Hem ferahlatıyor hem hafif! Yazın gözde tatlısı soğuk baklava oldu

Konya’da yaz aylarına özgü hazırlanan soğuk baklava, hem ferahlatıcı yapısı hem de hafifliğiyle tatlı severlerin gözdesi haline geldi. Geleneksel baklavanın aksine şerbeti sütle hazırlanan ve derin dondurucuda dinlendirilen soğuk baklava, özellikle sıcak havalarda yoğun talep görüyor.

Tatlı ustaları, hamurun ince açılmasından odun ateşinde pişirilmesine, sütle şerbetlenmesinden kakao ve çikolata tozuyla süslenmesine kadar her aşamada özenli bir hazırlık süreci uyguluyor.

“Soğuk baklava yaz aylarında daha çok tercih ediliyor”

Konya’da uzun süredir tatlıcılık yapan İbrahim Taşdemir, soğuk baklavanın son 5-6 yılda hızla popülerleştiğini belirterek, “Daha önce böyle bir tatlı yoktu. Önce doğuda başladı, sonra batıya yayıldı. Yaz aylarında baklava ağır geliyor diyen müşteriler için soğuk baklava daha hafif bir alternatif sunuyor” dedi.

Taşdemir, sütün ve kremanın kalitesinin bu tatlının lezzetinde belirleyici olduğunu vurguladı. “Fırınlama sonrası süt veriyoruz, ardından dolapta yaklaşık 2 saat dinlendiriyoruz. Hem hafif hem de serinletici bir tatlı ortaya çıkıyor” ifadelerini kullandı.

“Sütlü olduğu için bozulma riski yüksek”

Tatlı ustası Taşdemir, soğuk baklavanın tüketiminde en dikkat edilmesi gereken noktanın süt olduğuna dikkat çekti. “Soğuk baklava sütle yapıldığı için bozulma riski daha yüksek. Gıda zehirlenmeleri çoğunlukla sütten kaynaklanır. Bu yüzden ürünün günlük üretilip üretilmediğine, hijyen kurallarına uyulup uyulmadığına mutlaka bakılmalı” dedi.

Vatandaşlara, bilmedikleri ve denetlenmeyen yerlerden soğuk baklava almamaları yönünde uyarıda bulunan Taşdemir, “Kaliteli malzemeden iyi ürün çıkar. Ortalama altı malzeme kullanıldığında tatlı özelliğini kaybeder” diye konuştu.

“Kara fırında pişen tatlı ayrı bir lezzet taşıyor”

Soğuk baklavanın pişirme sürecine de değinen Taşdemir, ürünlerin kara fırında odun ateşiyle pişirildiğini söyledi. “Alt kata sağlam hamur atıyoruz, kat kat döşüyoruz, ortasına Hindistan cevizi ya da fıstık koyuyoruz. Üzerine de yüzlük dediğimiz sağlam hamurdan birkaç kat çekiyoruz. Pişirdikten sonra sütünü verip dinlendiriyoruz” dedi.

Kara fırının lezzete katkı sağladığını da vurgulayan Taşdemir, “Odun ateşiyle pişen ürün her zaman farklı bir tat verir. Kara fırında ne pişerse ayrı bir aroma, ayrı bir lezzet alıyor. Pişirmesini de yemesini de seviyorum” ifadelerini kullandı.