Türkiye’nin tahıl ambarı olarak bilinen Konya Ovası‘nda hububat hasadı devam ederken, bu yıl kurak geçen kış ve yetersiz yağışlar nedeniyle verim ciddi şekilde azaldı. Arpa hasadının ardından buğday tarlalarına giren biçerdöverler, bazı kıraç alanlarda neredeyse hiç ürünle karşılaşmadı.
Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, kıraç tarlalarda verimin 100 kilonun altına düştüğünü belirterek, “Kıraç alanlarda 100 kilolar, dağ altlarında 75 kilolara kadar düşen verimler var. Hatta hiç biçer girmeyen tarlalarımız da mevcut. Uzun yıllar ortalaması Konya yöresinde 2 milyon 200 bin ton olan buğdayımız, bu yıl 1 milyon 800 bin – 1 milyon 700 bin ton civarında” dedi.
Arpada da benzer bir durumun söz konusu olduğunu söyleyen Kırkgöz, “Arpalarda da 1 milyon 100 bin – 1 milyon 200 bin ton olan ortalama rekoltemizin bu sene 800 bin tonlara kadar düşeceğini tahmin ediyoruz. İklimin aşırı kurak gitmesi, kış yağışlarını alamamamız, özellikle yeraltı ve yerüstü su kaynaklarımızda azalmanın yanında hububat alanlarında da ciddi anlamda rekolte kayıplarına neden oldu” dedi.
Kırkgöz, nisan ve mayıs aylarındaki yağışların hem yetersiz hem de düzensiz olduğunu, bu durumun sadece kuru tarımı değil, sulu tarımı da etkilediğini ifade etti. Kırkgöz, “Havaların aşırı sıcak gitmesi, mevsim normallerinin uzun yılların ortalamasına göre üzerinde olması, özellikle yeşil mahsul dediğimiz sulu alanlarda ekilen pancar, ayçiçeği, mısır gibi ürünlerimizde de birtakım streslere yol açmakta. Çiftçilerimiz sulamalarını yapıyor, tabii yağışların azalmasıyla birlikte yeraltı ve yerüstü su kaynaklarımızda da çok ciddi çekilmeler oldu. Bölgesel olarak değişmekle beraber, kuyularda 15-20 metreye kadar çekilmeler söz konusu oldu. Tabii çiftçilerimiz sulamaya ve ürünlerini yetiştirmeye devam ediyor” dedi.
Rekolte kaybının yanı sıra ürün kalitesinde de düşüş yaşandığını belirten Kırkgöz, bu durumun borsa fiyatlarını doğrudan etkilediğini söyledi.
Kırkgöz, “Borsadaki fiyatları belirleyen en önemli unsurlardan bir tanesi de kalite. Özellikle yağmur yağışları ve kar yağışları olmadığı için bitkilerdeki başak taslakları tam manasıyla doldurulamadı. Buğday bitkisinin çiçeklenme dönemi dediğimiz dönemde de samyeli denilen sıcak rüzgarların esmesi, bu çiçekleri kuruttu ve döllemenin oluşumunda problemler oluşturdu. Buğday başağı, ortadan yukarı ve aşağıya doğru çiçeklenmekte. Orta bölgelerinde buğdaylarda daneler oluşurken, üst ve alt bölgelerinde başağın daneleri biraz daha zayıf oluştu. Bu da tabii kaliteyi çok ciddi anlamda etkiledi. Böylesi geçen yıllarda ürünlerimizde maalesef kalite düşüklüğü de yaşanıyor” şeklinde konuştu.