İş Portföy ve TTF, tenise destek için ‘fon’ adımı attı - Ötüken Haber
DOLAR 40,5499 -0.55%
EURO 47,7189 -0.61%
ALTIN 4.379,89-0,75
BITCOIN 4703797-2,47%
Ankara
26°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

İş Portföy ve TTF, tenise destek için ‘fon’ adımı attı

İş Portföy ve TTF, tenise destek için ‘fon’ adımı attı

ABONE OL
Temmuz 23, 2025 21:47
İş Portföy ve TTF, tenise destek için ‘fon’ adımı attı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Sevilay ÇOBAN

Bu fonla bir ilki gerçek­leştirdiklerini söyleyen Bu­rak Sezercan, “Fonumuz, te­nis sporuna uzun soluklu kay­nak sağlamak için kuruldu. Bu kaynağın sürdürülebilir olaca­ğına inanıyoruz. Bu fon, diğer platformlara da ilham kaynağı olabilir. Başka sporlar için de bu tarz fonlar ortaya çıkabilir. Rekabetin artması da sporun desteklenmesi için itici bir güç olacaktır” dedi.

Sezercan, fo­nun TEFAS’ta işlem görmeye başladığını bilgisini paylaşa­rak, fon gelirinin %50’sinin TT­F’ye aktarılacağını dile getirdi. Sezercan, ”Fonun risk değeri 3. Sermaye Piyasası Kurulu’nun 1’den 7’ye kadar bir risk skala­sı var. 1 en düşük, 7 en yüksek. 3 ile orta riskli bir fon. Amacımız orta risk düzeyinde TL’de reel getiri yaratabilmek. Fonun, fon yönetim ücreti yüzde 1, bunun yüzde 2’sini yani %50’sini TT­F’ye aktaracağız.

Değişken fon özelliğiyle de hem TL’de hem de yabancı para da neredeyse­tüm enstrümanlara tüm piya­sada yatırım yapabiliyor” dedi. Sezercan, birkaç aydır bu fon için uğraştıklarını belirterek, İş Portföy ve İş Bankası’nın da 50’şer milyon TL olmak üzere toplamda 100 milyon TL baş­langıç sermayesi koyduğunu açıkladı.

“Bu bir bağış projesi değil”

Şafak Müderrisgil, kurulan bu fonun önemine dikkat çe­kerek, ülkede bir tenis kültürü oluşturmak ve bu sporu taba­na yaymak istediklerini söyle­di. “Bu bir bağış projesi değil. Bu bir finans enstrümanı” di­yen Müderrisgil, kurumsal ve bireysel yatırımcıların finan­sal gelir elde ederken aynı za­manda tenis sporuna da katkı vereceklerine işaret etti. Mü­derrisgil, “Tenis için yaratılan bu fon, sporcularımızın gelişi­mi için bir yol haritası çizecek ve onların uluslararası plat­formlarda yarışmasını sağla­yacak. Bu sayede başarılar da sürdürülebilir olacak. Böylece yarının şampiyonlarını da ye­tiştirmeyi amaçlıyoruz.

Federasyon olarak bir hede­fe kilitlendik. Türkiye’de tenis sporunu geliştirmemiz gere­kiyor. Gençlik ve Spor Bakan­lığına (GSB) destekleri için te­şekkür ederiz ama bazen dev­let tarafından gelen kaynaklar yetmeyebiliyor.

Devlet bütçe­sindeki olimpik havuzdan sa­dece 8 tenis sporcumuz fay­dalanıyor. Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezi’ndeki spor­cularımızın sayısı da 10’u geç­miyor. ‘Geri kalanı ne olacak? Bu sporu nasıl tabana yayaca­ğız’ diye düşündük. Bu fonu da bu yüzden kurduk. Sporcular, yıl içinde birçok farklı turnu­vaya gidiyor. Sürekli yurt dışı­na çıkmak zorunda kalıyorlar. Bunların da maliyetlerini tah­min edebilirsiniz. Bu maliyet­ler için bizim bir yol bulmamız gerekiyordu” ifadelerini kul­landı.

“Tenis, çok maliyetli bir spor”

Zeynep Sönmez ise bu fonun tenisçilere çok fazla katkı sağ­layacağını belirterek, “Tenis, çok maliyetli bir spor. Aslın­da tek başına da bir takımsın. Çünkü antrenöründen, fizyo­terapistine, beslenme uzma­nından mental destek alacağın ekibe kadar geniş bir takıma ihtiyaç duyuyorsun. Çekirdek ekibinin de olması gerekiyor. Bunların da bir maliyeti var. Böyle bir desteğin, sporculara çok faydalı olacağını düşünü­yorum. İyi bir takım kurmak, sana turnuvada ferahlık sağ­lar. Küçüklükten beri sadece başarılı olmak için çalışıyoruz. Hayalini kurduğum turnuva­larda bunun karşılığını alabil­mek çok güzel. Birilerine il­ham olmak da çok güzel” dedi.

“Antrenörüm üçüncü turu oynayacağımı gördü”

 Wimbledon Tenis Turnuvası’ndaki başarısıyla ilgili de konuşan Zeynep Sönmez, şunları kaydetti: “Wimbledon’a biraz erken gidip antrenmanlara erken başladım. Antrenmanda bir yakınımız video çekiyordu. Orada da antrenörüm ‘Zeynep, üçüncü turu oynadığını görüyorum.’ dedi. Biz de güldük. Güzel bir atmosfer vardı. İlk karşılaştığım oyuncuyu geriden gelip yenmiştim. Wimbledon’daki maçlarım da genelde böyle oldu.

İlk defa ana tabloya girince biraz heyecanlanarak korta çıktım. İkinci maçı da kazandığımızda insanlar bana mesaj atmaya başladı. İnsanlar, Türkiye’den geliyor ve benim maçımı izlemek için Londra’da kamp kuruyorlardı. Bu yüzden maçtan önce duygulanmaya başladım. Korta çok zor çıktım. Benim için unutulmaz bir anı oldu. Üçüncü tura çıkmak, güzel bir başarı. Umarım bu başarı Türk tenisi ve benim için başlangıç olur.”

source

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

300x250r
300x250r