Ocak 2025’te dört yıl aranın ardından Beyaz Saray’a geri dönen ABD Başkanı Donald Trump, son günlerde kız çocuklarına cinsel istismar ve fuhuş ağı oluşturmaktan tutuklu yargılanırken ölü bulunan Jeffrey Epstein skandalının ortasında kaldı. Washington Post, Epstein skandalının zaman içinde ABD Başkanı Trump için nasıl bir baş ağrısına dönüştüğünü derledi.
Jeffrey Epstein skandalı uzun süredir hem ABD siyasetinin hem de dünyanın gündeminde. Ancak şimdi bu skandal, Başkan Donald Trump için yeni bir krize dönüşmüş durumda. Trump, seçim kampanyası sürecinde söz vermesine rağmen Epstein belgelerini kamuoyuna açıklamaması nedeniyle artan baskıyla karşı karşıya.
Geçmişten günümüze Trump’ın Epstein’la olan ilişkisine, Epstein’ın ölümüne dair açıklamalarına ve son gelişmelerin onun yönetimi üzerindeki etkilerine dair zaman çizelgesi:
Trump ve Epstein’ın dostluğu 1980’lerin sonlarında, Florida’daki komşuluklarıyla başladı. Epstein, güçlü ve ünlü isimlerle yakınlık kurmasıyla tanınıyordu.
İkili sık sık birlikte kameralara yakalandı; 1997’deki bir Victoria’s Secret partisinde görüntülendiler. Trump, birçok ünlü isim gibi Epstein’ın özel jetinde birkaç kez uçtu. Epstein’ın “küçük kara defteri”nde Trump ve çevresine ait onlarca telefon numarası yer alıyordu.
Trump 2002’de New York Magazine’e verdiği röportajda şöyle dedi:
“Jeff’i 15 yıldır tanıyorum. Harika bir adam. Onunla birlikte olmak çok eğlenceli. Güzel kadınları en az benim kadar sevdiği söyleniyor ve çoğu genç.”
2004 itibarıyla Trump ve Epstein’ın birlikte görüntülenmeleri sona erdi. The Post’un haberine göre, bu kopuşun nedeni o yıl Palm Beach’teki bir sahil mülkü için girdikleri rekabetti. Trump mülkü satın aldı.
Epstein hakkında skandal henüz patlak vermemişti. Ancak müzayededen sadece haftalar sonra, polis Epstein’ın evine gelip giden genç kadınlar hakkında bilgi aldı.
Trump daha sonra Epstein’dan uzaklaştığını belirtse de, Epstein’ın kardeşi 2019’da The Post’a verdikleri röportajda, ikisinin “iyi arkadaş” olduğunu söyledi.
Epstein 2006’da ilk kez tutuklandı ve 2008’de reşit olmayan kızlarla ilgili ciddi suçlamalardan korunan gizli bir anlaşmayla fuhuşa teşvik suçundan hüküm giydi. Bu anlaşmayı Trum’’ın gelecekteki Çalışma Bakanı Alex Acosta yapmıştı. 2009’da serbest bırakıldı.
2019 Temmuz’unda yeniden tutuklandı. Bu sefer reşit olmayan kızları insan ticareti amacıyla istismar ettiği şüphesiyle.
Trump bu dönemde Epstein’ı tanıdığını ama “Palm Beach’te herkesin tanıdığı biri” olduğunu söyledi:
“Onunla uzun zaman önce aramız bozuldu. Yaklaşık 15 yıldır konuşmadım. Hayranı değildim.”
Epstein, Ağustos 2019’da hücresinde ölü bulundu. Ölümü intihar olarak kayda geçti.
Epstein’ın ölümünden sonra Trump, ölümünün eski Başkan Bill Clinton’la bağlantılı olduğuna dair asılsız bir komplo teorisini sosyal medya hesabından paylaştı. Bir yandan da Epstein’ın ölümüne dair “tam soruşturma” talep etti ve şu ifadeleri kullandı:
“Epstein’ın bir adası vardı, kötü bir yerdi anladığım kadarıyla. Ben hiç gitmedim. Asıl sorulması gereken şu: Bill Clinton o adaya gitti mi?”
Trump, Epstein’ın ölümüne dair şüphelerini 2020’de verdiği bir röportajda yineledi: “Ya öldürüldü ya da intihar etti.” 2023’te Tucker Carlson’la yaptığı röportajda ise, öldürülmüş olabileceğini ama “muhtemelen intihar ettiğini” düşündüğünü söyledi.
