Gelir İdaresi Başkan Yardımcısı Mehmet Arabacı: Şeffaf olmayan firmalar ek vergi yükü ile karşılaşır - Ötüken Haber
DOLAR 40,5958 0.02%
EURO 46,4961 0.34%
ALTIN 4.301,500,66
BITCOIN %
Ankara
33°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Gelir İdaresi Başkan Yardımcısı Mehmet Arabacı: Şeffaf olmayan firmalar ek vergi yükü ile karşılaşır
  • Ötüken Haber
  • Ekonomi
  • Gelir İdaresi Başkan Yardımcısı Mehmet Arabacı: Şeffaf olmayan firmalar ek vergi yükü ile karşılaşır

Gelir İdaresi Başkan Yardımcısı Mehmet Arabacı: Şeffaf olmayan firmalar ek vergi yükü ile karşılaşır

ABONE OL
Temmuz 30, 2025 21:03
Gelir İdaresi Başkan Yardımcısı Mehmet Arabacı: Şeffaf olmayan firmalar ek vergi yükü ile karşılaşır
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Nagihan KALSIN

Vergi Denetim Kuru­lu (VDK) tarafından bu yıl Ankara’da ikin­cisi düzenlenen “Yerel ve Kü­resel Asgari Kurumlar Vergi­si” konulu konferans, kamu ve özel sektör temsilcilerini bir araya getirdi. Etkinliğe VDK Başkanı Muhsin Atçı, Ge­lir İdaresi Başkan Yardımcı­sı Mehmet Arabacı ve Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Mü­şavirler ve Yeminli Mali Mü­şavirler Odaları Birliği (TÜR­MOB) Genel Başkanı Emre Kartaloğlu katıldı.

Konferans­ta konuşan Gelir İdaresi Baş­kan Yardımcısı Mehmet Ara­bacı, uluslararası vergilendir­menin geleceğine ışık tutan önemli açıklamalarda bulun­du. Konuşmasında, özellikle ‘Pillar Two’ olarak bilinen kü­resel asgari kurumlar vergisi düzenlemesinin Türkiye’deki uygulamalarına ve getireceği yeniliklere değinen Arabacı, bu yeni sistemin üç temel aya­ğını detaylandırdı.

1- Risk analizi ve denetim boyutu

Yeni vergilendirme siste­minin, çok uluslu şirketlerin ülke bazlı gelirleri, istihdam­ları, varlıkları ve ödenen ver­gileri hakkında daha merke­zi ve doğru verilere ulaşılma­sını sağlayacağını belirten Arabacı, bu durumun dene­tim süreçlerinde ve risk ana­lizlerinde önemli bir kolaylık sunacağını ifade etti. Ancak, elde edilen bu verilerin doğ­ruluğu, tutarlılığı ve transfer fiyatlandırması ile olan bağ­lantısının hem risk analizi bi­rimleri hem de vergi denetim kurulu inceleme birimlerinin kontrolünde olacağını belirt­ti. Arabacı, yeni sistemin, da­ha önce beyan edilmeyen ve­ya farklı şekillerde ele alınan unsurların artık daha şeffaf bir şekilde ortaya çıkması­nı zorunlu kıldığını, aksi tak­dirde ilgili ülkede ek bir vergi yüküyle karşılaşılabileceğini kaydetti.

2-Efektif vergi oranı hesaplaması

Mehmet Arabacı’nın üze­rinde durduğu ikinci önem­li nokta ise efektif vergi ora­nı hesaplamaları oldu. Şirket­lerin vergi hesaplamalarının uluslararası muhasebe stan­dartlarına göre yapılacağını belirten Arabacı, bu durumun Türk vergi literatürüne yeni kavramlar katacağını ifade et­ti. Özellikle ertelenmiş vergi, istisnalar, zararlar, eklenecek ve toplanacak tutarlar, dahil edilecek tutarlar ve ertelen­miş vergilerin mahsupları gi­bi tabirlerin önümüzdeki dö­nemde meslek mensuplarının ve vergi denetim birimlerinin gündemini meşgul edeceğini dile getirdi. Bu yeni hesapla­ma yöntemlerinin, geleneksel vergi iadesi veya vergi teşviki gibi yaklaşımlardan farklıla­şarak daha karmaşık bir yapı­ya bürüneceğini de aktardı.

