CHP’li Ateş, Merkez Bankası'nın faiz kararını eleştirdi

ANKARA (EKONOMİ)

Son 15 aydır Türkiye’nin dünyanın en yüksek ikinci politika faizini uyguladığına dikkat çeken Ateş, “Şimşek programının pili tamamen bitmiştir. 300 baz puanlık indirimi ‘müjde’ diye sunanlar, işçinin, emeklinin, esnafın, şirketlerin yaşadıklarını görmüyor. Çalışmayan program yüzünden vatandaş ve şirketler, hem yüksek enflasyon, hem yüksek faiz, hem de yüksek borçluluk altında eziliyor. Gelirleri düşürürken, vergileri artırırken gayet cömert olan iktidar, faizleri düşürürken eli sıkı davranıyor” diye konuştu.

“Teoride indirim, gerçekte yoksulluk”

Faiz indiriminin arka planında ciddi bir program eksikliği olduğunu belirten Ateş, , sadece faizle ekonomiye yön verilemeyeceğini söyledi.

Ateş, “Faizi düşürdüler ama fiyat artış hızları yeterince düşmüyor, geniş tanımlı işsizlik tarihi yüksek seviyelerde seyrediyor, vatandaşın borcu çığ gibi büyüyor. Piyasa zaten kilitlenmiş durumda. Bu kafayla yürütülen program, ekonomi değil bir hayal satma tiyatrosudur. Borçlar katlanıyor, kredi kartları patlamış, genç işsizlik tavan yapmış ama Merkez Bankası ve ekonomi yönetimi hâlâ hamasi mesajlar peşinde. Suni hamlelerle ekonomiyi tutamazsınız. Bu bir fırtına ve halkı koruyacak hiçbir sığınak bırakmadınız Bütçe açıklarını artırıyor, artırdıkça yeni vergilerle vatandaşı boğuyorsunuz” dedi.

“Bu fırtına hepimizi sürükler”

Ateş, yoksulluk, işsizlik ve özellikle gençlerin umutsuzluğunun alarm verdiğini belirterek, şöyle devam etti:
“Bugün yaşananlar bir ekonomik fırtına değil; bilinçli bir ihmalin, yanlış politikaların kaçınılmaz sonucudur. Faizi artır, indir, sonra yine artır... Bu kısır döngüde kaybeden halk oluyor. Gençler ülkesinden umudunu kesiyor, beyin göçü dalga dalga büyüyor. Üniversite mezunu gençler ya işsiz ya da asgari ücretin altında işlerde geçinmeye çalışıyor. Aileler kredi kartlarıyla yaşamaya çalışıyor, borçlar borçlanarak kapatılıyor. Bu tablo sürdürülemez. CHP olarak üretim odaklı, adil gelir dağılımını esas alan, gençlerin geleceğine umutla bakacağı bir ekonomi modelinin hayata geçmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz. Çünkü bu fırtına sadece bugünü değil, yarınımızı da tehdit ediyor.”