Ayrıca Epstein’ın yardımcısı Ghislaine Maxwell’in 2020’de tutuklanmasının ardından, onu tanıdığını söyleyip “ona iyi dileklerini” iletmesi de kamuoyunda tepki çekti. Maxwell 2022’de 20 yıl hapis cezası aldı.
Trump, 2024 başkanlık kampanyasında yeniden Beyaz Saray’a geri dönmek için hazırlandığı dönemde, Epstein belgelerini, isimler ve dokümanlar da dahil, açıklamaya istekli olduğunu söyledi.
Eylül ayında katıldığı bir programda, Trump, Epstein’ın özel adasına “birçok önemli ismin” gittiğini ve bu isimlerin hala açıklanmamasının nedenini “ilginç” bulduğunu belirtti.
Trump başkanlık koltuğuna oturduktan sonra yetkililer Epstein dosyalarının açıklanması için çalışacaklarını belirtti. FBI Direktörü Kash Patel, danışman Alina Habba ve o dönem Trump’ın en yakın müttefiki olan dünyanın en zengin ismi DOGE Başkanı Elon Musk da bu isimler arasındaydı.
Şubat ayında ABD Adalet Bakanı Pam Bondi, birçok belgeyi açıkladı ancak çoğu daha önce kamuoyuna açık olan belgelerdi. FBI’ın binlerce sayfa belgeyi elinde tuttuğu ileri sürüldü. Ancak bu belgeler paylaşılmadı, dosyaların eksikliği tepki topladı.
Mayıs ayında Bondi, FBI’ın Epstein’ın belgelerini incelediğini iddia etti.
Diğer yandan uzun süre aralarından su sızmayan ABD Başkanı Trump ve Musk’ın arası üç ay kadar birlikte çalıştıktan sonra bozuldu. İkilinin ilişkisi bozulduktan sonra Musk, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Trump’ın Epstein belgelerinde isminin olduğunu öne sürdü. Ancak Musk bu açıklamasının üzerinden birkaç gün geçmeden geri adım attı ve sözlerinin gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Adalet Bakanlığı, Epstein’ın resmi bir “müşteri listesi” tutmadığını duyurdu. Bu açıklama, Bondi’nin sözleriyle çelişti.
Trump, Truth Social’da Pam Bondi’yi savundu:
“Pam Bondi MÜKEMMEL bir iş çıkarıyor! Biz bir takımız, MAGA! Ona saldırmalarını istemiyorum.”
Ancak Trump, belgelerin açıklanmasını isteyen kendi destekçilerine de tepki gösterdi:
“Eski destekçilerim bu saçmalığa kandı.”
Aynı gün gazetecilere de bu konuyla ilgili konuştu:
“Epstein uzun zaman önce öldü. Neden hala bu kadar ilgi var, anlamıyorum”
Wall Street Journal, Trump’ın 2003’te Epstein’a doğum günü hediyesi verdiğini yazdı. Trump bunu reddetti ve gazeteye dava açtı. Beyaz Saray, bu nedenle WSJ muhabirlerini İskoçya gezisine almayacağını açıkladı.
Trump yaptığı son açıklamasında ise şöyle konuştu:
“Bu Epstein tantanası yüzünden Başsavcı Pam Bondi’ye tüm jüri ifadelerini mahkeme onayıyla açıklaması talimatını verdim. Demokratların yaydığı bu SAHTEKARLIK artık son bulmalı!”
Ancak Florida’daki bir yargıç, 2005 ve 2007’deki jüri gizliliği kuralları gereği ifadelerin açıklanamayacağını belirtti.
Bu arada dikkatleri başka konulara çekmeye çalışan Trump yönetimi, Martin Luther King Jr.’ın suikastına dair belgeler ve Obama dönemine ilişkin iddiaları gündeme taşıdı.
Aynı gün, Temsilciler Meclisi alt komitesi, Epstein belgeleri için Trump yönetimine celp gönderdi. Üç Cumhuriyetçi üye de bu oylamaya destek verdi.
Ayrıca WSJ, Trump’ın adının Epstein belgelerinde birkaç kez geçtiğini yazdı. Beyaz Saray bu haberi yalanladı.