3 Tahsilat boyutu

Arabacı’nın konuşmasının üçüncü ve son kritik noktası ise tahsilat boyutu oldu. Tür­kiye’de faaliyet gösteren çok uluslu şirketlerin kazançla­rı üzerinden %15 ve üzerinde bir vergi yükü taşıması duru­munda, başka bir ülkenin bu şirketlerden ek vergi talep et­me hakkının olmayacağının altını çizen Arabacı, yerel as­gari tamamlayıcı kurumlar vergisinin önemine değindi. Ülke içinde vergilerin olması gerektiği şekilde doğru ve et­kin bir şekilde tahsil edilme­sinin, Türkiye’nin vergilen­dirme alanı ve vergi tahsilatı açısından önemli bir etki yara­tacağını belirtti.

Bu durumun, verginin doğruluğu anlamın­da denetim ve tahsilat birim­lerine önemli görevler yükle­diğini anlattı. Arabacı, konuş­masının sonunda bu teknik ve girift düzenlemenin takibinin, ülkelerin raporlama yapıları­na hakimiyetin ve verileri doğ­ru okuyabilmenin önemine dikkat çekerek, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın sadece mevzu­at yapmakla kalmayıp, rehber­lik görevini de üstleneceğini ifade etti. Yakın zamanda ya­yımlanacak tebliğ taslağı için paydaşlardan geri bildirim beklediklerini belirten Araba­cı, uluslararası iş birliğinin ve platformlarda aktif rol alma­nın Türkiye’nin ulusal çıkar­ları doğrultusunda azami fay­da sağlaması açısından kritik olduğunu vurguladı.

En büyük reform vergi affının olmaması

TÜRMOB Baş­kanı Emre Kar­taloğlu ise mes­lek mensupları­nın kayıtlı ekonomi açısından önemli bir görev üstlendiğini vurguladı. VDK’nın yapay zeka ve dijital teknolojilerle yürüttüğü ön in­celeme ve izaha davet çalışma­larını desteklediklerini söyle­yen Kartaloğlu, “En büyük re­form, vergi aflarının olmadığı bir dönemin başlamasıdır. Sü­rekli af beklentisi, denetimle­rin caydırıcılığını zayıflatı­yor” dedi. Mevzuatın sadeleş­tirilmesi gerektiğini belirten Kartaloğlu, reform önerileri arasında enflasyon muhase­besinin UFRS’ye uygun hale getirilmesi, gayrimenkulde kayıt dışılığın önlenmesi ve tek e-belge sistemine geçişi sı­raladı. Kartaloğlu, vergi siste­minin etkinliği için meslek mensuplarının ve kamu gö­revlilerinin özlük haklarında iyileştirme yapılmasının da büyük önem taşıdığını sözleri­ne ekledi.

Küresel asgari vergi egemenlik meselesi

VDK Başkanı Muhsin Atçı, küresel asgari kurumlar vergisinin yalnızca teknik değil, aynı zamanda egemenlik ve adaletle ilgili bir düzenleme olduğunu belirtti. Dijitalleşmeyle birlikte fiziki varlık olmadan birçok ülkede ekonomik değer yaratıldığını kaydeden Atçı, mevcut uluslararası vergilendirme ilkelerinin bu yapıya karşılık veremediğini ifade etti. Çok uluslu şirketlerin, düşük vergili ülkelere kâr kaydırarak vergi matrahlarını aşındırdığını vurgulayan Atçı, bunun kamu gelirlerinde ciddi kayıplara yol açtığını dile getirdi. Atçı, Türkiye’nin OECD ve G20 öncülüğünde yürütülen Kar Aktarımı Yoluyla Matrah Aşındırması (BEPS) sürecine başından beri aktif katkı verdiğini hatırlattı.

“Bugün fiilen uygulanmaya başlanan küresel asgari kurumlar vergisi, yıllık konsolide cirosu 750 milyon euroyu aşan çok uluslu işletmeleri kapsıyor ve en az yüzde 15 vergi yükümlülüğünü garanti altına alıyor” diyen Atçı, Türkiye’nin bu kapsamda yerel düzenlemeyi hayata geçirdiğini kaydetti. Atçı, “Küresel Matrah Aşındırmayı Önleme (GloBE) kurallarının sağlıklı şekilde uygulanabilmesi için şirketlerin mali tablolarına Uluslararası Finansal Raporlama Standartları (UFRS) gözlüğüyle bakması gerekecek. Bu da ileride daha büyük yapısal değişikliklerin önünü açabilir” dedi.

source

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

300x250r
300x250r