğinizin en yakın şahidiyim. Hal böyleyken hırsı aklını esir almış kimi siyasilerin polisimizi mesnetsiz iddialarla rencide ettiklerini görüyoruz. Çıkmışlar polisin suçüstü yaptığı rüşvet rezaletini aklamak için kumpas yalanına sarılıyorlar. Elimizde şu kadar saatlik video kaydı var diyorlar. Rüşvetin peşine düşen hakim, savcılarımızı da töhmet altında bırakıyorlar. Bünyelerine sarmış yolsuzluk virüsünü temizlemek yerine bu milletin tertemiz evlatlarının şerefiyle oynuyorlar.
Bunun adı siyaset değil çamur at izi kalsın pişkinliğidir. Madem elinde video kaydı var sağda solda konuşacağına versene mahkemeye. Ortada size karşı kumpas varsa toplarsın delillerini gidersin mahkemeye kumpasçılardan bunun hesabını sorarsın. Söylediklerini ispat edemiyorsan müfteri olarak anılmaktan kurtaramazsın. Rüşvetçileri adaletten kaçırmak için hiç kimse polise, yargı mensuplarına iftira edemez, hedef gösteremez. Biz buna izin vermeyiz. Bu kirli siyaset anlayışını reddediyoruz. Herkesi özellikle ana muhalefeti yargı camiasına karşı özenli bir dil kullanmaya davet ediorum.
Bir yandan yolsuzluk çarklarını parçalarken diğer yandan ülkemizi terör belasından kurtaracak adımlar atıyoruz. Terörsüz Türkiye ile bir dönemi inşallah kapatacak, merkezinde kardeşliğin, huzurun, refahın, kalkınmanın olduğu dönemin kapılarını ardına kadar açacağız. 86 milyon hep birlikte güven içinde kardeşçe yaşayacağız. Hiçbir sabotaj, hiçbir tahrik, hiçbir tuzak Türkiye’ye girdiği tarihi yoldan geri döndüremeyecek.