Şimdilerde 65 yaşında olan Bayram Ali Akyıldız, gençliğinde Rize-Erzurum hattında dolmuş şoförlüğü yapıyordu. Yıllar önce Rize’den aracına binen yaşlı bir yolcu, kendisine gösterilen ilgiden dolayı Akyıldız’a bir teşekkür hediyesi sundu: Arı kovanı. Bu beklenmedik armağan, Akyıldız’ın hayatını kökünden değiştirdi. “O günden beri arıcılık yapıyorum,” diyen Akyıldız, her yaz mevsimini eşiyle birlikte İspir’in yaylalarında geçiriyor.
1987’den bu yana aynı yaylada arıcılık yapan Akyıldız, “O zamanlar 23-24 yaşlarındaydım. Yaşlı bir dede yolcuydu, ilgilendiğim için çok memnun kaldı. Üç gün sonra uğradığımda arı kovanlarını hediye etti. O günden sonra bu iş bizim için hem meslek hem hatıra oldu” sözleriyle mesleğe nasıl başladığını anlattı.
Her yıl 10 ila 50 kovan arı ile yaylaya çıkan Akyıldız, bölgedeki diğer gezgin arıcılarla komşuluk ilişkilerini sürdürüyor. Arıcılığın kendisi için bir tutkuya dönüştüğünü belirterek, “Gün geliyor 20-30 arı ısırıyor ama zevk alıyorum” dedi.
Arıcılıkla geçen 38 yıl boyunca bölgedeki arıcı sayısında da büyük artış olduğunu söyleyen Akyıldız, “Eskiden üç baraka vardı, şimdi sadece bizim barakamızın çevresinde 13 baraka kuruldu. Herkes arıcılık yapıyor. Burası artık tatil yeri gibi oldu” diye konuştu.
Bayram Ali Akyıldız’ın hayatındaki bu değişime 35 yıldır eşi Sunay Akyıldız da eşlik ediyor. Eşine yayla hayatında ve bal sağımında destek olan Sunay Akyıldız, “Alerjim olduğu için arıların içine giremiyorum ama bal sağımını bensiz yapamaz. 35 yıldır buradayız. Artık biz de yaylaya alıştık. Çay bitince ‘Ne zaman yaylaya gideceğiz?’ diye bekliyoruz” diyerek bu yaşam tarzının artık vazgeçilmezleri haline geldiğini dile getirdi.