Zeynep Sönmez’in önlenemez yükselişi - Ötüken Haber
DOLAR 40,5860 -0.48%
EURO 47,7946 -0.42%
ALTIN 4.351,28-1,39
BITCOIN 47617190,09%
Ankara
29°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Zeynep Sönmez’in önlenemez yükselişi

Zeynep Sönmez’in önlenemez yükselişi

ABONE OL
Temmuz 25, 2025 03:33
Zeynep Sönmez’in önlenemez yükselişi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

ALP ULAGAY

2023’te sıcak bir haziran günü, İngiltere’de, baş­kent Londra’nın merkezi­ne 25 kilometre mesafede, Sur­biton kasabasındaki 100 bin do­lar ödüllü ITF turnuvasındayım. Bu, ITF yani Uluslararası Tenis Federasyonu statüsünde bir çim kort turnuvası. Profesyonel te­niste ana kategorideki WTA ve­ya ATP turnuvalarına katılmaya puanı yetmeyen tenisçilere yöne­lik turnuva. Benim amacım dün­ya sıralamasında yukarılara doğ­ru tırmanan Zeynep Sönmez’i iz­lemek. Birkaç aydır çıkıştaki bu genç tenisçiyi takipteyim.

Zeynep, Surbiton’da iki ele­me turunu ve ana tablo birinci turunu geçtikten sonra belalısı Ukraynalı Snigur engeline takı­lıyor. İyi direniyor ama üç sette yeniliyor rakibine. Maçtan sonra onunla kısa bir röportaj yapıyo­rum. Çim korttaki bu ilk deneyi­mini soruyorum. “Topların nasıl geleceği belli değil. Dizlerimi kı­rarak yaklaşmam lazım” diyerek öz eleştirisini yapıyor. O zamanki antrenörü Mert Ertunga da çim kortun Zeynep’e en uygun zemin olduğu kanaatinde…

Zeynep Sönmez’in önlenemez yükselişi - Resim : 1

Meksika’da kazandı, ilk 100’e girdi

O turnuvadan sonra köprü­nün altından çok sular aktı. O sı­ralarda WTA dünya sıralama­sında 212’nci olan Zeynep adım adım tırmandı. Geçen yıl kasım­da Merida turnuvasını kazana­rak ilk 100’e girmeyi başardı. Grand Slam turnuvaları denilen Avustralya, Fransa, Wimbledon ve ABD Açık’a ön elemesiz katıla­cak seviyeye çıktı.

Üstelik artık çimde çok daha deneyimli. Üç hafta önce çim te­nisinin mabedi Wimbledon’da iki tur geçmeyi başardı. Turnu­va tarihinde tek kadınlarda üçün­cü tura yükselen ilk Türk tenisçi oldu. İlk turda Rumen Cristian’ı, ikinci turda Çinli Wang’ı ikişer sette elemeyi başardı.

Çim kortun ona pek uygun ol­duğu belliydi. Birkaç gün önce WTA’in ayarladığı online röpor­tajda bu zemin konusunu yeni­den sordum. “İlk kez iki yıl önce çimde oynamaya başladım. En rahat olduğum zemin diyemem ama kesinlikle seviyorum çimi. Hızlı kortlarda oynamayı seviyo­rum sanırım. Diğer zeminleri de seviyorum. Hard court (sert ze­min) kendimi en rahat hissetti­ğim zemin çünkü orada yetiştim” yanıtını verdi.

Zeynep Sönmez’in önlenemez yükselişi - Resim : 2

Yeni ekip işbaşında

Aslında, Zeynep yaklaşık 1.5 yıldır bir dönüşüm içinde. Ön­ce geçen yıl mart ayında küresel spor ajansı KIN Partners’la an­laştı. Ajans, Zeynep’in hem spor­tif hem ticari kariyer yönetimi­ne destek veriyor. Sonra yine geçen yıl temmuzda tenis antre­nörü Mert Ertunga’dan ayrıldı. Kasımda Meksika’daki Merida turnuvasını kazanırken yanında yıllardır beraber çalıştığı fitness ve zihin koçu Mehmet Bayraktar vardı sadece. Aralık ayında da iki Hırvat antrenör Marin Bradaric ve Izu Zunic’le çalışmaya başla­dığını duyurdu. Bu iki ismin dev­reye girmesinde KIN Partners’ın payı vardı elbette.

Zeynep artık turnuvalara daha kalabalık bir ekiple gidiyor. Ama bunun dışında kariyerinde bir sıçrama daha yapabilmesi için gerekli stratejiyi çiziyor ekibiyle beraber. Marin ve İzu hem daha sıkı bir şekilde videolu rakip ana­lizi yapıyorlar hem de turnuva takviminin belirlenmesine yar­dımcı oluyorlar. Bu ikilinin etki­sini sorduğumda şu yanıtı aldım Zeynep’ten: “Genel olarak base­line (dip çizgi) oyunumun daha güçlü, daha sert olması gerektiği­ni savunuyorlardı. Son 7-8 ayda biraz daha bunun üzerine çalış­tık. Baseline’da daha sert ralliler yapıp uygun top geldiğinde vo­leye çıkma üzerinde duruyoruz. Bu zaten oyunumda biraz olan bir özellikti. Bunu daha ileri seviyeye getirmeye çalışıyoruz.”

