Silikon Vadisi merkezli Pegasus Tech Ventures tarafından global ölçekte düzenlenen ve dünyanın en prestijli girişimcilik yarışmalarından biri olan Startup World Cup, bu yıl ilk kez Türkiye’de düzenlendi.
Etkinliğin Türkiye organizasyonunun yürütücülüğünü Synergia üstlendi. Bulls GSYO, Bulls Yatırım ve Bulls Protföy’ün destekleri, BTM’in stratejik partnerliğinde, Pegasus Tech Ventures iş birliğiyle hayata geçirildi.
10 projenin yarıştığı finalde, biyoteknoloji alanında yapay doku üretimi yapan BLOOCELL, jüri değerlendirmesi sonucu Türkiye Şampiyonu seçildi.
BLOOCELL, 15-17 Ekim 2025 tarihlerinde San Francisco’da düzenlenecek olan dünya finalinde Türkiye’yi temsil ederek 1 milyon USD yatırım ödülü için yarışacak.
“Artık fikir ve yaratıcılığa odaklanılıyor”
Yarışmanın açılış konuşmasını Bulls Portföy Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Mahir Can Ereren yaptı. Ereren, konuşmasında startup projelerinin önemini vurgulayarak girişimcilere kapsamlı ve önemli tavsiyelerde bulundu.
Ereren, girişimciliğin doğası gereği bir tür protest eylem olduğunu belirterek, yeni kurulan ülkelerde sermaye birikiminin henüz oluşmadığı ekosistemlerde girişimciliğin ayrışan temel unsur olduğunu ifade etti.
Ereren, eskiden bir iş kurmak istediğinde sorulan ilk sorunun “Ne kadar paran var?” olduğunu, sermaye birikiminin iş modeli seçiminde belirleyici olduğunu, sermayeye erişimin sınırlı olduğu bir ortamda ancak kendi imkanları veya banka kredileriyle işe başlanabildiğini aktardı.
Günümüzde ise startup ekosisteminin gelişmesiyle girişimciliğin artık sermayeye değil, fikre ve yaratıcılığa odaklandığını, “Ne yapmak istiyorsun?” sorusunun sermaye sorusunun önüne geçtiğini dile getirdi. Bu dönüşümün, sermaye bariyerlerinin girişimi engellediği ekonomilerin aksine, girişimcilikte fırsat eşitliği ve yenilikçiliğe olanak sağladığını vurguladı.
“Kalite, hız ve inovasyon üç temel değer olmalı”
Türkiye’de startup ekosisteminin global bağlantılarla güçlenmesinin, uluslararası arenada etkili organizasyonların burada düzenlenmesinin çok umut verici olduğuna dikkat çeken Ereren, kendi tecrübeleri ışığında startup’ların yolculuğunu anlamak için üç temel değer üzerinde durdu:
Kalite: Ürünün veya hizmetin pazarda rekabet eden oyunculara karşı kalite konusunda öne çıkabilmesi,
Hız: Pazarda ilk gelen olmanın, örneğin pandemi döneminde hızla ürün ithal etmenin getirisiyle benzer şekilde, pazardaki erk ve avantajı yansıttığı,
İnovasyon: Talebin henüz oluşmadığı yerde arz yaratarak oyunun kurallarını değiştirme gücü.
Ereren, “Kişisel bilgisayarların ilk dönemlerinde mouse’un talep edilmeden arz edilmesi gibi inovasyon da talep yaratabilir.” diye konuştu.
“Girişimcilikte başarı 5 faktöre bağlı”
Ereren, başarılı bir girişim için beş önemli faktöre dikkat edilmesi gerektiğini de şöyle: aktardı:
Ölçülebilirlik: Yaptığınız işin sonuçlarının ölçülebilir olması, sadece sayısal değil, somut ve anlaşılır veriler sunması,
Kritik sonuçlar: İşin sonuçlarının kritik ve önemli etki yaratması, örneğin bir hastanedeki hijyenin hayati önemi gibi,
Farklılaşma (Rekabet avantajı): İşinizi kaç kişinin yapabildiği, muadillerinizin sayısı ve yüzdesiyle rekabet gücünüz,
Performans ve özen: İşinizin performans gösterirken ne kadar özen gösterildiği ve izlenebilir olduğu,
Sisteme dokunuş: Yaptığınız işin yaşam alanınızın ötesinde topluma, doğaya ve sisteme ne kadar katkı sağladığı.
Mahir Can Ereren son olarak, Bulls olarak bu tür etkinliklere desteklerinin devam edeceğini, böylece girişimcilik ruhunun yaygınlaşmasını sağlayacakları mesajını verdi.
News
