Bilim insanları, Dünya'nın 'Yaşanmaz' hale geleceği tarihi açıkladı: Artık geri dönüş yok

Küresel ısınma ile mücadele devam ederken, bilim dünyasından gelen yeni bir araştırma, gezegenimizin geleceğine dair en karamsar senaryoları bile gölgede bırakan bir uyarıda bulundu. 

Daha önce gözden kaçan sera gazı kaynaklarını hesaba katan yeni iklim modelleri, 2200 yılına gelindiğinde küresel sıcaklıkların 7°C gibi yıkıcı bir seviyeye ulaşabileceğini ortaya koydu. Bu tahmin, acil ve radikal adımlar atılmazsa gezegenin dengesinin geri döndürülemez bir şekilde bozulabileceği anlamına geliyor.

Gezegen ısınıyor, ısındıkça daha fazla gaz salınıyor

Yeni ve endişe verici tahminlerin temelinde, araştırmacı Andrey Ganopolski ve ekibinin geliştirdiği, önceki simülasyonların sıklıkla ihmal ettiği iki kritik faktörü içeren gelişmiş bir model yatıyor: Eriyen permafrost (donmuş toprak) tabakasından salınan karbondioksit ve sulak alanlardan yayılan metan gazı.

Bu unsurlar, tehlikeli bir "iklim geri bildirimi" döngüsü yaratıyor: Gezegen ısındıkça atmosfere daha fazla gaz salınıyor, bu da ısınmayı daha da hızlandırarak kontrolden çıkma riski taşıyan bir sarmal oluşturuyor.

Araştırmanın en rahatsız edici bulgularından biri de "iklim ataleti" gerçeği. Modele göre, bugün itibarıyla tüm sera gazı emisyonları dursa bile, gezegenin kendi iç mekanizmaları nedeniyle ısınmaya devam etme riski bulunuyor. 

Kritik eşik çoktan aşıldı

Simülasyonlar, bu senaryoda dahi gezegenin 3°C daha ısınma ihtimalinin %10 olduğunu gösteriyor. Bu durum, kritik eşiklerin çoktan aşılmış olabileceğine dair ciddi endişeler doğuruyor.

Ayrıca, bulut oluşumu ve hava nemi gibi zincirleme reaksiyonların da ısınmayı yoğunlaştırabileceği ve tek başlarına sıcaklıkları 2 ila 5°C arasında artırabilecek bir "güçlendirici etki" yarattığı belirtiliyor.

Ancak bilim insanları, karamsar tabloya rağmen umudun tamamen tükenmediğini belirtiyor. Eğer emisyonlarda çok ciddi ve hızlı kesintilere gidilirse, 3°C'lik bir ısınmanın hala önlenebileceğine inanılıyor. 

Araştırmacılar, bu hedefe ulaşmak için kaybedilecek her bir yılın kritik olduğunu ve gecikmenin faturasının gelecek nesiller için çok ağırlaşacağını vurguluyor.

Rapor, insanlığı bir yol ayrımına getiriyor: Gelecek nesiller için yaşanabilir bir gezegen bırakmak adına kolektif bir sorumlulukla derhal harekete geçmek ya da geri dönüşü olmayan sonuçlara teslim olmak.