Wimbledon’da da servisinde zaman zaman sıkıntı yaşadığına şahit olduk. Mesela birinci turda Cristian’a karşı ilk sette birinci servislerinin oyuna girme oranı yalnızca yüzde 41’di. Bu sebepten o ilk seti kaybedecekti neredeyse. Bu konuya da değinmeden geçme­di: “Sezon sonrası eğer gerekirse servisimde daha büyük bir deği­şikliğe gideceğiz. Ama yılın orta­sında tamamen değiştiremeyece­ğimiz için sezon sonuna bıraktık.”

Sponsorlar peşinde

Elbette bugün profesyonel spo­ru sadece saha içiyle sınırlamak mümkün değil. Sosyal medyası ve sponsorluk olanaklarıyla çok yönlü bir saha dışı alan var. Geçen yıl Merida turnuvasında şampi­yon olunca Zeynep’e artan ilgi­yi tahmin edebilirsiniz. Birçok dergiye kapak olduğu gibi sos­yal medyada büyük bir ilgi yarat­tı. Ajansı da bu ilgiyi çeşitli spon­sorluklara dönüştürecek hamleyi yaptı. Birkaç ay içinde THY, Zü­ber, Mini Cooper, Kısmet by Mil­ka ve Fonfique Zeynep’in spon­sorları arasına katıldı. Zaten ön­ceki dönemden Babolat, Asics, Bioderma ve Unimar Zeynep’in destekçileri arasındaydı.

Zeynep bu yıl katıldığı turnuva­lardan vergiler hariç 472 bin do­lar para ödülü kazandı. Yılın kalan kısmında bu rakam büyüyecektir. Buna çeşitli sponsorlukları de ek­leyince toplam 1 milyon dolarlık gelirle 2025’i kapatabilir.

 Zeynep’in dünyada ilk 30’a girmesi eşi görülmemiş başarı olur

 Dr. Cem Tınaz (Lahey Uygulamalı Bilimler Üniversitesi, Uluslararası Spor Yönetimi bölümü baş öğretim üyesi ve Tennis Europe Başkan Vekili)

 “Sporda bireysel marka olmanın birtakım unsurları var: Bunlardan birincisi sportif başarı… Zeynep Sönmez’in dünyada ilk 30’a, hatta ilk 20’ye girmesi tarihte eşi benzeri görülmemiş bir başarı olur. İkinci unsur “Personal Branding Identity”, yani kişisel marka kimliği ve bu, markayı oluşturan en önemli değerlerden biri. Sporcunun karakteri, tutarlılığı, karizması, sahip olduğu hikâye, geldiği ortam onun marka kimliğini oluşturuyor.

Üçüncü unsur, toplumsal imaj ve etik değerlerden oluşuyor. Özellikle son dönemde hassasiyet gösterilen konulara dair mesajları ve topluma katkı sağlayabilecek çalışmaları bunu belirliyor. Ayrıca bu işin doğru biçimde paketlenmesi lazım: Bu söylediğim değeri sporcu tek başına yaramaz. Bu konuda, doğru mecralarda onu doğru şekilde anlatabilecek bilgi ve deneyim sahibi bir yapıya ihtiyaç var.

Zeynep’in şu an geldiği nokta muhteşem. Ama bundan sonra onu daha zor bir aşama bekliyor: Bunu sürdürülebilir bir başarıya dönüştürmek yani orada kalabilmek. Bununla beraber şöyle bir avantajı var: Uzun bir süredir uluslararası yapının içinde bu dinamikleri iyi biliyor, bu süreci yönetme becerisine sahip. Bunu özümsemek kolay değil ama Zeynep bunu başarabilir.”

Beş yılda 75 numaraya çıktı

 Zeynep Sönmez (23) İstanbul’da doğdu ve altı yaşında tenisle tanıştı. Sekiz yaşında ilk turnuvasını kazandı. 2018’den itibaren profesyonel turnuvalara katılmaya başladı. Bir yandan da lise diplomasını aldı. 2020’de Antalya’da ilk kez bir ITF turnuvası kazandı. 2020’den itibaren Türkiye’nin FED Cup takımına seçildi. 2023’te dünyada ilk 200 kadın tenisçi arasına girdi. Geçen yıl kasım ayında Meksika’daki Merida WTA turnuvasında şampiyon oldu. Böylece Çağla Büyükakçay’dan sonra WTA turnuvası kazanan ikinci Türk oyuncu oldu. Bu yıl Wimbledon’da tek kadınlarda üçüncü tura yükseldi ve 14 Temmuz’daki dünya sıralamasında 74’üncülüğe çıkarak kariyer rekorunu geliştirdi.

source

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

300x250r
300x250r